Bezzar, Musned’inde;
İsmail b. Yakub b. Subayh – Muhammed b. Musa b. A’yun – babası (Musa b. A’yun) –
Abdulkerim el-Cezeri – Atâ – Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet ediyor:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يُقَبِّلُ
بَعْضَ نسائه ثم يَتَوَضَّأُ
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
hanımlarından birini öper, abdest almazdı.”[1]
* Abdulkerim el-Cezeri’den Malik
Muvatta’da rivayette bulunmuş, Buhârî ve Muslim ile başkaları ondan rivayet
etmişlerdir. İbn Main, Ebu Hâtim, Ebu Zur’a ve başkaları onun sika olduğunu
belirtmişlerdir.
* Musa b. A’yun meşhurdur. Ebu
Zur’a ve Ebu Hatim onun sika olduğunu söylemişler, Buhârî ve Nesâî ondan
rivayette bulunmuşlardır.
* Oğlu Muhammed b. Musa b. A’yun
de meşhurdur. Buhârî ve Nesâî ondan rivayette bulunmuşlardır.
* İsmail b. Yakub’dan Nesâî
rivayette bulunmuş, o ve Ebu Avane sika olduğunu söylemişlerdir. İbn Huzeyme
Sahih’inde onunla hüccet getirmiştir. İbn Hibban da es-Sikat’ta zikretmiştir.
Abdulhak el-İşbilî el-Ahkamu’l-Vusta’da
(1/142) hadisi Bezzar’ın tarikiyle zikrettikten sonra: “Bu hadisin terk
edilmesini gerektiren bir illetini bilmiyorum” demiştir. Hafız İbn Hacer
ed-Diraye’de (1/45) Bezzar’ın bu rivayetini zikrettikten sonra: “Ravileri
güvenilirdir” demiştir.
Ahmed b. Hanbel; Veki – el-A’meş –
Habib b. Ebi Sabit – Urve b. ez-Zubeyr – Aişe radiyallahu anha isnadıyla
rivayet ediyor:
أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
" قَبَّلَ بَعْضَ نِسَائِهِ، ثُمَّ خَرَجَ إِلَى الصَّلَاةِ، وَلَمْ
يَتَوَضَّأْ " قَالَ عُرْوَةُ: قُلْتُ لَهَا: مَنْ هِيَ إِلَّا أَنْتِ؟
قَالَ: فَضَحِكَتْ
Urve b. ez-Zubeyr
rahimehullah’tan: “Aişe radiyallahu anha dedi ki:
“Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem hanımlarından birini öper, sonra abdest almadan namaza
çıkardı.” Urve ona:
“O hanımı senden
başkası değildir” dedi. Aişe radiyallahu anha bunun üzerine güldü.”[2]
Bu hadis Buhârî ve
Muslim’in şartlarına göredir.
Bu rivayette görüldüğü
gibi, Habib b. Ebi Sabit, rivayet ettiği kişinin Urve b. ez-Zubeyr olduğunu
tasrih etmiştir. İbn Mace’nin rivayetinde de bu tasrih mevcuttur. Ebû Dâvûd’un
(180) rivayetinde “Urve el-Muzenî” şeklinde geçmesi bir şey ifade etmez. Zira o
tarikte el-A’meş’ten rivayet eden Abdurrahman b. Megra zayıftır. Nitekim onun el-A’meş’ten
rivayetlerine karşı çıkılmış, sikalardan hiçkimse ona tabi olmamıştır.
Habib b. Ebi Sabit’in
Urve b. ez-Zubeyr’den işitmediği iddiası da batıldır. İmamlardan birçok kimse
bu iddiayı reddetmişlerdir.
Ebu Ömer b. Abdilberr,
el-İstizkar’da (3/52), ondan naklen İbn Seyyidi’n-Nas Şerhu’t-Tirmizî’de (1/199)
derler ki: "Bu hadisi Kufe’liler sahih görmüşlerdir. Sika olan hadis imamları
Habib’in Urve’den işittiğini ispat etmişlerdir. Habib b. Ebi Sabit’in,
Urve ile karşılaşmış olması inkâr edilemez. Çünkü Urve’den yaşça daha büyük ve Urve’den
daha önce vefat etmiş olan ravilerden de rivayet etmiştir. Kendisi sika bir
imamdır."
İbn Seyyidi’n-Nas dedi
ki: “Ebu Ömer (İbn Abdiberr)’in bu sözü lika (karşılaşma) imkânını ispat
etmektedir. Bu imkân, çoğunluk katında inkita şüphesini giderir mahiyettedir. Yine, Ebu Davud’un (no:180) isnadında geçen sözü de ortadan kaldırmaktadır.
Ebu Davud dedi ki: "Nitekim Hamze ez-Zeyyat Habib’den, o Urve b. ez-Zubeyr’den, o da Aişe radiyallahu
anha’dan sahih bir hadis rivayet etmiştir." (Ebû Dâvûd bu hadisi sahih kabul
etmiştir) Bu hadis likayı (karşılaşmış olmalarını) ispat etmektedir. Bu durum
inkıta şüphesini gidericidir.
Habib b. Ebi Sabit, bu
hadisin rivayetinde de tek kalmış değildir. Nitekim bu rivayette ona Hişam b.
