Giriş
Şüphesiz hamd yalnız Allah'adır. O'na hamd eder,
O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerlerinden, amellerimizin
kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah'ın hidayet verdiğini kimse saptıramaz.
O'nun saptırdığını da kimse doğru yola iletemez. Şehadet ederim ki, Allah'tan
başka ibadete layık hak ilâh yoktur. O, bir ve tektir, O'nun ortağı yoktur.
Yine şehadet ederim ki, Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah'ın kulu ve
rasûlüdür.
“Ey iman edenler! Allah'tan nasıl
sakınmak gerekirse öyle sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.” (Al-i
İmran; 102)
“Ey insanlar! Sizi tek bir candan
yaratan ve ondan da eşini var eden, her ikisinden birçok erkek ve kadın türeten
rabbinizden sakının. Kendisi adına birbirinizden dileklerde bulunduğunuz
Allah'tan ve akrabalık bağlarını kesmekten de sakının. Şüphesiz Allah
üzerinizde tam bir gözetleyicidir.” (en-Nisâ; 1),
“Ey iman edenler! Allah'tan sakının
ve dosdoğru söz söyleyin. O da amellerinizi lehinize olmak üzere düzeltsin,
günahlarınızı da mağfiret etsin. Kim Allah'a ve rasûlüne itaat ederse büyük bir
kurtuluşla kurtulmuş olur.” (el-Ahzâb; 70-71)
Bundan sonra, Şüphesiz sözlerin en güzeli Allah’ın
Kelam’ı, yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in yoludur.
İşlerin en kötüsü sonradan çıkarılanlarıdır. Her sonradan çıkarılan şey
bid’attir ve her bid’at sapıklıktır. Her sapıklık da ateştedir.
Bu çalışmada kadının yanında mahremi bulunmadan çıkabileceği
mesafenin ne olduğunu tahkik ettim. Allah Azze ve Celle’den bunu müslümanlara
faydalı kılmasını dilerim.
Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukâbâdî
1- Ebu Said el-Hudrî Radıyallahu Anh Hadisi
a- Kaz’a b. Yahya’nın Mutlak yolculuk lafzıyla rivayeti
Ahmed (3/51) Tayalisi (2349) rivayet ediyorlar: Yahya b. Âdem - Zuheyr (b. Muaviye) – Abdulmelik b. Umeyr - Kaz’a (b. Yahya) rahimehullah
dedi ki:
أَنَّهُ
سَمِعَ أَبَا سَعِيدٍ الْخُدْرِيَّ
يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللهِ صَلَّى
اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَأَعْجَبَنِي فَدَنَوْتُ مِنْهُ وَكَانَ فِي
نَفْسِي حَتَّى أَتَيْتُهُ فَقُلْتُ أَنْتَ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللهِ صَلَّى
اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ فَغَضِبَ غَضَبًا شَدِيدًا قَالَ فَأُحَدِّثُ عَنْ
رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَا لَمْ أَسْمَعْ نَعَمْ سَمِعْتُ
رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ لَا تُشَدُّ الرِّحَالُ
إِلَّا إِلَى ثَلَاثَةِ مَسَاجِدَ مَسْجِدِي هَذَا وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ
وَالْمَسْجِدِ الْأَقْصَى وَسَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ يَقُولُ لَا تُسَافِرُ الْمَرْأَةُ إِلَّا مَعَ زَوْجِهَا أَوْ ذِي
مَحْرَمٍ مِنْهَا وَسَمِعْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
يَقُولُ لَا صِيَامَ فِي يَوْمَيْنِ يَوْمِ الْأَضْحَى وَيَوْمِ الْفِطْرِ مِنْ
رَمَضَانَ وَسَمِعْتُهُ يَقُولُ لَا صَلَاةَ بَعْدَ صَلَاتَيْنِ صَلَاةِ الْفَجْرِ
حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ وَصَلَاةِ الْعَصْرِ حَتَّى تَغْرُبَ الشَّمْسُ
“Ebu Said el-Hudri radıyallahu anh’ın hadis rivayette ettiğini işittim
ve bu hoşuma gitti. Ona yaklaştım. İçimden bir şey geçti ve dedim ki:
“Sen Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittin mi?” Bunun
üzerine şiddetle öfkelendi ve dedi ki:
“Ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işitmediğim bir şeyi mi
rivayet ediyorum? Evet, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’den şöyle
buyurduğunu işittim:
“Üç mescid dışında bir yere hazırlık yapılarak yolculuk edilmez: Şu
mescidim, Mescidu’l-Haram ve Mescidu’l-Aksa.” Yine Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:
“Kadın, yanında kocası veya kendisine mahrem olan bir erkek olmadan
yolculuk yapmasın.” Yine Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle
buyurduğunu işittim:
“İki günde oruç tutulmaz:
Kurban bayramı ve Fıtr (Ramazan) bayramı günlerinde.” Yine şöyle
buyurduğunu işittim:
“İki namazdan sonra namaz yoktur: Sabah namazından sonra güneş
doğuncaya kadar ve ikindi namazından sonra güneş batıncaya kadar.
Bunun isnadı Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir.
Aşağıda zikredeceğim bütün tariklerde Ebu Said radıyallahu anh’ın bu
hadisi rivayeti söz konusu edilmiştir, ancak kadının çıkacağı yolculuk bu
tarikte mutlak zikredilmişken diğer rivayetlerde iki gün, üç gün veya üç gece
şeklinde kayıtlı gelmiştir. Bu da gösteriyor ki, rivayet aslında kayıtlı iken,
raviler bu kaydı belirtmek, belirtmemek veya mesafenin tayini konusunda ihtilaf
etmişlerdir.
Güvenilir ravilerin bu mesafe hakkında ihtilaflı ibarelerinden dolayı
olsa gerek burada ravi bu mesafe kaydını zikretmeden burada mutlak yolculuk
lafzıyla rivayet etmiştir.
b- Kaz’a b. Yahya’nın iki
günlük yolculuk lafzıyla rivayeti
Buhârî (1197, 1995) ise Şu’be – Abdulmelik (b. Umeyr) –
Kaz’a yoluyla şu lafızla rivayet etmiştir:
لاَ تُسَافِرِ المَرْأَةُ مَسِيرَةَ يَوْمَيْنِ
إِلَّا وَمَعَهَا زَوْجُهَا أَوْ ذُو مَحْرَمٍ،
“Kadın yanında kocası veya mahremi bulunmadan iki günlük
mesafedeki yolculuğa çıkamaz…”
Muslim (827) Cerir – Abdulmelik – Kaz’a yoluyla bunu şu
lafızla rivayet etti.
لَا تُسَافِرِ الْمَرْأَةُ يَوْمَيْنِ مِنَ الدَّهْرِ
إِلَّا وَمَعَهَا ذُو مَحْرَمٍ مِنْهَا، أَوْ زَوْجُهَا
“Kadın yanında mahremi erkek veya kocası bulunmadan iki
günlük yolculuğa çıkamaz…”
Ebu Ya’lanın (2/389) Cerir (b. Abdilhamid) – Abdulmelik b. Umeyr - Kaz’a
b. Yahya rahimehullah’tan rivayetinde şu lafızladır:
لا تسافر
المرأة يومين من الدهر إلا ومعها زوجها أو ذو محرم منها
“Kadın yanında kocası veya mahremi bulunmadan iki gün yolculuk
yapamaz…”
Bunun da isnadı Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir.
c- Kaz’a b. Yahya’nın Üç
günlük yolculuk lafzı
Muslim (827) Cerir – Mugire- İbrahim – Sehm b. Mincab – Kaz’a – Ebu Said
radıyallahu anh yoluyla şu lafızla rivayet etti:
لَا تُسَافِرِ الْمَرْأَةُ ثَلَاثًا إِلَّا
مَعَ ذِي مَحْرَمٍ
“Kadın yanında mahremi erkek olmadan üç günlük yolculuğa
çıkamaz.”
d- Kaz’a b. Yahya’nın üç
geceden fazla yolculuk lafzı
Ahmed’in (3/46) Behz (b. Esed) – Hemmam - Katade – Kaz’a b. Yahya – Ebu
Said radıyallahu anh yoluyla diğer rivayet lafzı şöyledir:
ولا
تسافر المرأة فوق ثلاث ليال الا مع زوج أو ذي محرم
“Kadın üç geceden fazla yolculuğa yanında kocası veya mahremi bir
erkek olmadan çıkamaz…”
Bunun da isnadı Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir
Muslim bunu (827) Katade yolundan rivayet etmiştir.
e- Kaz’a’nın Üç gün veya üç
geceden fazla yolculuk lafzı
Ahmed’in (3/45) Said b. Ebi Arube – Katade – Kaz’a – Ebu Said
radıyallahu anh yoluyla rivayetinde lafzı şöyledir:
ونهى
رسول الله صلى الله عليه وسلم ان تسافر المرأة فوق ثلاثة أيام أو ثلاث ليال الا مع
ذي محرم
“ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem kadının yanında mahremi
olmadan üç gün veya üç geceden fazla yolculuk yapmasını yasakladı…”
Bunun isnadı da Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir.
Ahmed (3/7) ve Humeydî’nin (750) Sufyan – Abdulmelik b.
Umeyr - Kaz’a b. Yahya yoluyla Ebu Said radıyallahu anh’den rivayetinde lafzı
şöyledir:
لا تسافر امرأة فوق ثلاث إلا ومعها
ذو محرم
“Kadın yanında mahremi bir erkek bulunmadan üç günden
fazla yolculuk yapamaz.”
Bunun isnadı da Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre
sahihtir.
Beyhakî’nin (2/452) Said b. Ebi Arube ve Hişam b. Ebi
Abdillah – Katade - Kaz’a b. Yahya – Ebu Said radıyallahu anh yoluyla
rivayetinde lafzı şöyledir:
ونهى رسول الله صلى الله عليه وسلم
أن تسافر المرأة فوق ثلاثة أيام إلا مع ذي محرم
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem kadının yanında
mahremi erkek bulunmadan üç günden fazla yolculuk etmesini yasakladı.”
f- Şehr b. Havşeb – Ebu Said radıyallahu anh yoluyla mutlak yolculuk
lafzıyla rivayeti
Ahmed’in (3/64) abdulhamid b. Behram - Şehr b. Havşeb – Ebu
Said radıyallahu anh yoluyla rivayetinde lafzı şöyledir:
…ولا ينبغي لامرأة دخلت الإسلام ان تخرج من بيتها مسافرة الا مع بعل أو
مع ذي محرم منها
“İslam’a girmiş bir kadının yanında kocası veya mahremi
bir erkek olmadan yolculuğa çıkması yakışık almaz.”
Bu isnad hasendir, Abdulhamid saduktur. Şehr b. Havşeb saduk
olmakla beraber, hakkında zararsız eleştiriler vardır, bu rivayetin lafzında
sikaların lafzından ayrıldığı görülmektedir.
Ebu Ya’la’nın (2/489) Leys (b. Ebi Suleym) – Şehr (b.
Havşeb) – Ebu Said el-Hudrî radıyallahu anh yoluyla aynı hadisi rivayetinde şu
lafızla gelmiştir:
…وَلَا تُسَافِرُ الْمَرْأَةُ سَفَرًا فِي
الْإِسْلَامِ إِلَّا مَعَ بَعْلٍ أَوْ ذِي مَحْرَمٍ
“İslam’da
kadın, yanında kocası veya mahremi bir erkek olmadan herhangi bir yolculuğa
çıkamaz.”
Bu lafızla rivayette Leys b. Ebi Suleym zayıftır.
g- Ebu’l-Veddak’ın Ebu Said radıyallahu anh’den rivayeti
Ahmed’in (3/53) Mucalid – Ebu’l-Veddak – Ebu Said el-Hudrî
radıyallahu anh yoluyla rivayet lafzı şöyledir:
…ولا تسافر المرأة ثلاثا الا ومعها محرم
“Kadın üç günlük yolculuğa yanında mahremi olmadan
çıkamaz…”
Bunun isnadı Muslim’in şartına göredir, ancak Mucalid’de
zayıflık vardır.
h- Ebu Salih Zekvan’ın Ebu Said radıyallahu anh’den rivayeti:
İbn Hibban (6/435) el-A’meş – Ebu Salih Zekvan – Ebu Said
radıyallahu anh yoluyla şu lafızla rivayet etmiştir:
لَا تُسَافِرُ الْمَرْأَةُ يَوْمَيْنِ وَلَيْلَتَيْنِ
إِلَّا مَعَ زَوْجٍ، أَوْ ذِي مَحْرَمٍ
“Kadın iki gün iki gecelik yolculuğa yanında kocası veya
mahremi olmadan çıkamaz.”
Ahmed’in (3/54) İbn Mace (2898), Tirmizî’nin (1169) ve
Dârimî’nin (2720) el-A’meş – Ebu Salih – Ebu Said radıyallahu anh yoluyla
rivayetinde lafzı şöyledir:
لا تسافر المرأة سفر ثلاثة أيام فصاعدا الا مع أبيها
أو أخيها أو ابنها أو زوجها أو مع ذي محرم
“Kadın yanında babası veya erkek kardeşi veya oğlu veya kocası yahut mahremi bir erkek olmadan
üç gün ve daha fazla yolculuğa çıkamaz..”
Her iki rivayetin isnadı da Buhârî ve Muslim'in şartlarına
göre sahihtir.
Ebu
Said Hadisinin Neticesi:
Ebu Said radıyallahu anh’den rivayetin lafzında çokça
ızdırap vardır. Hepsinin birleştiği tek şey kadının yolculuğa mahremsiz
çıkmasının yasaklanmış olduğudur. Lakin bu rivayette iki günlük yolculuk mu, üç
günlük yolculuk mu, yoksa üç günden fazla yolculuk mu bu konuda raviler ihtilaf
etmişlerdir.
Şehr b. Havşeb’in bu yasağı mutlak lafızla rivayet etmesi
ise sikaların gün tayinli rivayetlerine aykırı olup şaz kalmaktadır.
Bu babda İbn Ömer, İbn Abbas, Ebu Hureyre radıyallahu
anhum’den sahih olarak gelen rivayetlerde de bir günlük, iki günlük ve üç
günlük yolculuk yasağı muhtelif lafızlarla gelmiştir.
