İmam
Hafız, Mücahid, Muhaddis Muhammed b. Ali el-Kercî el-Kassâb, Nuketu’l-Kur’ân’da (2/90) şöyle demiştir:
“O halde (ey mü'minler!), eğer Allah'a ibadet ediyorsanız, O'nun helâl ve temiz olarak size verdiği rızıktan yiyin ve Allah'ın nimetine şükredin. O size sadece ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilenleri haram kılmıştır. Her kim (ölüm korkusuyla) yemek zorunda kalırsa saldırmadan ve aşırı gitmeden (bunlardan yiyebilir); şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır; çok merhametlidir. Dillerinizin yalan vasfetmesi dolayısıyla 'şu helâldir; bu da haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Allah'a iftira edenler ise, asla felah bulmazlar. Onlar için (dünyada) az bir menfâat (âhirette de) acı bir azâb vardır.” (Nahl 114-117)
“O halde (ey mü'minler!), eğer Allah'a ibadet ediyorsanız, O'nun helâl ve temiz olarak size verdiği rızıktan yiyin ve Allah'ın nimetine şükredin. O size sadece ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilenleri haram kılmıştır. Her kim (ölüm korkusuyla) yemek zorunda kalırsa saldırmadan ve aşırı gitmeden (bunlardan yiyebilir); şüphesiz Allah, çok bağışlayıcıdır; çok merhametlidir. Dillerinizin yalan vasfetmesi dolayısıyla 'şu helâldir; bu da haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Allah'a iftira edenler ise, asla felah bulmazlar. Onlar için (dünyada) az bir menfâat (âhirette de) acı bir azâb vardır.” (Nahl 114-117)
Bu ayetlerde Allah’ın anlamaya muvaffak
kıldığı, zorlama ve inadı bir tarafa bırakan, helal ve haram kılmada nefsinin kıyastan
aldığı tada itibar etmeyen kimseler için kıyasın batıl oluşuna dair hüccet
açıktır.
Bu ayet Allah’ın helal kıldığı bütün
rızıklara teşvikle başlamakta, bunun üzerimizde bir nimet olduğunu haber
vermekte ve şükretmemizi emretmektedir. Sonra haram kısmına geçmekte ve şöyle
buyrulmaktadır:
“O size sadece ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilenleri haram kılmıştır.” Bunun dışında kalan her şey rızık, helal ve tayyibe dahil olup, şükretmemiz gereken nimetlerden sayılmıştır. Ayrıma ibtida olarak değil, ancak önceki kısımdan istisna anlamında gidilmiştir. Allah Azze ve Celle bununla da yetinmemiş, peşinden şöyle buyurmuştur:
“Dillerinizin yalan vasfetmesi dolayısıyla 'şu helâldir; bu da haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Allah'a iftira edenler ise, asla felah bulmazlar. Onlar için (dünyada) az bir menfâat (âhirette de) acı bir azâb vardır.”
“O size sadece ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilenleri haram kılmıştır.” Bunun dışında kalan her şey rızık, helal ve tayyibe dahil olup, şükretmemiz gereken nimetlerden sayılmıştır. Ayrıma ibtida olarak değil, ancak önceki kısımdan istisna anlamında gidilmiştir. Allah Azze ve Celle bununla da yetinmemiş, peşinden şöyle buyurmuştur:
“Dillerinizin yalan vasfetmesi dolayısıyla 'şu helâldir; bu da haramdır" demeyin; aksi halde Allah'a iftira etmiş olursunuz. Allah'a iftira edenler ise, asla felah bulmazlar. Onlar için (dünyada) az bir menfâat (âhirette de) acı bir azâb vardır.”
Kendisine itaat
edilmesi farz kılınmış olan, helal ve haram kılması ancak Allah Azze ve
Celle’nin emriyle olan Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem dışında,
insanlardan hiç kimsenin helal ve tayyib rızık cümlesinden istisna edilen bu
dört şeye ekleme yapma hakkı yoktur. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem
yırtıcı hayvanlardan azı dişi olanları, kuşlardan pençeli olanları ve ismen
sayılı olan bazı şeyleri haram kılmıştır. Yine zinakârın kazancını, köpek
ücretini, hayvan çiftleştirme ücretini haram kılmış, güvenilir kimselerin
rivayetleriyle gelen hadislerinde bazı alış verişleri yasaklamıştır. Rasûlullah
sallallâhu aleyhi ve sellem’den nas olarak bulduğumuz her şey bu dört maddeye
katılır. Hakkında nas bulunmayan şeyin haram kılınması kişilerin görüşleridir.
İyice düşünen ve ayetin inceliklerine dalanlara göre ayetin hükmüyle bunlar
iftiradır."
Tercüme: Ebu Muaz