Misyar, Mut’a ve Örfi
Evlilik Arasındaki Farklar
Suleyman b. Salih
el-Haraşî
Tercüme: Ebu Muaz
Bazı insanların “Misyar
evliliği”, “Mut’a nikahı” ve “Örfî” evliliği birbirine karıştırdıklarını gördüm
ve bu üç tür evliliği tarif etmek, bunlar arasındaki farkları özet bir şekilde
açıklamak istedim. Şeyh Abdulmelik el-Mutlak’ın “Zevacu’l-Misyar” adlı
risalesinden ve Üstad Cemal b. Mahmud’un “ez-Zevacu’l-Urfî Fi Mizani’l-İslam”
kitabından nakiller yaptım.
Tanım:
1- Misyar evliliği: Kişinin
kadınla evlenirken nikâhın rükünlerini yerine getirerek meşru bir akit
yapmasıdır. Lakin kadın mesken ve nafaka haklarından vaz geçer.
2- Mut’a evliliği:
Kişinin belirli bir süre için bir mal karşılığında bir kadınla evlenmesidir. Bu
belirlenen süre bittiğinde talak söz konusu olmaksızın nikâh da sonlanır. Bunda
nafaka ve sükna gerekli koşulmaz, müddetin dolmasından önce eşlerden birinin
vefatı halinde aralarında miras hükümleri geçerli değildir.
3- Örfî evlilik: Bunun
da iki çeşidi vardır:
a- Bâtıl olan örfî
evlilik: Kişinin kendisi ile kadın arasında, evliliği kabul ettiklerine dair
bir belge yazarak iki kişinin de buna şahitlik etmesidir. Bu belge iki nüsha
olur ve biri erkekte, diğeri kadında kalır. Erkek kadına mal (mehir) verir.
Velisiz kıyıldığı ve ilan edilmeyip gizlilik üzere yapıldığı için bu nikâh
batıldır!
b- Meşrû olan örfî
evlilik: Bu, sıradan evlilik gibidir lakin özel açılardan resmî kayıt altında
değildir. Bazı âlimler, özel açılardan kayıt altına alınmadığı
(resmileştirilmediği) için bunu haram görmektedirler. Zira bilinen bazı
sorunlara sebebiyet vermektedir.
Meşrû Olan Örfî Evlilik İle Misyar Nikâhı Arasındaki Benzer Noktalar:
1- Her iki evlilikte
de nikâh akdi, fakihler katında ittifak edilmiş olan; icap, kabul, şahitler ve
veli izni gibi bütün meşru nikâh rükünleri ve şartlarını tamamlamıştır.
2- Her iki evlilikte
de eşlerin birbirlerinden faydalanmaları mubahtır, nesep sabit olmakta,
aralarında miras hukuku geçerli olmakta ve meşru nikâhtan dolayı akrabalık mahremiyetleri
söz konusu olmaktadır.
3- Her iki evlilikte meydana gelebilecek sorunlar
bakımından da birbirine benzer; mehirin pahalı olması, kadının evde çokça durması,
talak hakları, ilk eşin, kocasının ikinci evliliğini istememesi, kocanın
eşlerden birinden daha fazla faydalanması, kişinin ilk ailesini ihmal etmesinden
korkulması gibi riskler her iki tür evlilikte de söz konusudur.
4- Her iki evlilikte
de genellikle aile yaşamında diğer eşten gizlilik hakimdir.
Misyar Evliliği İle Örfî Evlilik Arasındaki Farklar
1- Misyar evliliği
hükümet dairelerinde resmi kayıt altına alınır.[1] Lakin örfî
nikâh asla resmen belgelenmez.
2- Örfî evlilikte nikâhın
bütün sonuçlarıyla beraber nafaka ve mesken hakkı da vardır. Misyar nikâhında
ise eşler nafaka ve mesken hakkının düşürülmesinde anlaşırlar.
Misyar Evliliği İle Mut’a Evliliği Arasındaki Farklar
1- Mut’a nikâhı belli
bir zamanla kayıtlıdır. Misyar nikâhı ise vakitle sınırlı değildir ve bu nikâh
ancak talak ile bozulur.