2- İbn Amr Radıyallahu Anhuma
Hadisi
Taberani Musnedu’ş-Şamiyyin’de (1400) Yezid b. Ebi Meryem - Kaz’a b.
Yahya - Abdullah b. Amr ve Ebu Said el-Hudrî radıyallahu anhum yoluyla rivayetinde
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
…ولا تسافر امرأة مسيرة يومين إلا مع
زوجها أو ذي محرم
“Kadın yanında kocası veya mahremi bir erkek bulunmadan iki günlük
yolculuk yapamaz.”
Bunun isnadı Buhârî'nin şartına göre sahihtir.
İbn Huzeyme (2522) Yezid b. Ebi Meryem – Kaz’a – İbn Amr radıyallahu
anhuma yoluyla aynı lafızla rivayet etti.
3-
Ebu Hureyre Radıyallahu Anh Hadisi
İbn Hibban (6/441) Muhammed b.
İshak – Muhammed b. Abdirrahim – Ebu Asım (Dahhak b. Mahled) – İbn Aclan –
babası - Ebu Hureyre radıyallahu
anh yoluyla şöyle rivayet etti: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
لَا
يَحِلُّ لِامْرَأَةٍ أَنْ تُسَافِرَ إِلَّا مَعَ ذُو مَحْرَمٍ
“Bir kadının
yanında mahremi bir erkek olmadan yolculuk yapması helal değildir.”
Burada mutlak
bir yolculuk yasaklanmaktadır. Ancak bu şekilde rivayeti şazdır. Zira bunun
isnadında Muhammed b. Aclan vardır.
İbn Hacer dedi
ki: “İbn Aclan saduktur ancak Ebu Hureyre radıyallahu anh’ın hadislerini (hafızası
bozulduktan sonra) karıştırmıştır.”
Yahya (b. Said)
el-Kattan rahimehullah, İbn Aclan hakkında dedi ki: “Said el-Makburi doğrudan
Ebu Hureyre radıyallahu anh’den, babası yoluyla Ebu Hureyre radıyallahu anh’den
ve başka bir adam yoluyla Ebu Hureyre radıyallahu anh’den rivayet ederdi. (İbn
Aclan hafızası bozulunca) bunları karıştırdı ve hepsini (Said el-Makburi’nin)
Ebu Hureyre’den doğrudan rivayeti olarak nakletti.”
Nitekim Yahya
el-Kattan bu rivayetin aslında İbn Aclan’ın babasından rivayeti değil de, Said
el-Makburi’den işitmiş olabileceği bir rivayet olduğuna işaret için olsa gerek,
hadisin aslını şöyle rivayet etmiştir:
Bezzar (15/125)
bunu peşpeşe iki ayrı tarikten ve lafızları birbirine muhalif olarak şöyle
rivayet etti:
Amr b. Ali (es-Sayrafi)
– Yahya b. Said (el-Kattan) – İbn Ebi Zi’b – Said (b. el-Makburi) – babası –
Ebu Hureyre radıyallahu anh yoluyla: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu
ki:
ولاَ تسافر المرأة إلاَّ مع ذي محرم
“…Kadın
mahremi yanında olmadan yolculuk etmesin..”
Bu rivayetin
ardından Bezzar; Amr b. Ali (es-Sayrafi) – Ebu Amir (el-Akdî) – İbn Ebi Zi’b –
Said – babası – Ebu Hureyre radıyallahu anh isnadıyla, Nebî sallallahu aleyhi
ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
لاَ تُسَافِرُ المرأة مسيرة ثلاثة أيام إلاَّ
مع ذي محرم
“Kadın
yanında mahremi olmadan üç günlük mesafe yolculuğa çıkmasın.”
Her iki isnad
da Buhârî ve Muslim’in şartlarına göredir. Hadisin aslında üç günlük mesafe
kaydı bulunmasına rağmen Yahya b. Said bu kaydı zikretmeden rivayet etmiştir.
Şu halde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bu hadiste kadını mahremi
olmadan her yolculuktan mutlak olarak yasakladığını söyleyemeyiz. Yalnızca
sonraki ravilerden biri – ki o imam Yahya b. Said el-Kattan rahimehullah’tır –
bu hadisteki “üç günlük mesafe” kaydını zikretmemiştir. Muhtemelen bunu
zikretmemesinin sebebi, Buhârî ve Muslim’in Ebu Hureyre radıyallahu anh’den
diğer rivayetlerinde bu kaydın “bir gün bir gecelik mesafe” şeklinde geçiyor
olmasıdır:
Buhârî (1088) ve Muslim (1339) Ebu Hureyre
radiyallahu anh’den rivayet ediyorlar: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
لاَ
يَحِلُّ لِامْرَأَةٍ تُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَاليَوْمِ الآخِرِ أَنْ تُسَافِرَ مَسِيرَةَ
يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ لَيْسَ مَعَهَا حُرْمَةٌ
“Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir
kadının yanında mahremi olmadan bir gün ve bir gecelik mesafeye yolculuk
yapması helal değildir.”
