Ziyad b. Hudeyr el-Esedî rahimehullah dedi ki:
قَدِمْتُ عَلَى عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ
وَعَلَيَّ طَيْلَسَانُ وَشَارِبِي عَافٍ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ فَرَفَعَ رَأْسَهُ فَنَظَرَ
إِلَيَّ وَلَمْ يَرُدَّ السَّلَامَ فَانْصَرَفْتُ عَنْهُ فَأَتَيْتُ ابْنَهُ عَاصِمًا
فَقُلْتُ لَهُ لَقَدْ رَمَيْت مِنْ أَمِيرِ الْمُؤْمِنِينَ فِي الرَّأْسِ فَقَالَ
سَأَكْفِيكَ ذَلِكَ فَلَقِيَ أَبَاهُ فَقَالَ يَا أَمِيرَ الْمُؤْمِنِينَ أَخُوكَ زِيَادُ
بْنُ حدير يُسَلِّمُ عَلَيْكَ فَلَمْ تَرُدَّ عَلَيْهِ السَّلَامَ فَقَالَ
إِنِّي قَدْ رَأَيْتُ عَلَيْهِ طَيْلَسَانًا وَرَأَيْتُ شَارِبَهُ عَافِيًا قَالَ فَرَجَعَ
إِلَيَّ فَأَخْبَرَنِي فَانْطَلَقْتُ فَقَصَصْتُ شَارِبِي وَكَانَ مَعِي بُرْدٌ شَقَقْتُهُ
فَجَعَلْتُهُ إِزَارًا وَرِدَاءً ثُمَّ أَقْبَلْتُ إِلَى عُمَرَ فَسَلَّمْتُ عَلَيْهِ،
فَقَالَ: وَعَلَيْكَ السَّلَامُ هَذَا أَحْسَنُ مِمَّا كُنْتَ فِيهِ يَا زِيَادُ
“Ömer b. el-Hattab radiyallahu anh’ın yanına geldim. Üzerimde
taylasan vardı ve bıyıklarım uzun idi. Ona selam verdim, başını kaldırıp bana
baktı ve selamını almadı. Onun yanından ayrıldım ve oğlu Asım’a geldim. Ona dedim
ki:
“Mü’minlerin emiri tarafından başımdan vuruldum.” Dedi ki:
“Senin için aracı olurum.” Babasıyla karşılaşınca dedi ki:
“Ey mü’minlerin emiri! Kardeşin Ziyad b. Hudeyr sana selam
vermiş, selamını almamışsın.” Ömer radiyallahu anh dedi ki:
“Ben onun üzerinde taylasan gördüm ve bıyıklarının uzun
olduğunu gördüm.” Asım bana döndü ve durumu haber verdi. Hemen bıyıklarımı
kısalttım. Yanımda bir bürde vardı, onu iki parça yapıp izar (bel altını örten
etek) ve ridâ (omuzların üzerinden atılan atkı) yaptım. Sonra Ömer radiyallahu
anh’e gittim ve selam verdim. Dedi ki:
“Ve aleyke’s-Selam! Bu önceki halinden daha güzel ey Ziyad!”[1]
* Taylasan, bugün Arap ülkelerinde sarık yerine adet
edindikleri bir musibet olan, başın üzerinden atılan örtülerdir. Yahudilerin dinî
kıyafetlerindendir. Aşağıdaki resimlerde görülen şal: