Soru; "Akşam namazının son vakti ne zamandır? Sabah namazının ilk vakti ne zamandır? Diyanet Yatsı 18' , Sabah 18' derece İngiltere Yatsı 12', Sabah 12' derece gibi birçok namaz vakti hesaplama yöntemi var. Sünnete göre aksam namazının son vakti ufuktaki kızıllık kaybolunca güneş batımından sonra 1 saat civarı oluyor. Sünnete göre sabah namazının ilk vakti ufuktaki enine kızıllık başlayınca güneş doğumundan 1 saat önce civarı oluyor.
Birçok hesaplama yöntemini denedim sadece Yatsı 12', sabah
12' derece hesaplama yönteminin sünnete
uygun denk geldiğini anlamış oldum. Diyanetin
hesaplama yöntemine göre Akşam namazının son vakti ufuktaki
kızıllıktan 30 veya 40 dakika civarı ileride.
Diyanetin hesaplama yöntemine göre Sabah namazının
ilk vakti ufuktaki enine yayılan
kızıllıktan 30 veya 40 dakika önce. Diyanetin
güneş batımını 7 dakika ileriye, güneş doğumunu da 7 dakika geriye
aldığınında bilincindeyim. Başka sorunlarda var
diyanetin hesaplama yöntemlerinde...
Diyanetin hesaplama yöntemi ile deccal'den sonra yeryüzünün
en şerlisi Ebu
Hanife'nin namaz vakitleri konusunda ufuktaki
beyazlığa göre fetva vermesininde denk geldiğini de fark ettim.
Siz ilim ehli olarak özelikle akşam namazının
son vakti ve sabah namazının da ilk vakti
hakkında ne tavsiye edersiniz. Rabbimiz doğru olana isabet etttirsin âmin...”
Cevap: Namaz vakitleri hadislerde geldiği gibi müslümanların
beşerî gözlemlerine dayalı olarak – hesaplama olmaksızın ve herhangi bir cihaz
kullanmaksızın, çıplak gözle gözetleme esası üzere tespit edilir. Bu işle
vazifeli olacak müezzinlere bu yüzden dua edilmiş, insanların tere gömüldükleri
hesap gününde boyunlarının uzun kılınarak ayrıcalıklı olacakları bildirilmiştir.
Çünkü işini güzel yapan müezzin, şer’î vakitleri bilir, gözlemler ve
müslümanlara ezanıyla ilan ederek bildirir. Ancak yıllardır işini bilen ve
yapan bir müezzin görülememektedir.
Bu yüzden sizin de sorunuzda bahsettiğiniz derece hesapları
gibi bid’atlerden şiddetle uzaklaşmanızı öneririm. “Bilim ve teknolojiyi İslam’ın
lehinde kullanalım” gibi şeytanî vesveselere sakın aldanmayın!
Basit bir örnek vereyim; bizden öncekiler saat cihazı
hakkında gevşek davrandıkları için bizler bugün Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem ve ashabının gündüzün 12 saatini ve gecenin 12 saatini tayin metodlarını
tamamen bilmez hale gelmiş durumdayız! Bu saatler şimdiki gibi 60 dakikalık
dilimler değildi, bilakis her gün kısalan ve uzayan zaman dilimleri idi. Daha
önce bu konuyla ilgili sitemde yazı yayınlamıştım. Şimdi biz şu saat cihazını kullanmayı
terk etmeye kalksak, selefin bu zaman dilimlerini belirleme usullerini bilemez
olduğumuz için alternatifini yerine koyamayacağız! Rivayetlerde bildirildiği
gibi, bidatin ümmetin geneli tarafınfan tercih edilmesi sebebiyle Allah bu
sünneti kaldırmış, bir daha da döndürmeye imkan kalmamıştır. Yine takvim
sistemi de böyledir. Siz tek başınıza şer’î vakitleri tayin imkanına sahip
olsanız ve buna göre hareket etmek isteseniz bile bu konuda başkalarıyla ters
düşeceğiniz için bir çok işler salih yürümeyecektir.
Ama en azından namazların, ramazanın, şevvalin, hac aylarının
iftar ve sahur vakitlerinin şer’i usule göre tayini kolaydır. Müezzinler bu
görevleri yapmıyor olsalar da, hatta paganizme boyun eğmiş devletler tarafından
dini vazifeler manipüle edilmiş olsa da, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
hadislerini okuyan her müslüman, herhangi bir hesaplamaya veya teknolojik
cihaza ihtiyaç duymadan bu vakitleri belirleyebilir.
Ebu Hanife hakkında “Deccalden sonra yeryüzünün en şerlisi”
şeklinde, sahibine vebal yükleyecek ve hesabını vermesi zor olacak tabirler
kullanmaktan da sakındırırım. Her ne kadar salih selefimiz Ebu Hanife hakkında
buna benzer ifadeler kullanmışsa da, böyle sözleri kullanmış olan, Ebu Hanife’ye
muasır olup şahitlik etmiş olan selefe nispet ederek aktarmalısınız. Böylece bu
sözde hesabı verilemeyecek bir şey varsa cezasına ortak olmazsınız. Hesabı
verilebilecek bir şey ise de, bizzat şahit olmadığınız şeyin şahitliğinin
vebaliyle karşılaşmazsınız.
Evet, sabah ve akşam namazlarının ilk ve son vakitleri
hakkında rivayetlerde gelenlere vakıf olduğunuz sorunuzdan anlaşılıyor.
Tavsiyem, bu rivayetlerde gelenlere tabi olmaktır. Sonradan çıkarılmış zaman
tayin usullerinden uzak durmanızdır. Bilakis bulunduğunuz konumda fecri ve ufku
çıplak gözle gözlemleyerek sadece bulunduğunuz yerin vaktini tayin etmenizdir. Biz
vakitleri yazmayan ve hesap yapmayan ümmî nebinin ümmeti olmakla şeref duyarız.