Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

15 Mart 2014 Cumartesi

Hadis Ehlinin İslam Alemindeki Vakıaya Karşı Konumu


Suriye’deki vakıa ve daha önceki benzer olaylar hakkında hadis ehlinin izlediği selefî menheci ve haricî metodlara karşı çıkılmasını fütursuzca eleştiren ilimsiz kimselerin saptırmaları sebebiyle birçok kardeşlerimizin zihinleri karışık haldedir. Bu karışıklığa selefî menhec konusundaki bilgisizlik sebep olmakta, insanlar hissî davranmaktan kendilerini alamayarak bazı isimleri takıntı yapmaktadırlar. Herşeyden önce şunu bilmek gerekir; selefî menhec, sonraki selefîlerin bakış açısıyla değerlendirilmez, bilakis sonrakiler, önceki selefin menhecine göre değerlendirilir. Asıl olan budur. Adnan Ar’ur, Muhammed el-Arifî gibi selefîliğe ve ilme nispet edilen kimselerin Suriye fitnesi hakkındaki tavırları Salih Selefin menhecine göre cereyan etmemiştir!
Aynı şekilde Mısır’da sokaklara dökülerek veya parlementoya girmek için seçimlere katılarak İslâmî olmayan metodlarla İslâmî bir hedef güden kimseler de büyük yanlış içerisindedirler!
Zirr b. Hubeyş rahimehullah dedi ki: “İnsanlar el-Velid b. Ukbe b. Ebi Muayt’ın gidişatına karşı çıktıklarında Abdullah b. Mes’ud radıyallahu anh’e geldiler. Abdullah b. Mes’ud radıyallahu anh onlara şöyle dedi: “Sabredin. Zira yöneticinin elli senelik zulmü bir aylık herc’den hayırlıdır. Ben bunu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den işittim. Şöyle buyurmuştu:
«لَا بُدَّ لِلنَّاسِ مِنْ إِمَارَةٍ بَرَّةٍ أَوْ فَاجِرَةٍ، فَأَمَّا الْبَرَّةُ فَتَعْدِلُ فِي الْقَسْمِ، وَيُقْسَمُ بَيْنَكُمْ فَيْؤُكُمْ بِالسَّوِيَّةِ، وَأَمَّا الْفَاجِرَةُ فَيُبْتَلَى فِيهَا الْمُؤْمِنُ، وَالْإِمَارَةُ الْفَاجِرَةُ خَيْرٌ مِنَ الْهَرْجِ» ، قِيلَ: يَا رَسُولَ اللهِ، وَمَا الْهَرْجُ؟ قَالَ: «الْقَتْلُ وَالْكَذِبُ»
İyi ya da günahkâr olsun insanların yöneticisi bulunmak zorundadır. İyi olursa aranızda adaletli taksimat yapar ve düzgün yöneticilik yapar. Ama günahkâr ise mümin bu konuda müptela olur/belaya uğrar. Günahkâr yöneticilerin bulunması, hercden hayırlıdır.” Denildi ki: “Ey Allah’ın rasulü! Herc nedir?” Buyurdu ki: “Adam öldürmeler ve yalan(ın yayılması)dır.[1]
Türkiye’de de son gelişen olaylar, gidişatlarında nasları değil de, hisleri belirleyici kılan kimselerin meşrû bir fiil olmayan oy kullanma ameline yönlenmesine sebep olmaktadır.
Oy kullanmadaki amaç nedir? Allah’ın indirdiğinden başkasıyla hükmetme zulmünü, Allah’ın indirdiğinden başkası olan başka bir zulümle mi def etmek?!
Yolların en hayırlısı Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in yolunda, demokrasi küfrünün ameliyesine iştirak ederek oy kullanmak gelmemiştir. Allah Azze ve Celle ancak kendisinin dinine yardım edenlere yardım edeceğini vaad etmiştir! Mitinglerle, oy kullanmayla vb. Demokrasi dinine yardım edenlere değil!
Aldanan ve aldatanlarla beraber aldanmayın! Oy kullanmama gibi bir seçenek olduğu sürece, kaçınılmaz olan iki zarara muhatap olmak gibi bir durum söz konusu değildir. Şayet oy kullanmamak da bir zarar ise, bu üç zarardan en hafif olanıdır! Zira oy kullanmak suretiyle gayri meşrû düzene iştirak etmemek, Allah’ın dinine aykırı olan münkere elle, dille, kalple karşı çıkmanın gereğidir. Bâtıl idareler ve zalim yöneticileri değiştirmek için gayri meşrû yöntemlerden Allah bizi sorumlu tutmamış, bilakis sabrı emretmiştir. Yukarıda zikrettiğim hadisi iyi düşünün.


[1] Taberani (10/132) İbn Asakir, Tarihu Dımeşk (63/242) Hafız Iraki Tahricu’l-İhya’da (5/455): “İsnadı sakıncasızdır” demiştir.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)