Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in salıncakların koparılmasını emrettiğine dair hadisin aşağıda zikredeceğim sabit tarikini görmeyen araştırmacılar, bu hadisin zayıf yollarla gelen tariklerini inceleyerek hadisin zayıf olduğuna hükmetmişlerdir. Halbuki Temmam er-Razi bu hadisi sahih isnadla rivayet etmiştir.
Salih b. Ferih el-Behlal adlı bir yazar da el-Ahadisu’l-Varide
Fi’l-Luab ver-Riyada kitabında Temmam’ın rivayetini de zikretmiş fakat, Ebu
Cafer el-Minkarî ile Ebu Yusuf el-Basri’nin durumlarını tespit edemediği için
hadisin zayıf olduğunu iddia etmiştir. Halbuki birbirlerine makrunen rivayette
bulunan bu iki ravi de aşağıda zikredeceğim üzere sikadırlar.
Salıncakların Koparılmasını Emreden Sabit Rivayet
Temmam er-Razî Fevaid’de (no:1759) dedi ki: Bize İshak b.
İbrahim b. Muhammed b. Salih b. Sinan haber verdi, dedi ki: bize Ebu Ca’fer
Muhammed b. Suleyman el-Minkarî ve Ebu Yusuf Yakub b. İshak el-Basri tahdis
ettiler, ikisi dediler ki: bize Amr b. Merzuk tahdis etti, dedi ki: bize Şu’be
tahdis etti, o Mansur’dan, o Mucahid’den, o Aişe radıyallahu anha’nın şöyle
dediğini rivayet etti:
أَبْصَرَنِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَأَنَا عَلَى أُرْجُوحَةٍ أَتَرَجَّحُ فَتَزَوَّجَنِي فَلَمَّا
دُخِلْتُ عَلَيْهِ أَمَرَ بِقَطْعِ الْمَرَاجِيحِ
“Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem beni tahteravalli/salıncak üzerinde iken gördü, sonra benimle
evlendi. Yanına girdiğim zaman salıncakların kesilmesini emretti.”
Temmam’ın Fevaid kitabının muhakkiki Ebu Suleyman Casim
ed-Devserî Ravdu’l-Bessam’da (no: 1236) dedi ki:
“İsnadı ceyyiddir. Ancak Mucahid (b. Cebr) rahimehullah’ın
Aişe radıyallahu anha’dan işittiği hususunda ihtilaf edildi. Ebu Hatim ve Yahya
b. Main, Mucahid b. Cebr’in Aişe radıyallahu anha’dan işitmediğini söyleseler
de İbnu’l-Medini işittiğini ispat etmiştir.”
Nebil Sa’duddin el-Cerrar da el-Îma İla Zevaidi’l-Ecza’da
(7/133) isnadının ceyyid olduğunu söylemiştir.
İbn Hacer Fethu’l-Bari’de (1/413) şöyle demiştir: “Ebu
Hatim, Mucahid’in Aişe radıyallahu anha’dan işitmediğini söylemiştir. Bu
reddedilir. Nitekim Buhârî’de Mucahid’in Aişe radıyallahu anha’dan işittiğini
tasrih ettiği rivayet gelmiştir. İbnu’l-Medini de onun işittiğini ispat
etmiştir. İspat eden, nefyedene önceliklidir.” İbn Hacer’in işaret ettiği hadis
Buhârî’nin (1775) no’lu hadisi olmalıdır.
Şimdi bu isnad ricalini tek tek inceleyelim:
İshak b. İbrahim b. Muhammed b. Salih b. Sinan:
Sikadır. Zehebi Tarihu’l-İslam’da (7/873) hal tercemesini vermiş ve el-Kettânî’nin
onun hakkında sika dediğini zikretmiştir.
Ebu Ca’fer Muhammed b. Suleyman el-Minkarî: Zehebi
Tarihu’l-İslam’da (6/608) ve Hafız İbn Asakir Tarihu Dımeşk’te (53/119) hal
tercemesini vermiştlerdir. Ebu Hatim ve
Mesleme onun sika olduğunu söylemiştir. Bkz.: İbn Kutlubuğa es-Sikat (no: 9591)
Ebu Cafer el-Minkarî bunu tek başına değil, Ebu Yusuf el-Basri ile birlikte
makrunen rivayet etmiştir.
