Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

25 Haziran 2021 Cuma

İhsan Mertebesi ve Muhsinler

 

İhsan Mertebesi

İhsan mertebesini yaşayan kimse, başkalarının idrak edemediği şeyler idrak eder. O yer ile alakasından çok sema ile alakalı bir mertebedir. Kalbi arınmış ve nefsi itminana kavuşmuş kimselerdirler ve dünyadan kaçırdıklarına üzülmezler. Bütün gayeleri Allah’ın rızasıdır. Bütün hareket ve durgunluklarında bundan başkasını görmezler. Bu yüzden kendilerine kötülük edenlere müsamaha gösterir ve zulmedenleri affederler. Başkalarının ellerinde olanlara tamah etmezler. Bu yüzden onları Allah da sever, insanlar da severler.

İhsanın Manası:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ihsanı özlü bir şekilde şu cümleyle açıklamıştır:

أَنْ تَعْبُدَ اللَّهَ كَأَنَّكَ تَرَاهُ ، فَإِنْ لَمْ تَكُنْ تَرَاهُ فَإِنَّهُ يَرَاكَ

Allah’ı görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Zira sen O’nu görmesen de O seni görmektedir.” (Buhârî ve Muslim)

Bu nebevî cümleler, başka bir tarife ihtiyaç bırakmayacak kadar yeterlidir. Kişiyi, fiillerinde Allah’ı görüyormuş gibi hareket etmeye, ilişkilerini güzelleştirmeye, insanlara karşı ve kendi nefsine karşı güzel ahlak ile bezenmeye yönlendirmektedir. İbadette niyetin şirkten ve gösterişten uzaklaştırılması ile kalp ihlasa kavuşur. Bunda dünya ve ahiretin ıslahı vardır. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ihsanı birbirinden farklı iki mertebe ile açıklamıştır: Muşahede ve murakabe. 

İhsan; sözleri, amelleri, ibadetler ve muameleleri kuşatan bir ahlaktır. Bu yüzden Allah Teâlâ rahmetini ve muhabbetini, muhsinlere yani ihsan ahlakı ile yaşayanlara kılmıştır:

{وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ}

Muhakkak ki Allah muhsinleri sever.” (Al-i İmran 134)

{إِنَّ رَحْمَتَ اللّهِ قَرِيبٌ مِّنَ الْمُحْسِنِينَ}

Muhakkak Allah’ın rahmeti muhsinlere yakındır.” (A’raf 56)

İhsan Mertebesi

İhsan, her insanın idrak edemediği büyük bir mertebe ve yüce bir derecedir. Hatta onu her temenni eden de ona ulaşamaz.  Çünkü ona temenni ile değil, sabır ve mucahede ile ulaşılır. İbn Teymiyye rahimehullah şöyle demiştir: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem dini üç derece kılmıştır: en üstünü ihsandır. Ortası iman, sonra İslam gelir. Her muhsin mü’mindir. Her mü’min de müslümandır. Ancak her müslüman mü’min olmadığı gibi, her mü’min de muhsin değildir.” Sonra şöyle der:

“İhsan, kendisi bakımından genel kapsamlıdır. İhsan mertebesine sahip olanlar bakımından, imandan daha özeldir. İman da kendisi bakımından genel kapsamlıdır. İman sahibi olanlar, islamdan daha özeldir. İhsan, iman bulunan yere girer. İman da islam bulunan yere girer. Muhsinler, mü’minlerden daha özeldir, mü’minler de müslümanlardan daha özeldir.”

İhsanın Şekilleri

İhsanın birçok şekilleri vardır. Güzel ahlak bunlardan biridir. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

اتَّقِ اللَّهَ حَيْثُمَا كُنْتَ  

Nerede olursan ol, Allah’tan sakın.” (Tirmizî (1987)

İnsanlarla ilişkilerde ihsan hakkında Ebu Hureyre radiyallahu anh şöyle rivayet etmiştir: “Bir adam geldi ve dedi ki:

دُلَّنِي عَلَى عَمَلٍ إِذا أَخَذتُ بِهِ دَخَلتُ الجَنَّة ولا تَكثِير عَلَيّ قال: لا تَغضَب، وأَتاهُ آخَرُ فَقال: يا رَسُول الله دُلَّنِي عَلَى عَمَلٍ إِذا أَنا عَمِلتُهُ دَخَلتُ الجَنَّة فَقال: كُن مُحسِنًا، قال: كَيف أَعلَمُ أَنِّي مُحسِنٌ؟ قال: سَل جِيرانَك فَإِن قالُوا إِنَّك مُحسِنٌ فَأَنت مُحسِنٌ وإِن قالُوا إِنَّك مُسِيءٌ فَأَنت مُسِيءٌ

“Tutunduğum zaman beni cennete götürecek bir amel söyle, fazla da olmasın.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

Kızma” dedi. Bir başkası geldi ve dedi ki: “Ey Allah’ın rasulü! Yaptığım zaman cennete gireceğim bir ameli bana göster.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

Muhsin ol” buyurdu. Adam: “Muhsin olduğumu nasıl anlarım?” Buyurdu ki:

Komşularına sor, eğer senin muhsin/iyi biri olduğunu söylerlerse sen muhsinsin. Eğer kötü biri olduğunu söylerlerse sen kötüsün.” (Hakim, Bezzar ve başkaları sahih isnadla rivayet ettiler.)