Üç günlük mesafe kaydı ise aslında Ebu Hureyre
radıyallahu anh’den başka sahabilerden sabit olmuştur. Ebu Hureyre radıyallahu
anh’den sabit olan ise bir günlük yolculuk mesafesi kaydıdır.
Darekutni el-İlel’de (no:2042) Ebu Hureyre radıyallahu
anh’den gelen rivayetin bütün tariklerini incelemiş ve illetlerine işaret
etmiştir. Bu tarikler arasında Hafs b. Amr er-Rabali – Yahya b. Said el-Kattan –
İbn Aclan – Said b. Ebi Said – Ebu Hureyre radıyallahu anh yoluyla şunu
zikretmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
لا تحل لامرأة
تؤمن بالله واليوم الاخر أن تسافر سفرا قال لا أدري مسيرة كم قال إلا ومعها ذو
محرم
“Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kadın
için yanında mahremi bulunmadan yolculuk etmesi helal değildir, ne kadar
mesafelik bir yolculuk dediğini bilmiyorum.”
4- İbn Ömer Radıyallahu Anhuma
Hadisi
İbn Hibban (6/440) el-Hasen b. Sufyan – Muhammed b. Abdillah
b. Numeyr – babası – Ubeydullah b. Ömer – Nafi - İbn Ömer radiyallahu anhuma yoluyla rivayet ediyor: Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
لَا تُسَافِرُ الْمَرْأَةُ إِلَّا وَمَعَهَا
ذُو مَحْرَمٍ
“Kadın
yanında mahremi bir erkek bulunmadan yolculuk etmesin.”
Ebu Nuaym Mustahrac’da (3109) aynısını rivayet etmiştir. Bu isnad Buhârî ve Muslim’in şartlarına göre sahihtir. Ancak burada Abdullah b. Numeyr mesafe kaydını
zikretmemiştir.
Nitekim Buhârî
(1087, 1086) ve Muslim’in (1338) Yahya b. Said el-Kattan ve Ebu Usame -
Ubeydullah b. Ömer – Nafi İbn Ömer radiyallahu anhuma yoluyla rivayetlerinde şu lafızladır: Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
لاَ
تُسَافِرِ المَرْأَةُ ثَلاَثًا إِلَّا مَعَ ذِي مَحْرَمٍ
“Kadın, yanında mahremi bir (erkek)
bulunmadan üç gün yolculuk yapamaz.”
Neticede Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bu hadisinde
üç günlük yolculuk mesafesi kaydını zikretmiş olmasına rağmen, ravi tasarrufta
bulunarak bu kaydı zikretmeden rivayet etmiştir.
5- İbn Abbas Radıyallahu Anhuma Hadisi
Buhârî (3006, 1862) ve Muslim (1341) Amr b. Dinar – Ma’bed
mevla İbn Abbas - İbn Abbas radiyallahu anhuma yoluyla rivayet ediyorlar: Nebî sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
لاَ
يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ وَلاَ تُسَافِرَنَّ امْرَأَةٌ إِلَّا وَمَعَهَا مَحْرَمٌ
فَقَامَ رَجُلٌ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ اكْتُتِبْتُ فِي غَزْوَةِ كَذَا وَكَذَا
وَخَرَجَتِ امْرَأَتِي حَاجَّةً قَالَ اذْهَبْ فَحُجَّ مَعَ امْرَأَتِكَ
“Bir kimse bir kadınla yalnız kalmasın.
Kadınlar yanında mahremi bir erkek bulunmadan yolculuğa çıkmasınlar.” Bir
adam kalkıp dedi ki:
“Ey Allah’ın rasulü! Falan gazveye yazıldım ve hanımım
da hac için çıktı.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Git, hanımınla beraber hac yap.”
Amr b. Dinar’dan bunu Buhârî’nin rivayetinde
Hammad b. Zeyd, Muslim’in rivayetinde Sufyan b. Uyeyne bu lafızla rivayet
etmişlerdir.
Bezzar bunu: Ebu Asım (Dahhak b.
Mahled) – İbn Cureyc – Amr b. Dinar – Ma’bed mevla İbn Abbas - İbn Abbas radıyallahu anhuma isnadıyla, şu
lafızla rivayet etti: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
لَا تَحُجَّ
امْرَأَةٌ إلَّا وَمَعَهَا مَحْرَمٌ فَقَالَ رَجُلٌ يَا نَبِيَّ اللَّهِ إنِّي اكْتُتِبْتُ
فِي غَزْوَةِ كَذَا وَامْرَأَتِي حَاجَّةٌ قَالَ ارْجِعْ فَحُجَّ مَعَهَا
“Kadın, yanında mahremi olmadan hac yapamaz.” Bir adam dedi ki:
“Ey Allah’ın nebisi! Ben falan gazveye yazıldım. Hanımım da hac
yapacak.” Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Dön ve onunla beraber hac yap.”
