Namazda Salat
Etmek
قَالَ عبد الْحق الأشبيلي
رَحِمَهُ اللَّهِ فِي الْأَحْكَام الشَّرْعِيَّة الْكُبْرَى قَالَ
الدَّارَقُطْنِيّ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ النَّيْسَابُورِي حَدَّثَنَا أَبُو الْأَزْهَرِ
أَحْمَدُ بْنُ الْأَزْهَرِ حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنَا
أبي عَن ابْن إِسْحَاقَ قَالَ وَحَدَّثَنِي فِي الصَّلَاة عَلَى رَسُول اللَّهِ صَلَّى
اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا الْمَرْءُ الْمُسْلِمُ صَلَّى عَلَيْهِ فِي صَلَاتِهِ
مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ بن الْحَارِث التَّيْمِيّ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ
اللهِ بْنِ زَيْدِ بْنِ عَبْدِ رَبِّهِ الْأنْصَارِيّ أخي بلحارث بن الْخَزْرَج عَنْ
أَبِي مَسْعُودٍ عُقْبَةَ بْنِ عَمْرٍو الْأنْصَارِيّ قَالَ أَقْبَلَ رَجُلٌ حَتَّى
جَلَسَ بَيْنَ يَدَيْ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَنَحْنُ عِنْدَهُ
فَقَالَ يَا رَسُولَ اللهِ أَمَّا السَّلَامُ عَلَيْكَ فَقَدْ عَرَفْنَاهُ فَكَيْفَ
نُصَلِّي عَلَيْكَ إِذَا نَحْنُ صَلَّيْنَا عَلَيْكَ فِي صَلَاتِنَا صَلَّى الله عَلَيْكَ؟
قَالَ فَصَمَتَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَتَّى أَحْبَبْنَا
أَنَّ الرَّجُلَ لَمْ يَسْأَلْهُ ثُمَّ قَالَ إِذَا أَنْتُمْ صَلَّيْتُمْ عَلَيَّ فَقُولُوا
اللهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ النَّبِيِّ الْأُمِّيِّ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا
صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ وَبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ
النَّبِيِّ الْأُمِّيِّ وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ
وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ
İbrahim
b. Sa’d rahimehullah’tan: “İbn İshak rahimehullah bana namazda müslüman kişinin
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e salat etmesini Muhammed b. İbrahim b.
el-Haris et-Teymî’den, o Muhammed b. Abdillah b. Zeyd b. Abdirabbih el-Ensarî’den,
o da Ebu Mes’ud Ukbe b. Amr el-Ensarî radiyallahu anh’den rivayet etti. Ebu Mes’ud
Ukbe b. Amr radiyallahu anh dedi ki:
“Bir
adam geldi, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in önünde oturdu. Biz de Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in yanındaydık. Dedi ki:
“Ey
Allah’ın rasulü! Sana selamı öğrendik. Peki, namazımızda sana salat ettiğimiz
zaman sana nasıl salat edeceğiz? Allah sana salat etsin.” Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem sustu. Öyle ki adamın Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e
bunu hiç sormamış olmasını istedik. Sonra Rasûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurdu:
“Bana
salat ettiğiniz zaman şöyle söyleyin: “Allah’ım! İbrahim’e ve İbrahim’in
ailesine salat ettiğin gibi ümmî nebî Muhammed’e ve Muhammed’in ailesine salat
et. İbrahim’e ve İbrahim’in ailesine bereketler verdiğin gibi ümmî nebi
Muhammed’e ve Muhammed’in ailesine de bereketler ver. Muhakkaki sen Hamîd’sin,
Mecîd’sin.”
Tahrici: Abdulhak el-İşbilî el-Ahkamu’l-Kubra’da (2/276) Darekutni’den
(1/354) naklen, İbn Huzeyme Sahih’inde (711) Ahmed Musned’de (4/119) Hâkim
el-Mustedrek’te (1/401) Ebu Ahmed el-Hâkim Şiaru Ashabi’l-Hadis’te (s.104) Taberî
Tehzibu’l-Asar’da (343) ve Beyhakî Sunenu’l-Kubra’da (2/147) rivayet etmişlerdir.
İbn İshak rahimehullah işitme sigasını tasrih ettiğinden hadis Muslim’in
şartına göre hasendir.
Fevaid:
Hadiste geçen “Sana selam’ı öğrendik” sözü, teşehhüd duasında geçen “es-Selamu
ale’n-Nebî” sözüne işarettir.