Muamelelerde ihsan, işi sağlam yapmaktır. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

إنَّ اللهَ تعالى يُحِبُّ إذا عمِلَ أحدُكمْ عملًا أنْ يُتقِنَهُ

Muhakkak Allah Teâlâ birinizin bir iş yaptığı zaman onu sağlam yapmasını sever.” (Taberânî Mu'cemu'l-Evsat (897) Ebû Ya'lâ (4386)

Kalbi temizlemek, şirk ve riyâdan Allah’a sığınmak ihsandandır: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle dua etmeyi tavsiye ederdi:

اللهم إني أعوذ بك أن أشرك بك شيئا أعلمه وأستغفرك لما لا أعلمه

Allah’ım! Bildiğim bir şeyi sana ortak koşmaktan sana sığınırım. Bilmediğimden de senden bağışlanma dilerim.” (Buhârî Edebu’l-Mufred (716) hasendir.)

Ana babaya iyilik ihsandır:

وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا

Ana babaya ihsan edin” (Nisa 36)

Komşulara ihsan hakkında Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle teşvik etmiştir:

ومن كان يؤمن بالله واليوم الآخر فليحسن إلى جاره

Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa komşusuna ihsan etsin.” (Muslim)

Konuşmadan ihsan hakkında Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَقُولُوا لِلنَّاسِ حُسْنًا

İnsanlara güzel konuşun.” (Bakara 83)

Zulmedeni affetmek ihsandandır:

فَمَنْ عَفَا وَأَصْلَحَ فَأَجْرُهُ عَلَى اللَّهِ

Kim affeder ve düzeltirse ecri Allah’a aittir.” (Şura 40)

Hükümde ihsan hakkında Enes b. Malik radiyallahu anh, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

إذا حكمتُم فاعدِلوا، وإذا قتلتُم فأَحسِنوا، فإنَّ اللهَ مُحسنٌ يحبُّ المحسِنين

Hükümde bulunduğunuz zaman adil olun. Öldürdüğünüzde güzel yapın. Zira Allah Muhsindir, muhsinleri sever.” (Taberani rivayet etmiş, el-Elbani hasen demiştir.”

Hayvan boğazlamada ihsan hakkında Şeddad b. Evs radiyallahu anh şöyle rivayet etmiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den şu iki şeyi ezberledim: Buyurdu ki:

إنَّ اللهَ عزَّ وجلَّ كتَبَ الإحسانَ على كلِّ شَيءٍ، فإذا قتَلْتُم فأَحسِنوا القِتْلةَ، وإذا ذبَحْتُم فأَحسِنوا الذَّبحَ، ولْيُحِدَّ أحَدُكم شَفْرتَه، ثمَّ لْيُرِحْ ذَبيحتَه

Muhakkak ki Allah Azze ve Celle her şeyde ihsanı yazmıştır. Öldürdüğünüz zaman bunu güzelce yapın. Hayvan boğazladığınız zaman bunu güzelce yapın. Biriniz bıçağını iyice bilesin ve kestiği hayvanı rahat ettirsin.” (Muslim)

İhsanın Sonuçları

İhsanın en büyük sonucu Allah Teâlâ’nın şu sözündedir:

{لِّلَّذِينَ أَحْسَنُواْ الْحُسْنَى وَزِيَادَةٌ}

İhsan edenlere daha güzeli ve fazlası vardır.” (Yunus 26)

Daha güzeli ile kastedilen cennettir. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’den sabit olduğuna göre bu ayette “fazlası” ile kastedilen cennette Allah’ın kerim vechine bakmaktır. (Muslim rivayet etmiştir.)

Allah’a O’nu görür gibi kulluk eden muhsinlerin karşılığı, ahirette Allah’ı gözleriyle görmeleridir!

{هَلْ جَزَاءُ الْإِحْسَانِ إِلَّا الْإِحْسَانُ}

İhsanın karşılığı ihsandan başkası mıdır?” (Rahman 60)

Bunun aksini de Allah Teâlâ, kâfirler hakkında şöyle haber veriyor:

{كَلاَّ إِنَّهُمْ عَنْ رَبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَمَحْجُوبُونَ}

Hayır, onlar o gün rablerinden perdelidirler.” (Mutaffifin 15)

{لِيَجْزِيَ الَّذِينَ أَسَاءُوا بِمَا عَمِلُوا وَيَجْزِيَ الَّذِينَ أَحْسَنُوا بِالْحُسْنَى}

Kötülükte bulunanları, yaptıkları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir.” (Necm 31)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)