Ebu Yusuf Yakub b. İshak el-Basrî: Sikadır. Bkz:
Hatib Tarih (14/287) Zehebi Tarihu’l-İslam (6/640)
Amr b. Merzuk: Saduktur, Buhârî ondan Sahihinde üç
yerde makrunen rivayet etmiştir. Bkz: Zehebi Siyeru A’lam (19/403)
Şu’be (b. el-Haccac): sika, hafız, mutkin meşhur
imamdır. Buhârî ve Muslim ricalindendir.
Mansur (b. Mu’temir): Sika sebt, meşhur imamdır. Buhârî
ve Muslim ricalindendir.
Görüldüğü üzere hadisin isnadı adı geçen muhakkiklerin de
belirttikleri gibi ceyyiddir.
Hadisin Şahitleri:
1- Salih Ebu Halil – Aişe radıyallahu anha yoluyla munkatı rivayet:
Taberânî Mu'cemu'l-Evsat’ta
(7/212 no: 7301) dedi ki: bize Muhammed b. el-Abbas tahdis etti, dedi ki: bize
Ya’kub b. İbrahim ed-Devrakî tahdis etti, dedi ki: bize Safvan b. İsa haber
verdi, dedi ki: bize Ziyad Ebu Amr (doğrusu Ebu Ömer) tahdis etti, o Ebu’l-Halil’den,
o Aişe radıyallahu anha’dan rivayet etti:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
أَمَرَ بِقَطْعِ الْمَرَاجِيحِ
“Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem salıncakların koparılmasını emretti.”
Taberani rivayetin ardından
dedi ki: “Bu hadis Aişe radıyallahu anha’dan yalnız bu isnad ile rivayet
edildi. Safvan b. İsa bu rivayette tek kaldı.”
Taberani bunu kendisine ulaşanlar
kadarıyla söylemiştir. Yukarıda Temmam er-Razi’nin isnadını incelemiştik.
Dolayısıyla bu hadis Aişe radıyallahu anha’dan sağlam bir yol ile de rivayet
edilmiştir.
Bunu Hakîm et-Tirmizî de
Nevadiru’l-Usul’de (1/229 no:144) aynı tarikten rivayet etmiştir.
Ebu Ömer Ziyad b. Ebi
Muslim el-Ferra saduk olup diğer ravileri Buhârî ve Muslim ricalidir. Ancak
hadisin isnadı munkatıdır. Salih Ebu Halil, Aişe radıyallahu anha’dan
işitmemiştir. Muhtemeldir ki Ebu Halil bunu Mucahid rahimehullah’tan işiterek
Aişe radıyallahu anha’dan rivayet etmiştir.
2- Salih Ebu Halil’den mürsel rivayet
İmam Abdullah b. Ahmed b.
Hanbel el-İlel ve Marifetu’r-Rical’de (2185) şöyle rivayet etti:
Bana babam tahdis etti,
dedi ki: bize Huşeym tahdis etti, o Ziyad Ebu Ömer’den, o Salih Ebu Halil’den
rivayet etti:
أَنّ النَّبِيَّ
صلى الله عليه وسلم أَمَرَ بِقَطْعِ الْمَرَاجِيحِ
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in
salıncakların koparılmasını emrettiğini rivayet etti.”
Babamın (Ahmed b.Hanbel rahimehullah’ın)
şöyle dediğini işittim: “Huşeym, Ziyad Ebu Ömer’den işitmemiştir.”
Görüldüğü gibi Ebu Halil
bu rivayette Aişe radıyallahu anha’yı da zikretmeden mürsel olarak aktarmıştır.
Bunu ayrıca Beyhaki Sunen’de
(10/221) ve el-Adab’da (s.254) İbn Ebi’d-Dunya Zemmu’l-Melahi’de (105) bu
şekilde mürsel rivayet etmişlerdir.
