Şeyh Bekr Ebu Zeyd rahimehullah Hecru’l-Mubtedi adlı
eserinin dokuzuncu bölümünde (s.48-49) şöyle demiştir:
“Hicri 406 yılında vefat etmiş olan Ebu Ali ed-Dekkak rahimehullah’ın
dediği gibi; “Bâtılı söyleyen kişi konuşan şeytandır. Hak hususunda sükut eden
ise dilsiz şeytandır.” (Şezeratu’z-Zeheb 3/80)
Sabit sünnetlerden birisi de Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem’in: “Kişi sevdiğiyle beraberdir” hadisidir. Nitekim Enes radıyallahu anh
şöyle demiştir: “Müslümanlar İslam nimetine sevinmelerinden sonra bu hadise
sevindikleri kadar başka bir şeye sevinmediler.” (el-Fetava 11/517-518)
Nitekim imamlar itikadın aslına çelişen kimselere şiddet
göstermişler ve bid’atçilere hecr uygulayarak terk etmişlerdir.
Şeyhulislam İbn Teymiyye rahimehullah İttihadçılara reddiye
verirken şöyle demiştir: “Onlara nispet edilen veya onları savunan yahut onları
öven, kitaplarını yücelten, onlara yardım etmekle bilinen ve onları eleştirmeyi
hoş görmeyen yahut “O bu sözün ne olduğunu bilmiyordu” veya “O kitabı o mu
yazdı?” gibi sözlerle onlara mazeret bulmaya çalışan herkesin cezalandırılması
gerekir. Bu sözleri ancak bir cahil veya bir münafık söyler. Bilakis onların
durumunu bildiği halde onların aleyhinde olanlara yardım etmeyen herkesin
cezalandırılması gerekir. Çünkü onların aleyhinde olmak en önemli
farzlardandır. Zira onlar akılları ve dinleri şeyhler, âlimler, yöneticiler ve
emirlerden olan halka karşı kışkırtarak ifsat etmişlerdir. Onlar yeryüzünde
bozgunculuk için çalışmışlar, Allah’ın yolundan alıkoymuşlardır.” (el-Fetava
2/132)
Allah Şeyhulislam İbn Teymiyye’ye rahmet etsin ve ona cennet
nehirlerinden içirsin.
Şüphesiz bu sözler dikkat gerektiren ince ve önemli
sözlerdir. Her ne kadar İttihadçılar hakkında söylenmiş olsa da, bütün bid’atçileri,
bid’ate destek olan, bid’at kitaplarını yücelten, Müslümanlar arasında yayan,
bid’at ve sapıklıkları üfüren, bunlarda bulunan itikad çözülmelerine ve
sapmalara karşı uyarmayan herkesi kapsayıcıdır. Çünkü bu kimseler bu meselede
gevşeklik yapmışlardır. Bu kötülüğün başka Müslümanlara da bulaşmaması için
ardının kesilmesi gerekir.
Bu zamanda bu minval üzere bid’atçileri öven, onların
sözlerini yayan, onların düştükleri sapıklıklara karşı uyarıda bulunmayan
topluluklarla müptela olduk. Bid’atçilere karşı “Ebu Cehil” olan bu kimselerden
sakının. Şekavetten ve şekavet ehlinden Allah’a sığınırız.”