Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

25 Temmuz 2021 Pazar

İktibas: AKP'nin Programını Kim Yazdı / Arslan Bulut

 

AKP'nin programını kim yazdı?

 

16 Temmuz 2021 Cuma

AKP'nin kurucularından olan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, TBMM'deki odasında Independent Türkçe'den Can Bursalı'nın sorularına cevap verdi.

Şener, "AKP kurulurken çok idealist davranmıştım. İyi şeyler olsun, demokratikleşme, insan hakları, dünya ile barışık olsun, insanı ile barışık olsun, ayrıştırma yapmasın, çağdaş demokratik değerler üzerinde siyaset yapsın istemiştim. Hatta hep söylerim, 'partinin programını ben yazdım' diyebilirim." dedi.

Şener, "Şu anda AKP'nin izlediği siyaset baştan sonra halen hiçbir kelimesi değişmemiş olan parti programına tam terstir. Şimdi açın bakın AKP'nin programına, ana özü itibarıyla çağdaş demokratik değerlere vurgu yapan bir parti programıdır." ifadelerini kullandı.

***

Konu, AKP'nin programı olunca ve Abdüllatif Şener de "Ben yazdım" deyince bazı hatırlatmalarda bulunmam ve Şener'e bazı sorular sormam gerekir.

AKP kurulmadan kısa bir süre önce, şimdi hayatta olmayan değerli bir şahsiyet, New York'tan bir lobi şirketi üzerinden Tayyip Erdoğan'a gizli bir belge gönderildiğini, belgenin kendisine AKP içinden ulaştırıldığını bildirdi. Belge, 3.5 sayfalık İngilizce bir metindi ve en önemli ifadesi, "Küreselleşme şehirleşme demektir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir" şeklindeydi. Belgeyi veren kişi güvenilirdi ama ikinci bir kaynaktan doğruluğunu teyit etmek gerekiyordu. Bu sebeple yayınlamakta tereddüt ediyordum. Derken AKP kuruldu ve parti programını inceledim ki ne göreyim; ABD'den CFR kaynaklı olarak gönderilen 3.5 sayfalık gizli belge, giriş bölümündeki yerel yönetimlere otonomi vermekle ilgili ifade dışında olduğu gibi parti programına alınmıştı!

Gazeteci büyüğümüz Rahmi Turan'ın bir zamanlar Günaydın gazetesinde yayınladığı sebze meyve fiyatlarını bir önceki dönemle kıyaslayan tablolar gibi bir çalışma yaptım. Parti programındaki ifadelerle, memorandumdaki ifadeleri tablo olarak verdim ve 26 Ağustos 2001 tarihli Büyük Kurultay'da yayınladım. Aradan 20 yıl geçti, kimse bu habere ciddi bir itirazda bulunamadı. Çünkü belgeliydi.

***

Şimdi Abdüllatif Şener"AKP'nin programını ben yazdım diyebilirim" diyor! Kamuoyunun önünde soruyorum:

-Sayın Şener, AKP programının temelini ABD'den gönderilen gizli belge oluşturduğuna göre siz geri kalan bölümlerini mi yazdınız? Bu konuyu açıklamanız gerekir.

Programın kelimesi bile değiştirilmemiştir, çünkü ana metni ABD'den gönderilmiştir! AKP, programına aldığı Amerikan dayatmalarını, "devlet reformu" adı altında uygulamaya; küresel güçlere verdiği sözü tutmaya çalıştı. Sonunda tek adam yönetimine de geçtiler. AKP'yi destekleyen iş adamları, "Artık devletler değil, şehirler ve bölgeler yarışacak" diyebiliyor. İşte hepsi bu programda var!

 

Grafen konusunda bir düzeltme…

İspanyol Prof. Dr. Pablo Campra Madrid'in analizini yayınlamış ve "mRNA aşılarının içinde yüzde 99'u grafen var" verisini paylaşmıştım. Takipçilerden Mustafa Saraç'ın uyarısıyla gördüm ki böyle bir ifade analizde yok.

Gerçi analiz, baştan aşağı mRNA aşısında grafen oksitin varlığını gösteriyor. RD1 dediği aşı numunesinden alınan örnekler ile grafen fotoğraflarını kıyaslıyor ve "grafen vardır" diyor. "Mikroskobi kesin kanıt sayılamasa da güçlü kanıttır ve karakterizasyon analizi bunu tamamlar" diyor. Peki nereden çıktı bu "yüzde 99" öyleyse?

Analizi tercüme eden Türk profesörün, "yüzde 99.9 ihtimalle mRNA aşılarında grafen var" demek istediği anlaşılıyor. Fakat "yüzde 99.9 grafen var" diye analizden ne anladığını yazınca ben de yazdığı gibi anlamışım. Sonuçta İspanyol profesör, bu aşılarda grafen bulunduğunu söylüyor. Grafen ise sensör işlevi de gören bir ürün!

Peki ne sakıncası vardı AKP programının?