Bu rivayette Huşeym tek
kalmamıştır. Ebu Davud Merasil’de (516) İbnu’l-Mubarek – (Ebu Ömer) Ziyad b. Ebi
Muslim (el-Ferra) – Salih Ebu Halil yoluyla mürsel olarak rivayet etmiştir.
Neticede bu rivayetin
ravileri güvenilir olup mürseldir. Salih Ebu Halil, Buhârî ve Muslim ricalinden
sika bir ravi olup Tabiinin küçüklerindendir.
3- İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan zayıf rivayet:
İbn Hibban el-Mecruhin’de (2/75)
dedi ki: Amr b. Muhammed el-A’sam, İsmail b. Ayyaş’tan, o Yahya b. Said
el-Ensarî’den, o Nafi’den, O İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet etti:
أَنَّ
رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم نَهَى عَنْ المراجيح وَأمر بقطها
“Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem salıncaklardan yasakladı ve koparılmasını emretti.”
İbn Hibban dedi ki: “Uydurmadır, sikaların rivayetinden aslı
yoktur.”
İbnu’l-Cevzi el-İlelu’l-Mutenahiye’de (1191) aynı tarikten
rivayet etti ve dedi ki: “Sahih değildir. Amr b. Muhammed hakkında İbn Hibban
dedi ki: “Sika kimselerden münker rivayetlerde bulunurdu. Muhaddislerin
isimlerini uydururdu. Onunla hüccet getirmek caiz değildir. El-Hakim ve
en-Nakkaş dediler ki: “Uydurma hadisler rivayet ederdi.”
Hatib el-Bağdadî de Tarih’te (12/204) İbn Ömer radıyallahu
anhuma’dan bu hadisi aynı tarikle rivayet etti ve dedi ki:
“Ebu’l-Hasen ed-Darekutni dedi ki: “Amr b. Muhammed
ez-Zemen, el-A’sem diye meşhurdur, Bağdad’lıdır. Zayıf idi. Çokça yanılgıya
düşerdi.”
Darekutni, Sunen’inde el-Asem hakkında munkeru’l-hadis
demiştir. Bkz.: Lisanu’l-Mizan (6/226)
Neticede bu tarikin isnadındaki Amr b. Muhammed el-A’sem,
zayıf, çok yanılan ve çok zayıf ravilerden rivayetlerde bulunduğu için uydurma
hadisleri rivayet etmesiyle eleştirilmiş bir ravidir. Bu tarik şiddetli zayıf
sayılabileceğinden şahit olmaya elverişli değildir.
4- Urve b. ez-Zubeyr’den Zayıf rivayet:
Belazuri Ensabu’l-Eşraf’ta (1/411) dedi ki: Bana el-Velid b. Salih tahdis etti, o el-Vakidî’den rivayet etti, dedi ki: bana İdde rivayet etti, o Malik’ten, o Hişam’dan, o babasından (Urve b. ez-Zubeyr rahimehullah’tan) rivayet etti:
أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ رَأَى عَائِشَةَ عَلَى أُرْجُوحَةٍ فَأَعْجَبَتْهُ فَأَتَى مَنْزِلَ أَبِي بَكْرٍ وَلَمْ يَكُنْ حَاضِرًا فَقَالَتْ لَهُ أُمُّ رُومَانَ مَا حَاجَتُكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ؟ قَالَ جِئْتُ أَخْطُبُ عَائِشَةَ قَالَتْ إِنَّ عِنْدَنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ مَنْ هِيَ أَكْبَرُ مِنْهَا قَالَ إِنَّمَا أُرِيدُ عَائِشَةَ ثُمَّ خَرَجَ وَدَخَلَ أَبُو بَكْرٍ رضى الله تعالى عنه فأخبرته فَأَخْبَرَتْهُ أُمُّهَا بِمَا قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَخَرَجَ فَزَوَّجَهَا إِيَّاهُ وَأَمَرَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِقَطْعِ الأَرَاجِيحِ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Aişe radıyallahu anha’yı salıncak üzerinde gördü ve beğendi. Ebu Bekr radıyallahu anh’ın evine geldi. O evde değildi. Umm Ruman radıyallahu anha dedi ki:
“İhtiyacın nedir ey Allah’ın rasulü!” Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Aişe’ye talip olmaya geldim.” Umm Ruman:
“Yanımızda ondan büyük olanı vardır ey Allah’ın rasulü” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Ben ancak Aişe’yi istiyorum” buyurdu. Sonra çıktı. Ebu Bekr radıyallahu anh gelince annesi ona Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in söylediklerini haber verdi. Ebu Bekr radıyallahu anh de çıkıp Aişe radıyallahu anha’yı Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile evlendirdi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem salıncakların koparılmasını emretti.”