Bunun isnadı Buhârî ve Muslim'in
şartlarına göre sahihtir. İbn Curayc tahdis sigası ile rivayet etmiştir. Bkz.: Tahavî
Şerhu Meâni'l-Âsâr (1/356) el-Elbani es-Sahiha (3065) Zeylai Nasbu’r-Raye’de
(3/10)
Görüldüğü gibi Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem, kadının yanında mahremi olmadan hac yapmasını
yasaklamış, Amr b. Dinar ise bu hadisi rivayet ederken bir defasında “Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem kadını mahremsiz yolculuktan yasakladı” diye
rivayet etmiştir.
Nitekim diğer bir rivayette
lafzı şöyledir:
Darekutni (2/23) İbn Curayc –
Amr b. Dinar – Ebu Ma’bed ve İkrime – İbn Abbas radıyallahu anhuma isnadıyla
rivayet ediyor:
جَاءَ
رَجُلٌ إِلَى الْمَدِينَةِ فَقَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
أَيْنَ نَزَلْتَ؟ قَالَ عَلَى فُلَانَةَ قَالَ أَغْلَقَتْ عَلَيْكَ
بَابَهَا لَا تَحُجَّنَّ امْرَأَةٌ إِلَّا وَمَعَهَا ذُو مُحْرِمٍ
“Bir adam Medine’ye gelmişti. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem ona:
“Nereye konuk oldun?” dedi. Adam: “Falan kadına” dedi. Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Senin üzerine kapısını kilitledi mi? Kadın yanında mahremi
olmadan hac yapamaz.”
Bunun da isnadı Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre
sahihtir. Bkz.: el-Elbani es-Sahiha (3065)
Bunu bu lafızla Abdurrazzak – İbn Curayc – Amr b. Dinar –
İkrime ve Ebu Ma’bed – İbn Abbas radıyallahu anhuma yoluyla: İshak b. Rahuye
(845) İbn Abdilberr
el-İstizkar (4/413) ve İbn Hazm el-Muhalla’da (7/51) rivayet
etmişlerdir. Bu isnad da Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir.
Taberânî Mu’cemu’l-Kebir’de (11/249) ve Mu'cemu'l-Evsat’ta
(8/194 no:8377) İbn Lehia – Halid b. Yezid – Amr b. Dinar – İkrime – İbn Abbas radıyallahu
anhuma yoluyla aynısını rivayet etmiştir.
Bezzar (Keşfu’l-Estar 1488) ise Muhammed b. Ma’mer – Ebu Asım – Muhammed
b. Muslim (et-Taifî) – Amr b. Dinar – İkrime – İbn Abbas radıyallahu anhuma
yoluyla bu lafızla rivayet etmiştir.
Bezzar Musned’inde (11/411) Kabisa – Sufyan - İbn Curayc – Amr b. Dinar –
Cabir b. Zeyd – İbn Abbas radıyallahu anhuma yoluyla şu şekilde rivayet
etmiştir:
جَاءَ رَجُلٌ إِلَى النَّبِيّ صلى الله
عليه وسلم فَقَالَ إِنِّي اكْتُتِبْتُ فِي غَزْوَةِ كَذَا وَكَذَا وَامْرَأَتِي
تُرِيدُ أَنْ أَحُجَّ مَعَهَا قَالَ ارْجِعْ فَحُجَّ مَعَ امْرَأَتِكَ
“Bir adam Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e geldi ve dedi ki: “Ben
falan gazveye yazıldım. Hanımım da kendisiyle beraber hac yapmamı istiyor.” Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Dön ve hanımınla beraber hac yap.”
Bezzar rivayetin ardından şöyle dedi: “Bu hadiste Kabisa iki yerde hata
etmiştir. Çünkü hadiste adam: “gazveye yazıldım ve hanımım hac yapmak istiyor”
demiş, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem de: “Kadın yanında mahremi
olmadan yolculuk yapamaz” buyurmuştur. Bunu Amr (b. Dinar) ancak Ebu Ma’bed’den
rivayet etmiştir. Kabisa ise Cabir b. Zeyd’den rivayet ettiğini söylemiştir.
Neticede İbn Abbas radıyallahu anhuma hadisi kadının yanında mahremi bir
erkek olmadan hac yapmaktan yasaklamaktadır, mutlak yolculuktan değil!
Kadının Mahremsiz Bir Berid Mesafeye Yolculuğunun Yasaklığı
Kadının mahremsiz yolculuğunu yasaklayan rivayetler içinde
en net olanı şu rivayettir:
Ebu Hureyre radıyallahu anh’den: Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
لَا
تُسَافِرُ امْرَأَةُ بَرِيدًا إِلَّا وَمَعَهَا ذُو مَحْرَمٍ يحرم عليها
“Kadın
yanında mahremi olan bir erkek olmadan bir beridlik yolculuğa çıkamaz.”
