Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

28 Mayıs 2025 Çarşamba

Sigaraya Haram Demek, İşkembeden Fetva Uydurmanın Ta Kendisidir!

 

Sigaranın helal ve tayyib içeceklerden olduğunu ispatlayan birçok makale yayınlamıştım ve Modern Bilimsel Hurafeler kitabında da ilgili başlık altında delilleri arz etmiştim.

Lakin hala bu yayınlarımı görmüş olanlardan bazıları Allah’ın dinine kafa tutmaya devam edip haram olduğunu iddia etmeye veya bu konuda şüphe etmeye devam ediyorlar!

Hiç şüphesiz bunun sebebi İslam Fıkhı konusunda büyük kabahat işleyerek sigaraya haram deme cüretinde bulunmuş bazı ilim ehlinin isimleri karşısında duyulan ezikliktir. Halbuki bu ezikliği Allah’ın ayetleri ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisleri karşısında duymuyorlar!

Burada konuyla ilgili şüphesi olanlara – eğer gerçekten hakka taliplerse - çok basit bir öneride bulunacağım. Sigaranın haram olduğunu iddia eden ve “ilim sahibi” olduğuna itimad ettiğiniz her kim varsa lütfen şunları sorun:

 Sigaranın haramlığını nassa mı, icmaya mı yoksa kıyasa ve içtihada mı dayandırıyorsunuz?

* Eğer nassa dayandırdıklarını iddia ederlerse bu iddianın bâtıl olduğu apaçık ortadadır. Zira sigara veya tütün ürünlerinin haram olduğunu ifade eden hiçbir nas yoktur. Çünkü tütün ürünleri İslam âlemine 15. Yüzyıldan sonra girmiştir.

* Eğer icmaya dayandırdıklarını iddia ediyorlarsa, her icma mutlaka bir nassa dayalı olmak zorundadır. Bu hangi nastır? Üstelik sigaranın helal olduğunu ifade eden yığınlarca âlim varken nasıl icmadan bahsedilebilir?

* Eğer kıyasa dayandıklarını iddia ediyorlarsa – her ne kadar kıyas hüccet olmasa da – kıyası kabul eden ilim ehli katında tanımı; asıl ile fer arasındaki câmi illetten dolayı aslın hükmünün fer’e uygulanmasıdır. Peki, sigaraya haram derken hangi asla kıyasladınız? Yani böyle bir kıyas yapabilmek için önce hükmü haram olan bir asıl nesne ispat edilmesi, sonra ortak illetten dolayı aslın hükmünü, fer’e uygulamak gerekir. Peki haramlıktaki bu asıl nedir? Şayet hamr (sarhoş edici içkiler) denilecek olursa, bununla sigara arasında câmî bir illet olmadığı ortadadır. Peki sigarayı hangi haram nesne ile kıyasladınız da, aralarındaki benzerliğin tam örtüşmesiyle o nesnenin hükmünü sigaraya verdiniz?

Görüldüğü üzere sigaranın haram olduğuna, bâtıl bir metot olan kıyasla dahi hükmedilememektedir!

* Eğer re’y ve içtihatla sigaranın haram olduğunu söylüyorsanız, bir içtihadı, diğer bir içtihat nakzeder. Nitekim sigaranın helal olduğuna dair re’y ve içtihatlar da mevcuttur. Üstelik bu re’y ve içtihatlar dinde bir hükme dayanak kılınamazlar.

Şer’î deliller olan kitap, sünnet, icma ve müsellem olmayan usuller olan kıyas ve içtihatla sigaranın haram olduğuna asla hükmedilemeyeceği ortadadır ve bunu çok iyi bilen, ama yine de sigaraya haram deme cüretinde bulunan usul okumuş bazı kimseler, sigara aleyhindeki kitap ve makalelerini, bu defa tıbbî konulardan nakillerle doldurmaya başlıyorlar!

Sigaranın tıbben zararı bugüne kadar asla ispatlanamıştır, bilakis birçok faydaları ispat edilmiştir. Lakin Dünya Sağlık Terör Örgütü bu konuda da gerçekleri gizleyip, yalan yanlış bilgileri tıp adına yaymaya devam ediyor. Tıpkı korona düzmecesinde milyonlarca insanları kandırdıkları gibi.

DSÖ’nün ve ona bağlı sağlık kuruluşlarının bu dalavereleri bir yana, şayet gerçekten sigaranın tıbben herhangi bir zarar olsaydı dahi, bunun dini hükümlere hiçbir etkisi olmazdı. Çünkü bir şeyin tıbben zararlı ya da faydalı olması, dinde hüküm kaynaklarından değildir! Sarhoş edici içkilerde tıbbi faydalar olduğu bilinmektedir ve ayette de bu husus sabittir. Lakin bu fayda, nasla haram kılınmış, "zararı değil, günahı faydasından çok olmakla nitelenen" içkileri helal kılmada dayanak olamayacağı gibi, bir şeyde tıbbi zararlar bulunması, o şeyin haram kılınmasına da dayanak olamaz!

Dinde hükmün delilleri yalnızca Kur’ân, sünnet ve bu iki asla dayalı olarak akdedilen icmadır. Bunların dışında bir esasa dayanarak helal ve haram belirlemeye kalkan Allah’a ve rasulüne iftira etmiş olur.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)