Sahih Hadis Kulliyatında şuurun gittiği uykunun abdesti bozmasına delil
olarak gelen Safvan b. Assal radıyallahu anh hadisinin tercümesi sehven şu
şekilde geçmiştir:
Zirr b. Hubeyş rahimehullah dedi ki:
أَتَيْتُ
صَفْوَانَ بْنَ عَسَّالٍ الْمُرَادِيَّ فَسَأَلْتُهُ عَنِ الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ
فَقَال كُنَا نَكُونُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى
اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَمَرَنَا أَنْ لَا نَنْزِعَ خِفَافَنَا ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ
- يَعْنِي فِي السَّفَرِ - إِلَّا مِنْ جَنَابَةٍ وَلَكِنْ مِنْ غَائِطٍ وَبَوْلٍ وَنَوْمٍ
“Safvan b. Assal el-Muradî radiyallahu anh’e gittim ve ona mestlere mesh
etmek hakkında sordum. Dedi ki:
“Biz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile beraber yolculukta
bulunduğumuzda bize mestlerimizi cünüplük, büyük abdest bozmak, bevletmek veya
uyku haricinde üç gün çıkarmamamızı emrederdi.”
Bu hadisin tercümesinde arapça metinde istidrak olan gelen “lakin” lafzı
dikkatten kaçmış ve rivayet yanlış anlaşılacak bir metin haline gelmiş,
cünüplük dışında zikredilen üç durumda sanki mestlerin çıkarılması gerekiyormuş
gibi bir mana ortaya çıkmıştır. Doğru tercümesi Multekal-Bahrayn kitabında ve yine
Sahih Hadis Kulliyatı’nın 8. Cild 347. Sayfasında daha uzun metinle gelen
rivayetteki şu tercümemdir:
… كَانَ يَأْمُرُنَا إِذَا كُنَّا سَفَرًا أَوْ كُنَّا مُسَافِرِينَ لَا نَنْزِعَ
أَخْفَافَنَا ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ بِلَيَالِيهِنَّ إِلَّا مِنْ جَنَابَةٍ وَلَكِنْ مِنْ
غَائِطٍ وَبَوْلٍ وَنَوْمٍ …
“…Biz yolculukta veya seferî olduğumuz zaman, cünüplük hali dışında
mestlerimizi üç gün üç gece çıkarmamamızı emrederdi. Lakin büyük abdest bozmak,
bevletmek ve uykudan dolayı değil..”
El-Hattabi Mealimu’s-Sunen’de (1/62) dedi ki: “Lakin büyük
abdest bozmak, bevletmek ve uyku” lafzındaki “lakin” kelimesi istidrak için
konulmuştur. Çünkü bunun öncesinde nefiy ve istisnası geçmiştir. Bu da: “Bize
mestlerimizi cünüplük dışında üç gün ve üç gece çıkarmamamızı emrederdi”
cümlesidir. Sonra: “Lakin bevletmek, büyük abdest bozmak ve uyku” demiştir. “lakin”
kelimesiyle ruhsat bildirilerek istidrak yapılmıştır. Bu tür hadesler (abdest
bozucu haller) cünüplüğün altındadır. Zira yolcu mestlerine mesh etse ve sonra
cünüp olsa onun mestlerini çıkarıp gusletmesi gerekir. Bu cümle tıpkı “ Zeyd
bana gelmedi. Lakin Amr” cümlesi ve “Zeyd’i görmedim. Lakin Halid’i” cümlesi
gibidir.”
Hattabi’nin bu izahını İbnu’l-Carud’un (no 4) rivayetinde şu
lafız pekiştirmektedir:
كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
يَأْمُرُنَا إِذَا كُنَّا سَفَرًا أَوْ مُسَافِرِينَ أَنْ لَا نَنْزِعَ خِفَافَنَا
ثَلَاثَةَ أَيَّامٍ وَلَيَالِيهِنَّ إلِاَّ مِنْ جَنَابَةٍ، وَلَا نَنْزِعَ مِنْ غَائِطٍ،
وَلَا بَوْلٍ، وَلَا نَوْمٍ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem biz yolculukta
olduğumuz zaman cünüplük dışında mestlerimizi üç gün ve üç gece çıkarmamamızı
emrederdi. Büyük abdest bozmak, bevletmek ve uykudan dolayı (mestleri)
çıkarmamayı emrederdi.”
Ebu’l-Kasım el-Begavi’nin Mu’cemu’s-Sahabesinde ise lafzı
şöyledir:
أمرنا رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا كنا سفرا
أو مسافرين أن لا ننزع خفافنا ثلاثة أيام ولياليهن من غائط ولا بول ولا نوم إلا الجنابة
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bize yolcu olduğumuz
zaman mestlerimizi büyük abdest bozma, bevletme ve uykudan dolayı çıkarmamamızı
emrederdi. Ancak cünüplük hariç”