Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

10 Eylül 2013 Salı

Kadın Davetçi(!) Bid'ati


Şeyh el-Elbânî rahimehullah şöyle demiştir: “Şu son zamanlarda Dımeşk’te kadınların mescidlerde belirli vakitlerde, “kadın davetçi” diye iddia ettikleri kadınlardan birinin dersini dinlemek için toplanmaları sonradan uydurulmuş muhdes (bid’at) işlerdendir. Bu Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in ve salih selefin zamanında yoktu. Onlarda olan uygulama; kadınların eğitiminin hadiste geldiği gibi özel mekanda veya imkan dahilinde mescidde erkeklerden ayrı bulunan bölümde, salih alimler tarafından verilen deslere katılmaları şeklinde idi. Aksi halde erkekler onlara galip gelir ve ilim öğrenme ve sorma imkanları olmaz. Eğer bugün kadınlar arasında  kendisine ilim verilmiş, kitap ve sünnetten kendisine fetva sorulacak selim fıkıh sahibi varsa, onun evinde veya kadınlardan birinin evinde özel meclis kurmasında sakınca yoktur. Bu onlar için daha hayırlıdır. Nasıl böyle olmasın ki? Nebî sallallahu aleyhi ve sellem mescidde cemaatle namaz hakkında dahi: “Kadınlar için evleri daha hayırlıdır” buyurmuştur. Müslüman Kadının edep ve haşmetini en fazla korumak zorunda olduğu, daha fazla çıkamayacağı namaz halinde bile  durum böyle olduğuna göre, peki ya ilim için evlerinde toplanmaları onlar için nasıl daha hayırlı olmaz? Özellikle de onlardan bazısı sesini yükseltir, başkaları da onlara katılır. Böylece mescidde onların bu sesleri çirkin ve kötülenmiş bir şey olur. Maalesef işittiğimiz ve şahit olduğumuz şeyler böyledir.
Sonra bu bid’at’in Umman gibi başka yerlerde de yayıldığını gördüm. Allah’tan her sonradan çıkarılmış bid’atten selamette kılmasını dileriz.” Silsiletu’s-Sahiha (6/179)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)