2- Mut’a nikatında; nesebin
ispatı dışında; nafaka, sükna[2], talak,
iddet, miras hukuku gibi meşru nikâhın etkileri söz konusu değildir. Misyar nikâhında
ise, nafaka ve süknâ dışında bu etkilerin hepsi söz konusudur.
3- Mut’a yapılan kadına karşı talak (boşama) söz
konusu değildir. Bilakis anlaşılan süre sona erdiğinde ayrılık gerçekleşir. Misyar
nikâhı ise böyle değildir.
4- Mut’a nikâhında
veli izni ve şahitler şart koşulmaz. Misyar nikâhında ise veli izni ve şahitler
şarttır.
5- Mut’a nikâhında
kişi dilediği kadar kadınla evlenir. Misyar nikâhı ise böyle değildir. Kişinin hepsiyle
de misyar nikâhıyla evlense bile dörtten fazla kadınla evlenemez.
Misyar Evliliği Hakkındaki Fetva:
Misyar nikahının mubah
olduğunu söyleyenlerden Şeyh Abdulaziz b. Baz rahimehullah’a, ikinci evlilik
yapmak isteyen birinin, ikinci eşini babasının evinde bırakması şartıyla,
muhtelif vakitlerde bu eşine gitmek üzere evlenmesi sorulunca şöyle cevap
vermiştir:
“Dinen muteber olan nikâh
şartları yani velinin izni, eşlerin buna rızası ve iki adil şahidin nikâh
akdine şahitlik etmesi, eşlerin manilerden selamette olması yerine geldikten
sonra bunda bir sakınca yoktur. Zira Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur:
“Yerine getirmeye en
layık olan şartlar, kendisiyle fercleri helal kıldığınız şartlardır.” Yine
şöyle buyurmuştur:
“Müslümanlar,
şartlarına bağlılık gösterirler.” Eğer eşler kadının ailesinin yanında kalması
şartıyla anlaşırlarsa veya taksim sadece belirli günlerde gündüzleri veya
geceleri olacak şekilde anlaşılırsa bunda sakınca yoktur. Ancak nikah gizli
olmamalı, ilan edilmelidir.”
Misyar Evliliğine Cevaz Veren Âlimlerin En Önemli Delileri
1- Bu evlilik, icap,
kabul, iki tarafın rızası, veli izni, mehir ve şahitler olmak üzere nikahın
bütün rükün ve şartlarını içermektedir.
2- Sünnette,
müminlerin annesi Sevde radiyallahu anha’nın kendisine taksim edilen günlerini
Aişe radiyallahu anha ile geçirmesi için Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e
hibe ettiği sabit olmuştur. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu yüzden
Aişe radiyallahu anha için iki gün taksim etmişti. Bunu Buhârî rivayet
etmiştir.
Bu hadisin delil olma
yönü şöyledir: Sevde bt. Zem’a radiyallahu anha kendine ayrılan gününü Aişe radiyallahu
anha için hibe etmiş ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de bunu kabul
etmiştir. Bu da gösterir ki; kadın, kendisine ait olan sükna ve nafaka gibi bir
haktan vaz geçebilir. Şayet bu caiz olmasaydı Rasûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem, Sevde radiyallahu anha’nın bu hakkından vaz geçmesine izin vermezdi.
3- Bu tür evlilikte birçok
faydalar vardır. Kadının fıtrî tabiatinde bulunan dürtüler vardır ve bundan
dolayı çocukla rızıklanır. Şüphe yok ki misyar nikahı, kadının kocasız kalması
sebebiyle yaşayacağı sorunları azaltır. Özellikle boşanmış ve dul kadınlar için
böyledir. Yaygın olan evlilik şeklinin ağır yüklerine güç yetiremeyen erkekler
içinde iffetli kalmanın bir sebebidir.
Kaynak linki: http://www.saaid.net/Warathah/Alkharashy/m/74.htm
[1]
Burada birden fazla evliliği resmen onaylayan hükümetler veya tek evlilik
yapacak kimsenin bu nikâhı resmileştirmesi kastedilmektedir.
[2]
Sükna; kadının kocasına ait bir evde kalma hakkıdır. Misyar nikâhında kadın bu
hakkından vaz geçer, kendine ait veya babasına ait bir evde kalır, geçimine dair
kocasının nafaka yükümlülüğünü karşılamasından da vazgeçer. Geçimini ya kendisi
ya da yakınları karşılar.