Urve mutabaat etmiştir.
Bunu Darekutni; Ebu
Bekr en-Nisaburi haddesena Hacib b. Suleyman haddesena Veki an Hişam b. Urve an
babası an Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet etmiştir. Aişe radiyallahu
anha dedi ki:
قَبَّلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَعْضَ نِسَائِهِ
ثُمَّ صَلَّى وَلَمْ يَتَوَضَّأْ ثُمَّ ضَحِكَتْ
“Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem hanımlarından birini öptü, sonra abdest almadan namaz kıldı.”
Sonra Aişe radiyallahu anha güldü.”[3]
Bu isnad kuvvetlidir. Ebu Bekr
en-Nisaburî; Abdullah b. Muhammed b. Ziyad’dır. Kendisi sağlam bir hafızdır,
rivayetinde sikadır. Şeyhi Hacib b.
Suleyman el-Menbecî hakkında Nesai; sika demiştir. Diğer rivayette: “Onda bir
sakınca yok” demiştir. İbn Hibban onu es-Sikat’ta zikretmiştir. Diğer raviler Buhârî
ve Muslim’in ricalinden olan sika ravilerdir.
Hişam b. Urve’nin
babasından olan rivayetine Ebu Uveys ve Veki mutabaat etmişlerdir:
Darekutni; el-Huseyn
b. İsmail an Ali b. Abdilaziz el-Verrak haddesena Asım b. Ali haddesena Ebu
Uveys haddeseni Hişam b. Urve an babası an Aişe radiyallahu anha isnadıyla
rivayet ediyor:
أَنَّهَا بَلَغَهَا قَوْلُ ابْنِ عُمَرَ: فِي الْقُبْلَةِ الْوُضُوءُ ,
فَقَالَتْ: كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ «يُقَبِّلُ وَهُوَ صَائِمٌ ثُمَّ لَا
يَتَوَضَّأُ»
“Aişe radiyallahu anha’ya
İbn Ömer radiyallahu anhuma’nın öpmekten dolayı abdestin bozulduğu sözü ulaştı.
Aişe radiyallahu anha dedi ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem oruçlu
iken öper ve abdest almazdı”[4]
Bu isnad hasendir. Ebu
Uveys Muslim ricalindendir. Asım b. Ali Buhârî ricalindendir. Ali b. Abdilaziz
hakkında Darekutni; sika demiştir. El-Huseyn b. İsmail el-Mehamilî saduk bir
imamdır. Diğer raviler Buhârî ve Muslim ricalinden olup sika ravilerdir.
Bu da gösteriyor ki, Habib b. Ebi Sabit'in kendisinden rivayet ettiği Urve; el-Muzenî değil, İbnu'z-Zubeyr'dir.
Darekutni; Muaviye
b. Hişam – Sufyan es-Sevri – Ebu Ravk el-Hemedani – İbrahim et-Teymi – babası
(Yezid b. Şureyk) – Aişe radiyallahu anha isnadıyla rivayet ediyor: Aişe radiyallahu
anha dedi ki:
أَنَّ النَّبِيّ صَلَّى الله عَلَيه وسَلم كان يُقَبِّلُ
ويُصَلِّي ولا يَتَوَضَّأُ
“Nebî sallallahu aleyhi
ve sellem öper, abdest almadan namaz kılardı.”[5]
Bunun isnadı hasendir.
Sahih ve hasen derecesindeki hadisler bunlardır. Bu hadisin sahih ve sabit olduğunda hiçbir şüphe kalmamıştır.
Bu babda hadisin pek çok şahitleri ve mutabileri daha vardır. Ancak bu tariklerin her birinde zayıflık söz konusudur. Bunlardan bazısı bu babda zikrettiğim sahih hadislerle kuvvet kazanacak nitelikte, bazısı da şahit ve mutabaata elverişli olmayacak derecede şiddetli zayıf rivayetlerdir.
Allah en iyi bilendir.
Ebu Muaz el-Çubukâbâdî
[1] Bezzar’dan naklen; Abdulhak el-İşbili el-Ahkamu’l-Vusta (1/142) Ahkamu’l-Kubra (1/430) İbn Dakik el-Îd el-İmam (2/254) İbn Hacer ed-Diraye (1/45) Zeylai Nasbu’r-Raye (1/74) İbnu’t-Turkmani Cevheru’n-Naki (1/125) Darekutni (1/137) Beyhaki el-Hilafiyyat (488-490)
[2]
Ahmed (6/210) Taberî Tefsir (7/73) İbn Ebî Şeybe (1/44) İshak b. Rahuye (566)
Ebû Dâvûd (178, 179, 180) Tirmizî (86) İbn Mâce (502) Begavi Şerhu’s-Sunne (168)
İbnu’l-Munzir el-Evsat (15) Ebû Ya'lâ (7/374, 8/243) Darekutni (1/137-138)
Beyhaki (1/125) Beyhaki el-Hilafiyyat (435)
[3]
Darekutni (1/136) Beyhaki Hilafiyyat (458)
[4]
Darekutni (1/136) Beyhaki el-Hilafiyyat (473)
[5]
Darekutni el-İlel (15/146)