Ebu Davud’un Hadise Verdiği Hükmü Tahrif Etmeleri
Ebu Davud rahimehullah, “Rükuda elleri kaldırmayı
zikretmeyenler” başlığı altında şöyle demiştir:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ بْنُ أَبِي شَيْبَةَ، حَدَّثَنَا وَكِيعٌ، عَنْ سُفْيَانَ، عَنْ عَاصِمٍ
يَعْنِي ابْنَ كُلَيْبٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْأَسْوَدِ، عَنْ
عَلْقَمَةَ، قَالَ: قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْعُودٍ: " أَلَا أُصَلِّي
بِكُمْ صَلَاةَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: فَصَلَّى
فَلَمْ يَرْفَعْ يَدَيْهِ إِلَّا مَرَّةً "، قَالَ أَبُو دَاوُدَ: هَذَا
حَدِيثٌ مُخْتَصَرٌ مِنْ حَدِيثٍ طَوِيلٍ وَلَيْسَ هُوَ بِصَحِيحٍ عَلَى هَذَا
اللَّفْظِ
“Abdullah b. Mes’ud radiyallahu anh dedi ki: “Size
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in namazını kıldırmayayım mı?” Namazı
kıldırdı ve ellerini ancak bir defa kaldırdı.” Ebu Davud dedi ki: “Bu hadis
uzun bir hadisin muhtasar şeklidir. Bu lafızla sahih değildir.” (Ebû Dâvûd
Humus baskısı (1/477-478 no:748) Ebû Dâvûd, Sunen, Avnu’l-Ma’budla beraber,
1388 tarihli ikinci baskı 2/446-448 no: 734)
Tahrifin Sebebi
Şeyh Fahru’l-Hasen el-Hanefi el-Kenkuhi (h.1315) tarihinde
Diyubend şehrinde Sunenu Ebi Davud’un Hindistan baskısını neşrettiği zaman Ebu
Davud’un bu hadisin zayıf olduğunu belirttiği açıklamasını ve cerhini çıkararak
yayınladı ve Hanefi mezhebi için; namazda başlangıç tekbiri dışında elleri
kaldırmamanın sahih bir delile dayandığı intibaını vermek istedi.
Bu çıkarmaya diğer bir Diyubend’li alim olan Halil Ahmed
es-Seharenfuri, (h.1346) yılında basılan Bezlu’l-Mechud Fi Halli Ebi Davud kitabında
(4/471) tabi oldu ve şu sözleriyle bu hükmün Ebu Davud’a nispetinden tereddüt
ettirdi:
“…Bir nüshada “Bu lafız ile sahih değildir” cümlesi yerine
“bu mana üzere sahih değildir” cümlesi yer almıştır. Bu ibare Hindistan’da
basılan nüshalarda ve Mısır nüshasında mevcut değildir. Sadece el-Muctebaiyye
nüshasının dipnotunda vardır. Buna göre bu ibare müellife mi yoksa, başkasına
mı ait, şüphelidir” (Bezlu’l-Mechud 4/471, Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, Beyrut
baskısı. Bahsedilen el-Muctebaiyye baskısı Mahmud el-Hasen ed-Diyubendî
neşridir)
Bu Tahrifin Delilleri
1- Alimler kitaplarında Ebû Dâvûd’un Sünen’inden bu hadisi
naklederken ardına Ebu Davud’un verdiği hükmü de zikretmişlerdir:
İbn Abdilberr (v.463 hicri), et-Temhid’de (9/220) “Bu lafız
ile” cümlesi yerine: “Bu mana üzere sahih değildir” şeklinde zikretmiştir.
Hatib Tebrizi (v.737 hicri) Mişkatu’l-Mesabih’te (1/254
no:809 el-Elbani tahkiki): “Bu mana üzere sahih değildir” şeklinde
zikretmiştir.
İbn Hacer el-Askalani (v.852 hicri) Telhisu’l-Habir’de (1/222,
kahire 1384 tarihli baskı) bu şekilde zikretmiştir.
Ali el-Kari (v.1014 hicri) Mirkatu’l-Mefatih’te (2/269
Pakistan İmdadiye baskısı) bu şekilde zikretmiştir.
Muhammed b. Ali eş-Şevkani (v.1250 hicri) Neylu’l-Evtar’da
(2/194, Beyrut Daru’l-Ceyl 1973 baskısı) bu şekilde zikretmişlerdir.
Ebu Davud’un bu hadise verdiği hükmü Allame Şemsulhak
el-Azimabadi, Sunenu Ebi Davud’da (2/448 no:734) bu şekilde tespit etmiş ve
şerhinde (Avnu’l-Ma’bud’da 2/449) şöyle demiştir:
“Bil ki, bu ibare yanımdaki iki eski nüshada mevcuttur. Ebu Davud’un elimde olan umumi nüshalarında (galiba Hindistan baskılarını kastediyor) mevcut değildir.”
“Bil ki, bu ibare yanımdaki iki eski nüshada mevcuttur. Ebu Davud’un elimde olan umumi nüshalarında (galiba Hindistan baskılarını kastediyor) mevcut değildir.”
Yine hadis hakkındaki bu hükmü Şeyh Mahmud el-Hasen
ed-Diyubendi, kendisinin tashihi ile basılan el-Muctebaiyye baskısında, Sünenu
Ebi Davud haşiyesinde tespit etmiştir.
Allame el-Azimabadi, Ebu Davud’un: “Bu hadis uzun bir
hadisin muhtasarıdır ve bu lafız ile sahih değildir” sözünü naklettikten sonra
şöyle demiştir:
“Buhari, Ref’ul-Yedeyn cüzünde dedi ki: Bize el-Hasen b. er-Rebi tahdis etti, dedi ki; bize İbn İdris tahdis etti, o Asım b. Kuleyb’den, o Abdurrahman b. el-Esved’den rivayet etti dedi ki: bize Alkame Abdullah radiyallahu anh’ın şöyle dediğini tahdis etti:
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize namazı öğretti, kalktı tekbir aldı ve ellerini kaldırdı. Sonra rüku etti ve ellerini tatbik yaptı; iki elini diz kapaklarının iç tarafına yerleştirdi.” Bu Sa’da ulaşınca: “Kardeşim doğru söyledi. Ancak biz bunu İslam’ın ilk yıllarında yapardık, sonra şu şekilde emrolunduk” dedi. Buhârî dedi ki: Bu araştırma ehli katında Abdullah b. Mes’ud radiyallahu anh hadisinin mahfuz (sağlam ezberlenen) şeklidir.”
İşte musannif’in (Ebu Davud’un) uzun bir hadisin muhtasarıdır derken kastettiği de Buhârî’nin zikrettiği bu hadistir. Allah en iyi bilendir.” (Avnu’l-Ma’bud 2/448)
“Buhari, Ref’ul-Yedeyn cüzünde dedi ki: Bize el-Hasen b. er-Rebi tahdis etti, dedi ki; bize İbn İdris tahdis etti, o Asım b. Kuleyb’den, o Abdurrahman b. el-Esved’den rivayet etti dedi ki: bize Alkame Abdullah radiyallahu anh’ın şöyle dediğini tahdis etti:
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize namazı öğretti, kalktı tekbir aldı ve ellerini kaldırdı. Sonra rüku etti ve ellerini tatbik yaptı; iki elini diz kapaklarının iç tarafına yerleştirdi.” Bu Sa’da ulaşınca: “Kardeşim doğru söyledi. Ancak biz bunu İslam’ın ilk yıllarında yapardık, sonra şu şekilde emrolunduk” dedi. Buhârî dedi ki: Bu araştırma ehli katında Abdullah b. Mes’ud radiyallahu anh hadisinin mahfuz (sağlam ezberlenen) şeklidir.”
İşte musannif’in (Ebu Davud’un) uzun bir hadisin muhtasarıdır derken kastettiği de Buhârî’nin zikrettiği bu hadistir. Allah en iyi bilendir.” (Avnu’l-Ma’bud 2/448)
Bezlu’l-Mechud sahibi es-Seharenfuri’nin (4/471)
el-Azimabadi’ye hatta Buhari’ye itirazı şu sözleriyle olmuştur: “Şayet bu uzun hadisin
kısa şekli olduğu kabul edilirse, bu muhtasarda, uzun metninde geçmeyen ziyade
lafız vardır. Sikanın ziyadesi ise hadis ehli katında makbuldur.” Bu itiraz
hiçbir şey ifade etmez, zira iki hadisin isnadı da aynıdır!