 

17 Temmuz 2021 Cumartesi

"AKP'nin programını ben yazdım diyebilirim" sözleri üzerine, "Sayın Şener, AKP programının temelini ABD'den gönderilen gizli belge oluşturduğuna göre siz geri kalan bölümlerini mi yazdınız?" diye soru yönelttiğim CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener aradı ve konuyla ilgili bilgi verdi.

Şener, "Bize o dönemde, öneri olarak çok sayıda belge geldi. Vatandaşlardan da öneriler vardı. Bütün bu belgeler, beş ayrı heyetten geçti. Hepsinin üyeleri farklıydı ama beşinde de başkanlığı ben üstlendim.

Program taslakları, Bilkent Otel'de, Başkent'in otelinde, Uludağ'da, Afyonkarahisar'da İkbal Otel'de yapılan toplantılarda muhtemel kurucularla tartışıldı. Uludağ'daki toplantıda şimdi İYİ Parti'de olan bir arkadaş da vardı.

Çok farklı kişilerin oluşturduğu heyetler vardı. Hepsinde toplantıları ben yönettiğim için 'ben yazdım diyebilirim' diyorum.

Değişik yerlerden gelem program taslakları da vardı. Yalnız hiç İngilizce bir metin yoktu. Ben şimdi de programa bakıyorum, Yanlış bir şey göremiyorum. Sizce sakıncalı bölümü neresi?" diye konuştu.

***

Ben de 20 yıl önce yazdığım konuyu hatırlatarak ABD'den gönderilen metindeki ifadelerin programa hemen hemen aynı ifadelerle geçirildiğini, bu maddelerin yerel yönetimlere özerklik vermenin alt yapısını oluşturmaya dönük olduğunu, sakınca olarak bunu gördüğümü belirttim.

Şener, "Bize gelen metinler arasında müstakil program taslakları da vardı. Hatta bir metni, bir kamuoyu araştırma şirketi göndermişti. Bu metinle ilgili toplantıya Tayyip Erdoğan da katılmıştı ama tartışmadan sonra o metni tamamıyla bir tarafa bırakmıştık. Ortaya çıkan program metni ise cümle cümle tartışılmıştır. Program 50 sayfa kadar vardır. Tabii sizin bahsettiğiniz 3.5 sayfalık belge de Türkçe'ye çevrilerek bize gönderilmişse bunu bilemem. Yalnız ben programda yanlış bir şey görmedim." dedi.

Bunun üzerine, 20 yıl önce konuyla ilgili yaptığım incelemeyi, yani ABD'den CFR destekli Bakkallı adlı lobi şirketi üzerinden gönderilen memorandum başlıklı belgeyi AKP programı ve tüzüğündeki maddeler ile kıyasladığım yazımı kendisine göndermeyi önerdim. Şener, e.posta adresini verdi ve o metni kendisine ilettim.

***

Peki ne gibi sakıncalar vardı programda?

Birkaç örnek vereyim… Kurucular Kurulu kitabının 8'inci sayfasında "Partimiz merkeziyetçi devlet anlayışından vazgeçilmesini öngörür" denilmektedir.

Kurucular Kurulu kitabının 11'inci sayfasında da "Partimiz küreselleşmenin gerektirdiği yapısal dönüşümlerin kaçınılmazlığını ve en az maliyetle gerçekleştirilmesini savunur" denilmektedir...

12'nci sayfada, "Partimiz, eğitim hizmetlerinin yerelleşmesinden ve özelleştirilmesinden yanadır" ifadesi vardır.

Programın 35'inci sayfasındaki, "Çağımız bir yönüyle küreselleşme çağı, diğer yönüyle yerelleşme ve yerel yönetimlerin devlet sistemleri içindeki ağırlıklarının arttığı bir çağdır" ifadesi, ABD'den gönderilen metinden alınmıştır.

Programın 35'inci sayfasındaki, "Partimiz, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına uygun olarak, anayasal sistemimize yerel yönetim hakkının dahil edilmesini sağlayacaktır. Yerel yönetimlerin yargı yoluna gidebilme hakkı dahil ilgili tüm düzenlemeleri gerçekleştirecektir" denilmektedir.

Parti programının 41'inci sayfasında, zaten özel eğitim kurumları ile iyice sakatlanmış bulunan eğitimde Tevhidi Tedrisat'ın kaldırılacağı, küreselleşme odaklarının şehir devletleri planı gereği gibi fakat aşama aşama uygulanacağı şu ifadelerle belirtilmektedir:

"Temel eğitim hizmetlerinin verilmesi, pilot uygulamalarla merkezi idarenin taşra birimlerine ve yerel yönetimlere aktarılacaktır."

***

AKP Kurucular Kurulu, AKP Programı ve AKP Tüzüğü'nden yaptığım bu alıntılar, Erdoğan'a gönderilen memorandumdaki, "Küreselleşmenin bir adı da şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve millî hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezî olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir" dayatmasıyla örtüşmektedir...

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)