5- el-Hasen b. Hâkim’in Annesinden rivayeti:
İbn Ebi'd-Dunyâ Zemmu’l-Melahî’de
(106) dedi ki: bize el-Fadl b. İshak tahdis etti, dedi ki: bize Ebu Kuteybe
tahdis etti, dedi ki: bize el-Hasen b. Hakîm tahdis etti, o annesinden şöyle
dediğini rivayet etti:
رَأَيْتُ أَبَا
بَرْزَةَ إِذَا رَأَى أَحَدًا مِنْ أَهْلِهِ وَوَلَدِهِ يَلْعَبُ عَلَى
الْمَرَاجِيحِ ضَرَبَهُمْ وَكَسَرَهَا
“Ebu Berze radıyallahu anh’ı gördüm;
ailesinden ve çocuklarından birinin meracih (tahteravalli veya salıncak)
üzerinde oynadığını görünce onları döver ve meracihi kırardı.”
Bunu Beyhakî Şuabu’l-İman’da
(5/244) aynı tarikten rivayet etmiştir.
El-Hasen b. Hakîm rahimehullah’ın annesi Ebu Berze radıyallahu anh’ın
azatlı cariyesi idi.
El-Hasen b. Hâkim Ebu Hakîm: Yahya b.
Main ve Ebu Hatim sika demişlerdir. Bkz.: Kasım b. Kutlubuga es-Sikat (2766)
Ebu Kuteybe Silm b. Kuteybe eş-Şuayrî el-Horasanî:
sikadır. Buhârî ricalindendir. Bkz.: Zehebi Siyeru A’lam (9/308)
El-Fadl b. İshak b. Hayyan Ebu’l-Abbas el-Bezzaz ed-Devrî el-Bağdadî: Hatib Tarih’te (12/360) dedi ki: “Sika, me’mundur.”
Böylece bu rivayetin isnadı
sahihtir.
6- Talha b. Musarrif rahimehullah’ın sözü
İbn Ebi'd-Dunyâ Zemmu’l-Melahi’de
(107) dedi ki: Bize Muhammed b. Osman el-İclî tahdis etti, dedi ki: bize İbn
Numeyr tahdis etti, o Malik b. Migvel’den, o Talha (b. Musarrif) rahimehullah’tan
şöyle dediğini rivayet etti:
إِنَّى
لَأَكْرَهُ الْمَرَاجِيحَ يَوْمَ النَّيْرُوزِ وَأُرَاهَا شُعْبَةِ مِنَ
الْمَجُوسِيَّةِ وَرَأَى إِنْسَانًا عَلَى أُرْجُوحَةٍ
“Şüphesiz ben, Nevruz günü
meracihi (tahteravalli ve salıncakları) çirkin görürüm. Bunları mecusilikten
bir şube olarak görüyorum.” O, salıncak üzerinde birisini görünce böyle
demişti.”
Bunu ayrıca Beyhakî Şuabu’l-İman’da
(5/244) rivayet etmiştir
İsnadı sahihtir. Bütün
ravileri sika olup Buhârî ve Muslim ricalidir.
