Şeyh Abdulkerim el-Hudayr’a
şöyle soruldu
Soru: Akıl sahiplerinin
zehirden daha tehlikeli saydığı uydu kanallarına davetçi ve vaizlerin çıkmaları
hakkında görüşünüz nedir?
Cevap: O kimselerin bu
kanallara çıkışı şüphesiz ki insanların genelini aldatır. Bu halkı aldatmaktır.
İnsanların aldatılmasının manası nedir peki? İnsanlar diyorlar ki: “Şayet bu
kanallarda kötülük olsaydı falan şeyh çıkmazdı.” Böylece falan şeyhin bu
kanallara çıkması, bu aletleri edinmeyi caiz saymaya delil edinilmektedir. Nitekim
birisi şöyle diyor: “Ben bu aleti falana uyarak aldım.” Yine bu da bir
aldatmadır. Kanallara çıkan bu kimseler ancak hayır işlediklerini
zannediyorlar. Onlar kötülükle mücadeleyi ve kötülüğü azaltmayı, bu kanallar
vesilesiyle hayrı yaymayı amaçlıyorlar. Lakin deriz ki: Kötülüğün kaldırılması,
iyiliklerin getirilmesinden önceliklidir. Bana göre, şayet bu işte tasvir
(suret, video) dışında başka bir kötülük olmasa dahi bu yeter. Yani bu kanallarda
suret dışında yüzde yüz kötülükten salim olsa da, buna katılmak caiz değildir.
Bu soruda yine: “Gençler
arasında çokça yaygınlaşan video çekimlerinin hükmü nedir?” sorusu gelir.
Cevap: suret; sabit veya
hareketli, aletle çekilmiş veya elle çizilmiş, gölgeli veya gölgesiz bütün
şekilleriyle, suretleri haram kılan nasların ve konuda gelen şiddetli
tehditlerin kapsamındadır.