Malumdur ki namazın terki kişiyi dinden çıkaran bir küfürdür. Allah rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'in ashabı (Allah hepsinden razı olsun) namazın terkinin küfür olduğunda icma etmişlerdir. salih seleften sonra hak yoldan sapanlar namazın terkinin değil de, inkarının küfür olduğunu iddiasında bulunarak Ehli Sünnetin ana caddesinden ayrılmışlardır. Günümüzün hoca kılığında arzı endam eden şaklabanları da "Namazın terki üç mezhebe göre küfür değildir" gibi sözlerle "Namazın terki küfürdür" buyuran Allah rasulünün yolunun terk edilmesi gerektiğini tavsiye etmektedirler! Allah ve rasulünün yolunun önüne mezhepleri geçirmeye çalışan, Dört mezhebin de hak olduğunu - hatta ebu hanife mezhebinin dahi hak olduğunu(!) - iddia eden dalkavuklara Allah layıkıyla muamele etsin! (Amin)
Namazı terk edenin ne orucu, ne haccı, ne zekatı, ne sadakası, ne selamı, ne cihadı hiçbir ameli kabul olmaz. Oruç tutmayı arzu edenler bunu gerçekten Allah'ın kabul etmesi için tutmak istiyorlarsa namaz ile Allah Azze ve Celle'nin huzurunda eğilmek secde etmek zorundadırlar.
Namaz kılmadığın halde tuttuğun oruçları insanlar kabul edebilirler, hatta laik demokratik gayri islami devletin resmi kurumu olan Diyanet'in sinek kaydı traşlı, kadın mı erkek mi, gâvur mu müslüman mı belirsiz, gravatlı papyonlu hoca(!)ları ile ilahıyatçı(!) olarak özel yetiştirilmiş sünnet düşmanı, dili fasih kalbi kekeme şarlatanları da kabul edebilirler. Ama Alemlerin rabbi olan Allah böyle bir oruca MÜNAFIK ORUCU der bilesin! Çünkü sen namazı terk etmekle seni dinden çıkaran küfrü kalbinle benimsediğin halde, insanlara "senin de müslüman olduğun" zannını vermek için oruç tutmaktasın!
Allah için söyle, Namaz mı kılmak zor?
Yoksa insanların "Terbiyesize bak mübarek gün oruç yiyor" demesine katlanmak daha zor olduğu için mi tutuyorsun orucunu?
Eğer cennet ve cehennem'in insanların elinde değil, yalnız Allah'ın hükmünde olduğuna - hatta cennet ve cehennemin varlığına - gerçekten iman etseydin, Allah'ın asla affetmeyeceği "NAMAZI TERK" fiilini işlemekle birlikte insanların asla affetmeyeceği "Orucu Terk" fiilerinden herbirinin değerini gerektiği yere koyar, önce namazı terk cürmünü işlemez, sonra da namaz kılmadığın halde sahtekarca oruç tutma cürmünü işlemezdin!
Yok eğer "namaz kılmayanlar da oruç tutabilir" diyen, tribünlerden atılan fıstıklarla beslenen politikacılara aldandıysan, bundan sonra gözünün önüne bak, gözünün önünde yalnızca Allah'ın kitabı ve Rasulünün sünneti olsun!