Namazda Salli ve Barik Duaları Nerede Okunur
قَالَ أبو جعفر الطبري رَحِمَهُ
اللَّهِ فِي تهذيب الآثار (الجزء المفقود) حَدَّثَنِي عبيد الله بن سعد الزُّهْرِيّ قَالَ حَدَّثَنَا
عمي قَالَ حَدَّثَنَا أَبِي عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ أَخْبرنِي عَنْ تَشَهُّدِ رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ َ فِي وَسَطِ الصَّلَاةِ وَفِي آخِرِهَا عَبْدُ
الرَّحْمَنِ بْنُ الْأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ النَّخَعِيُّ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ عَلَّمَنِي
رَسُول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فِي وَسَطِ الصَّلَاةِ وَفِي آخِرِهَا إِذَا جَلَسَ عَلَى وَرِكِهِ الْيُسْرَى
التَّحِيَّاتُ لِلَّهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ السَّلَامُ عَلَيْكَ أَيُّهَا
النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللَّهِ وَبَرَكَاتُهُ السَّلَامُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ
اللَّهِ الصَّالِحِينَ أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا
عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ قَالَ ثمَّ إِن كَانَ وَسَطِ الصَّلَاةِ نَهَضَ حِينَ يَفْرُغُ
مِنْ تَشَهُّدِهِ وَإِنْ كَانَ فِي آخِرِهَا دَعَا بِمَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَدْعُوَ
بِهِ ثمَّ يُسَلِّمُ
Abdullah
b. Mes’ud radiyallahu anh’den: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana kişinin
namazın ortasında (teşehhüde oturduğunda) ve namazın sonunda sol kalçası
üzerine oturduğu zaman şöyle demesini öğretti:
“Her türlü tahiyye,
bütün ibâdetler, güzel sözler sâdece Allah’adır. Selâm, Allah'ın rahmeti ve
bereketi sana olsun ey Nebî! Selâm bize ve Allah'ın sâlih kulları üzerine
olsun. Şehâdet ederim ki Allah'dan başka ibadete layık hak ilâh yoktur ve
şehadet ederim ki Muhammed O’nun kulu ve rasulüdür.” Sonra eğer namazın ortasında ise teşehhüdü
bitirdiği zaman kalkar. Eğer namazın sonunda ise teşehhüdü bitirdikten sonra
Allah’ın dilediği şekilde dua eder. Sonra selam verir.”
Tahrici: İmam Taberî rahimehullah,
Tehzibu’l-Asar adlı eserinde (mefkud cüz no:364) bunu Buhârî ve Muslim’in
şartlarına göre hasen bir isnad ile rivayet etmiştir. Muhammed b. İshak b.
Yesar rahimehullah işitme sigasını tasrih etmiştir. Yine İmam Ahmed b. Hanbel rahimehullah
Musned’inde (1/459) İbn Huzeyme rahimehullah Sahih’inde (no: 701, 702, 708) ve Taberânî
rahimehullah Mu’cemu’l-Kebir’de (10/53) rivayet etmişlerdir.
Fevaid: İbn Mes’ud radiyallahu
anh, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in kendisine teşehhüdü öğrettiğini
ifade ederek anlatmaya başlamıştır.
“Namazın ortasında oturduğunda ve namazın sonunda sol
kalçası üzerine oturduğunda…” sözünü İbn Huzeyme rahimehullah şöyle
açıklamıştır: “Bu ancak namazın sonunda oturduğu zaman teverrük yapardı demektir.
Namazın hem ortasında hem sonunda bu şekilde oturduğu anlamında değildir.”
“Namazın ortasında ise” sözüyle, 3 veya 4 rekatli
namazların 2. Rekatinden sonraki teşehhüd oturuşunu tarif etmiş ve teşehhüdü
bitirdiği zaman 3. Rekate kalktığını söylemiştir. Şayet ilk teşehhüdde salli ve
barik okunacak olsaydı bunu belirtirdi.
“Eğer namazın sonunda ise teşehhüdü bitirdikten sonra
Allah’ın dilediği şekilde dua eder, sonra selam verirdi” sözü, salli ve barik
duaları ile selamdan önce yapılan diğer duanın son teşehhüdde yapılacağını
ifade etmektedir.
Selamdan Önceki
Duaya Salât da Dâhildir
قَالَ ابن أبي عاصم
رَحِمَهُ الله فيِ
الصَّلاةِ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ وسلم حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ جَعْفَرٍ الرَّقِّيُّ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ
بْنُ حَكِيمٍ عَنْ خَالِدِ بْنِ سَلَمَةَ أَنْ عَبْدِ الْحَمِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ
دَعَا مُوسَى بْنَ طَلْحَةَ حِينَ أَعْرَسَ ابْنُهُ فَقَالَ يَا أَبَا عِيسَى كَيْفَ
بَلَغَكَ فِي الصَّلاةِ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؟ فَقَالَ
مُوسَى أَنَا سَأَلْتُ زَيْدَ بْنَ خَارِجَةَ عَنِ الصَّلاةِ؟ فَقَالَ أَنَا سَأَلْتُ
رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِنَفْسِي فَقُلْتُ كَيْفَ الصَّلاةُ
عَلَيْكَ؟ فَقَالَ صَلُّوا عَلَيَّ وَاجْتَهِدُوا وَقُولُوا اللَّهُمَّ بَارِكْ عَلَى
محمدٍ كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حميدٌ مجيدٌ
Halid b.