Ebû Nuaym Hilyetu'l-Evliyâ’da
(5/20) şu şekilde rivayet etti: Bize Ebu Bekr b. Malik (el-Katiî) tahdis etti,
dedi ki: bize Abdullah (b. Ahmed b. Hanbel) tahdis etti, dedi ki: babam (Ahmed
b. Hanbel’e) okudum, dedi ki: bize Abdullah b. Numeyr tahdis etti, o Malik b.
Migvel’den, o Talha b. Musarrif rahimehullah’tan şöyle dediğini rivayet etti:
إِنِّي لَأَكْرَهُ
الْخُرُوجَ يَوْمَ النَّيْرُوزِ إِنِّي لَأَرَاهَا شُعْبَةً مِنَ الْمَجُوسِيَّةِ وَأَرَى
إِنْسَانًا أَوْ أُرْجُوحَةً
“Muhakkak ki ben Nevruz günü çıkmaktan nefret ederim ve muhakkak bunu Mecusilikten bir şube olarak görüyorum. Orada bir kimseyi veya bir salıncağı görürüm!’”
Bir Şüphe ve Cevabı
Salıncağın yasaklanmasına
dair rivayetin sıhhati hakkında eksik araştırma yapanların şüphesi giderilmiş
oldu elhamdulillah. Lakin bu rivayetin yalnızca zayıf yolla gelmiş tarikine
bakarak Aişe radıyallahu anha’nın gelin olurken salıncağa bindiğine dair sahih
rivayeti öne sürüyorlar ve salıncağın mubah olduğunu söylüyorlar.
Evet, Aişe radıyallahu anha’nın
gelin olmaya götürülürken ercuhe’ye binmiş haldeyken ondan kaldırılıp gelin
yapılmaya götürüldüğü sahihtir. Bunu Buhârî (3681) ve Muslim (1422) rivayet
etmişlerdir.
Temmam’ın sahih tarikle
rivayetinde tasrih edildiği üzere Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bundan
sonrasında salıncağı yasaklamıştır. Yasakla ilgili kısmın Buhârî ve Muslim’in
sahihlerinde yer almamış olması sorun değildir. Zira Buhârî ve Muslim’e bu tarikten
rivayet ulaşmamış olabilir.
Faide:
“Ercuha” ve “meracih”
kelimeleri, hem salıncak, hem de tahteravalli hakkında kullanılan kelimelerdir.
Aişe radıyallahu anha’nın
bindiği ercuhanın salıncak olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim İshak b. Rahuye’nin Musned’inde
(no: 1164) şöyle geçer
…فَدَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْتَنَا
فَاجْتَمَعَ إِلَيْهِ رِجَالٌ مِنَ الْأَنْصَارِ وَنِسَاءٌ قَالَ وَجَاءَ أُمِّي
وَأَنَا فِي أُرْجُوحَةٍ فِي عَذَقَيْنِ تَرْجَحُ بِي فَأَخَذَتْ تَقُودُنِي مِنَ
الْأُرْجُوحَةِ…
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem evimize girdiğinde
Ensar’dan erkekler ve kadınlar onun yanına toplandılar. Ben iki dal arasında
ercuha (salıncak) üzerinde sallanırken annem geldi ve beni ercuhadan alıp
götürdü…”
Yakın lafızla Ahmed Musned’de (25769) rivayet etmiştir. İsnadı
hasendir.
Hakîm et-Tirmizî Nevadiru’l-Usul’de (1/230) şöyle demiştir: “Salıncak
acemlerin işidir. Bu adetleri araplara da geçmiştir. Acemlerin âdeti ve onların
şekilleri sakındırılmıştır. Bu bir oyun ve eğlencedir. Hadiste geçen meracih;
acemlerin nevruz günlerinde günahlarından dolayı kalplerini paslandıran gamlarını
dağıtmak üzere eğlenmek ve ferahlamak için yaptıkları bir şeydir. Çoğunlukla
acem kralları bunu kullanır… Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bu
salıncakların kesilmesini emretmiş ve ahiret karşılığında dünya hayatını satın
alanların şekline benzemeyi çirkin görmüştür. Bununla beraber bundaki tehlike
az değildir. Bazen ip kopar, boyun kırılır…”