Bunu Muslim'in
şartına göre sahih isnadla: İbn Huzeyme (2526) İbn Hibban (6/438) Hâkim (1/610)
Ebu Davud (1725) Tahavi Ahkamu’l-Kur’ân’da (71-72) ve Şerhu Meani’l-Asar’da
(2/112) Beyhakî (3/139) İbn Asakir
Tarihu Dımeşk’te (56/316)rivayet ettiler.
İbn Hibban bu hadisi rivayet ettikten sonra şöyle demiştir:
“Bu haberi Suheyl b. Ebi Salih babasından işitmiş, babası (Ebu Salih) Ebu
Hureyre radıyallahu anh’den rivayet etmiştir. Yine Said el-Makburi’den işitmiş,
o da Ebu Hureyre radıyallahu anh’den rivayet etmiştir. Her ikisi de mahfuzdur.”
İbn Hibban bu sözleriyle, bu rivayette Suheyl’in yanıldığını
iddia eden Darekutni’ye cevap vermiş olmaktadır. Yine bu lafzı şaz gören el-Elbani’ye
de bir cevaptır.
Çünkü Suheyl b. Ebi Salih bunu Said el-Makburi – Ebu Hureyre
radıyallahu anh yoluyla: “Kadın bir berid yolculuğa mahremsiz çıkamaz”
lafzıyla rivayet etmiştir.
Yine diğer bir isnadda Suheyl b. Ebi Salih bunu babası Ebu Salih
Zekvan – Ebu Hureyre radıyallahu anh yoluyla: “Kadın mahremi olmadan üç
günlük yolculuğa çıkamaz” lafzıyla rivayet etmiştir.
Bu durum Suheyl’in hafızasının sağlamlığına delalet etmektedir. Hem el-Makburi’nin rivayet lafzını hem de babasının rivayet lafzını ayrı ayrı zabtetmiştir.
İbn Huzeyme rahimehullah rivayetin ardından: “Bir berid:
Haşimî miliyle 12 mildir (24 km.) demiştir.
1 berid: 4 fersahtır. 1 fersah 3 mildir. Yani 1 berid 12 mil
eder.
Milin tanımı ise Şafiilere göre insan adımı ile 4 bin
adımdır. Bir adım 46.2 cm olarak takdir edilmektedir. Yani Şafiilere göre 1
berid: 22.176 metredir
Malikilere göre insan ziraı ile 3500 zira’dır. Bir zira: 48
cm.’dir. Yani Malikilere göre 1 berid: 20.160 metredir
Hanbeliler ise bir Haşimî mili 6000 zira veya 12000 ayak
boyudur demişlerdir.
Yani Hanbelilere göre 1 berid: 34.560 metredir.
Buna göre 1 berid; 20 km. ile 35 km. arasında değişmektedir.
Bu mesafe de, Ebu Hureyre radıyallahu anh’den gelen 1 günlük
mesafe kavliyle örtüşmektedir. Allah en iyi bilendir.
Kadının Mahremsiz Yolculuğu Hakkındaki Bu Hadisler Sefer Ruhsatları Hakkında
Belirleyici Değildir
Es-San’anî Subulu’s-Selam’da (2/388) şöyle demiştir:
“Namazı kısaltma mesafesinin en azı hakkında İbn Ebî Şeybe
İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan mevkuf olarak şöyle dediğini rivayet etmiştir:
إذا خرجت ميلا قصرت الصلاة
“Bir mil çıktığım zaman namazı kısalttım.” İsnadı sahihtir.
Nitekim el-Bahr’da Davud (ez-Zahiri) rahimehullah’tan bu görüş rivayet
edilmiştir. Bunlara (Muhammed b. Ali) el-Bakır, (Ca’fer b. Muhammed) es-Sadık,
Ahmed b. İsa ve el-Hâdî ile başkalarının şu görüşü de katılır:
“Bir berid ve daha fazla mesafede namaz kısaltılır.” Bu
konuda Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in Ebu Hureyre radıyallahu anh
tarafından rivayet edilen şu hadisi delil getirdiler:
لا يحل لامرأة تسافر بريدا إلا ومعها
محرم
“Kadının yanında mahremi olmadan bir berid yolculuk yapması
helal değildir.” Bunu Ebû Dâvûd rivayet etmiştir. Dediler ki:
“Bir beridlik mesafe sefer olarak adlandırılmıştır.” Gizli
kalmayacağı üzere bu mesafeden azının sefer olarak adlandırılmayacağına dair
bir delil yoktur. Bu hadiste ancak kadın için yolculukta mahremin vacip olduğu
mesafeyi sınırlamak söz konusudur. Burada namazı kısaltma mesafesi ile kadına
mahremin vacip olacağı mesafe arasında bir bağlantı yoktur…”
Kadının yanında mahremi bulunmadan yolculuğa çıkması ise,
bir berid mesafeye ulaştığı takdirde meşruluk sınırının dışına çıkmaktadır.
