Bilindiği üzere Ezan'da teganni yapmak (adaletsiz uzatmalar ve ses dalgalandırmalar) asrımızda yaygınlaşmış olan çirkin bid'atlerdendir. Nitekim Abdurrazzak Musannef’inde Yahya el-Bekkâ’dan şöyle rivayet
etmiştir: “İbn Ömer radıyallahu anhuma’nın birisine şöyle dediğini gördüm: “Muhakkak
ki ben sana Allah için buğzediyorum.” Sonra arkadaşlarına dedi ki: “Çünkü bu
ezanında teganni ediyor ve bundan dolayı ücret alıyor.”
Bu çirkin bid'at, Ka'be'de ve Mescidu'l-Haram'da dahi şahit olunan bir hale gelmiş, nasları ve selefin uygulamasını gözardı eden kimseler, hevâlara hoş gelen bu bid'ate karşı lâkayd kalmışlar, hatta Mekke ve Medine'de işlenen bu cürmü hüccet getirir olmuşlardır.
Halbuki eski Suud Müftüsü Şeyh Muhammed b. İbrahim rahimehullah'ın bu bid'ate karşı uyarıda bulunduğu, Fetvalarının derlendiği kitapta şöylece yer almış:
Şeyh Muhammed b. İbrahim’den Mescidu’l-Haram Müezzinleri başkanına:
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun. Bundan sonra:
Mescidu’l-Haram’ın bütün müezzinlerine müsamahalı, kolay bir ezan okumalarını,
sesi dalgalandırıp uzatmaktan kaçınmalarını tebliğ etmeniz gerekir. Çünkü şu an
yapmış oldukları bu dalgalandırma ve uzatmalar, ezanın meşru oluşunu
engellemektedir. Onların bundan kaçınmaları ve meşru olanı gözetmeleri gerekir.
Ezanları zemzemde ezan okuyan müezzinin ezanı gibi olmalıdır. Sizlerin de bunu
onlara haber vermeniz ve bunu ihlal edip etmediklerini kontrol etmeniz gerekir.
Vesselamu aleykum.
Şeyh Muhammed b. İbrahim, Fetava (2/94 tarih: 21.7.1983)
Tegannîsiz Ezan Nasıl Olur?
Aralarında müezzinlerin de bulunduğu insanların çoğu ezandaki
uzatma ve lahinler için Mescidu’l-Haram’daki ezanı mazeret göstermektedir. Bu
meselenin daha da aydınlığa kavuşması için Şeyh Abdulaziz er-Racihî’nin sözünü
de aktaralım:
“… Hatta Kur’an kıraatinde dahi bazı kurrâlar – bundan Allah’a
sığınırız – teganni yapıyorlar. Teganni yapanlardan birinden “Kul huvallahu
ehad” diye okurken teganni yaptığını işittim. Bundan Allah’a sığınırız. Allah’tan
selamet ve afiyet dileriz. Ya da hadiste teganni yapar! Hatta ezanda ve Kur’ân
kıraatinde de teganni yaparlar. Onu sıradan bir okuyuşla, sesi dalgalandırmadan
okumak gerekir. Bu yüzden Sahihu’l-Buhari’de Ömer b. Abdulaziz’in müezzinine
şöyle dediği sabit olmuştur: “Ya kolay bir ezan oku ya da seni görevden alırız.”
Bazı insanlar ezan okuduğunda sesi dalgalandırıyor. Bu lahindir. Allah dedikten
sonra ses bitince tekrar Allah derken diğer bir ses getiriyor, aaaa diye
uzatıyor. Bu nedir? Bu sesi dalgalandırmadır. (Allâhu ekberullaaaahu ekber
şeklinde okuyanlar gibi) Kolayca ezan okur: Allâhu ekber. Allâhu ekber. Allâhu
ekber. Allâhu ekber. Şeklinde oku. Uzat, fakat sesi dalgalandırma. Bir ses
biter bitmez arkasından diğer bir sesi getirmek telhindir.
Alimler telhin ile ezan okumanın ve telhin ile kıraatin çirkin
olduğunu söylemişlerdir. Yine bazı müezzinlerin ezan kelimelerini uzatmada eşit
davranmadıklarını görürsün. Tekbirleri birbirine münasip yapmaz. İlk tekbiri
kısa, ikincisini uzun okur. İlk tekbirde “Allâhu ekber” der, sonra ikincisini
ilkine yükleyerek ve daha fazla uzatarak “Allaaaahu ekber” der. Tekbirler eşit
uzatılmalıdır. İlk tekbir ile ikincisi arasında denge olmalıdır. Şehadette:
Eşhedu en la ilahe illallah derken, ikincisi uzatmada birincisine eşit
olmalıdır. Böyle yapılırsa telhin olmaz. Bazı müezzinler şarkıcıların
okudukları ezanı beğeniyor, sonra da onları taklid etmeye kalkıyorlar. Sonra,
yine her tekbir kendisi sınırında olmalı, Allahu ekber deyince durulmalı, her
tekbir arasında nefes alınmalıdır…”