Seleme rahimehullah’tan: “Abdulhamid b. Abdirrahman rahimehullah, Musa b. Talha
rahimehullah’ı oğlunun düğününe davet etti. Ona dedi ki:
“Ey Ebu
İsa! Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e salât sana hangi şekilde ulaştı?” Bunun
üzerine Musa dedi ki:
“Zeyd b.
Harice radiyallahu anh’e Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e salât hakkında
sordum. Dedi ki:
“Ben
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bunu bizzat sordum ve dedim ki: “Sana
nasıl salât edelim?” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Bana
salât edin, içtihat ederek dua edin ve şöyle deyin: “Allah’ım! İbrahim’e
bereketler verdiğin gibi, Muhammed’e ve Muhammed’in âilesine de bereketler ver.
Muhakkak ki sen Hamîd ve Mecid’sin.”
Tahrici: İbn Ebi Asım es-Salat Ale’n-Nebi’de (19) ve el-Ahad ve’l-Mesani’de
(2000) Ebu Bişr ed-Dulabi el-Kuna’da (1412) Buhârî Tarihu’l-Kebir’de (3/383)
Ahmed Musned’de (1/199) Nesâî el-Mucteba’da (1292) ve Sunenu'l-Kubrâ’da (7672,
10193) Fesevi el-Ma’rife’de (1/301) Tahavi Şerhu Muşkili’l-Asar’da (2230)
İbnu’l-Esir Usdu’l-Gabe’de (2/354) rivayet ettiler. Mukbil b. Hadi rahimehullah
Sahihu’l-Musned Mimma Leyse Fi’s-Sahihayn’da (355) sahih dedi. Hadisin isnadı Muslim’in
şartına göre sahihtir.
Fevaid: Bu hadis namazın sonunda, İbn Mes’ud radiyallahu
anh hadisinde de anlatıldığı gibi teşehhüden sonra, selam vermeden önce
yapılacak duaya salavat ile başlanacağını ifade etmektedir. Bu da gösteriyor
ki, namazda salli ve barik dualarının yeri, selam oturuşundaki teşehhüdden
sonradır.
قَالَ
البيهقي رَحِمَهُ اللَّهِ فِي سننه الكبرى أَخْبَرَنَا أَبُو مَنْصُورٍ
الظَّفَرُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَحْمَدَ الْعَلَوِيُّ وَأَبُو عَبْدِ اللهِ الْحَافِظُ
قَالَا حَدَّثَنَا أَبُو جَعْفَرٍ مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ دُحَيْمٍ الشَّيْبَانِيُّ
بِالْكُوفَةِ حَدَّثَنَا أَحْمَدُ بْنُ حَازِمِ بْنِ أَبِي غَرَزَةَ الْغِفَارِيُّ
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللهِ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا إِسْرَائِيلُ عَنْ أَبِي إِسْحَاقَ
عَنْ أَبِي الْأَحْوَصِ عَنْ عَبْدِ اللهِ قَالَ وَإِذَا قَالَ السَّلَامُ عَلَيْنَا
وَعَلَى عِبَادِ اللهِ الصَّالِحِينَ فَقَدْ أَصَابَتْ كُلَّ عَبْدٍ صَالِحٍ أَوْ نَبِيٍّ
مُرْسَلٍ ثُمَّ يُبْتَدَأُ بِالثَّنَاءِ عَلَى اللهِ عَزَّ وَجَلَّ وَالْمَدْحَةِ لَهُ
بِمَا هُوَ أَهْلُهُ وَبِالصَّلَاةِ عَلَى النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
ثُمَّ يَسْأَلُ بَعْدُ
Abdullah
b. Mes’ud radiyallahu anh’den: “Teşehhüdde: “Selam bize ve Allah’ın salih
kullarının üzerine olsun” dediğinde bütün salih kullara ve gönderilmiş nebilere
selam isabet eder. Sonra Allah Azze ve Celle’ye layık senâ ve övgülerde
bulunulur, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e salat edilir, bundan sonra istek
duası yapılır.”
Tahrici: Beyhakî
Sunenu’l-Kubra’da (2/148) Muslim’in şartına göre sahih isnadla rivayet
etmiştir.