Bu mesafenin daha azındaki
yolculuklara çıkmasını yasaklayan bir nas sabit olmamıştır. İbn Hazm, İmam Ahmed ve başkaları, kısa ya da uzun, adına yolculuk
denebilecek her çıkışta kadının mahremsiz yolculuk etmesinin yasak olduğu kanaatlerini
zikrederlerken İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan gelen mutlak lafzı delil
getirmişlerdir.
İbn Abbas radıyallahu anhuma’nın
bu rivayetinin ve mutlak lafızla gelen diğer rivayetlerin bu görüşe delil
olamayacağını, vakitle sınırlı olan ve mutlak olarak gelen lafız
farklılıklarının Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den ve ashabından değil
de, sonraki ravilerin takdirlerinden kaynaklanmış olduğunu, Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in, kadının mahremsiz yolculuğunu mutlak lafızla
değil de, kayıtlı lafızla yasaklamış olduğunu ve bu kayıtların en sarihinin bir
berid mesafeyle kayıt olduğunu tahkik etmiş olduk.
Nitekim selefin hanımlarının
uygulamasında bunun örneği mevcuttur:
Buhari (5224) ve
Muslim (2182) Esma bt. Ebi Bekir radıyallahu anhuma’dan şöyle
dediğini rivayet ettiler:
تَزَوَّجَنِي الزُّبَيْرُ وَمَا لَهُ فِي
الأَرْضِ مِنْ مَالٍ وَلاَ مَمْلُوكٍ وَلاَ شَيْءٍ غَيْرَ نَاضِحٍ وَغَيْرَ فَرَسِهِ
فَكُنْتُ أَعْلِفُ فَرَسَهُ وَأَسْتَقِي المَاءَ وَأَخْرِزُ غَرْبَهُ وَأَعْجِنُ وَلَمْ
أَكُنْ أُحْسِنُ أَخْبِزُ وَكَانَ يَخْبِزُ جَارَاتٌ لِي مِنَ الأَنْصَارِ وَكُنَّ
نِسْوَةَ صِدْقٍ وَكُنْتُ أَنْقُلُ النَّوَى مِنْ أَرْضِ الزُّبَيْرِ الَّتِي أَقْطَعَهُ
رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَى رَأْسِي وَهِيَ مِنِّي عَلَى
ثُلُثَيْ فَرْسَخٍ…
“ez-Zubeyr radiyallahu anh benimle evlendi. Ne
malı vardı, ne de kölesi. Bir su çeken deve ile bir de atı vardı. Atına yem
verirdim, işini görür, nafakasına bakardım. Su çeken devesine çekirdek
kırıyordum. Ona yem verir, sulardım. Kovasını tamir eder, hamurunu yoğururdum,
ekmek yapmayı beceremezdim de ekmeği Ensâr'dan komşu kadınlar yaparlardı. Onlar
sadık ve dürüst kadınlardı. Allah rasulü sallallahu aleyhi ve sellem'in
ez-Zubeyr'e üçte iki fersah uzaklığında parsellediği yerden çekirdekleri başımda
taşırdım…”
Üçte iki fersah; iki mil (yaklaşık 4 km.) mesafedir. Yani sahabe hanımları, bir beridden daha az mesafelere yanlarında mahrem bir erkek bulunmaksızın yolculuk etmekte sakınca görmemişlerdir.
Netice:
Kadının yanında mahremi bir erkek bulunmadan yolculuğa
çıkmasını yasaklayan hadisler belli bir mesafeyle kayıtlı gelmiştir. Bu
mesafenin tayini konusunda en net ibare bir berid ki bu da ortalama 28 km.’lik
mesafedir.
Bu hadiste bir beridin zikredilmiş olması, bundan az
mesafede yolculuğun söz konusu olmadığı anlamına gelmez. Bu mesafe kadının
yolculuğunda helal ile haramın sınırı hakkındadır.
Yolculuk ruhsatlarından faydalanmak ise hem Rasulullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in fiilinde, hem de ashabının fiillerinde daha az
mesafeli yolculuklarda sabit olmuştur.
Mesela Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem üç mil (7-10
km arası) mesafedeki Zu’l-Huleyfe’de namazı kısaltmıştır.
Yine Mekkeliler’in Mekke’ye bir mil (yaklaşık 1,8 km.)
mesafedeki Mina’da namazı kısaltmaları sabit olmuştur.
Dıhyetu’l-Kelbi radıyallahu anh’ın 3 mil mesafelik
yolculuğunda oruç tutmadığı, İbn Ömer radıyallahu anhuma’nın 1 mil mesafelik
yolculuğunda namazı kısalttığı vb. örnekler sabit olmuştur.
Allah en iyi bilendir.