Sigaranın helal ve tayyib içeceklerden olduğunu ispatlayan
birçok makale yayınlamıştım ve Modern Bilimsel Hurafeler kitabında da ilgili başlık
altında delilleri arz etmiştim.
Lakin hala bu yayınlarımı görmüş olanlardan bazıları Allah’ın
dinine kafa tutmaya devam edip haram olduğunu iddia etmeye veya bu konuda şüphe
etmeye devam ediyorlar!
Hiç şüphesiz bunun sebebi İslam Fıkhı konusunda büyük
kabahat işleyerek sigaraya haram deme cüretinde bulunmuş bazı ilim ehlinin
isimleri karşısında duyulan ezikliktir. Halbuki bu ezikliği Allah’ın ayetleri
ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisleri karşısında duymuyorlar!
Burada konuyla ilgili şüphesi olanlara – eğer gerçekten
hakka taliplerse - çok basit bir öneride bulunacağım. Sigaranın haram olduğunu
iddia eden ve “ilim sahibi” olduğuna itimad ettiğiniz her kim varsa lütfen
şunları sorun:
Sigaranın haramlığını nassa mı, icmaya mı yoksa kıyasa ve
içtihada mı dayandırıyorsunuz?
* Eğer nassa dayandırdıklarını iddia ederlerse bu iddianın
bâtıl olduğu apaçık ortadadır. Zira sigara veya tütün ürünlerinin haram
olduğunu ifade eden hiçbir nas yoktur. Çünkü tütün ürünleri İslam âlemine 15. Yüzyıldan
sonra girmiştir.
* Eğer icmaya dayandırdıklarını iddia ediyorlarsa, her icma
mutlaka bir nassa dayalı olmak zorundadır. Bu hangi nastır? Üstelik sigaranın
helal olduğunu ifade eden yığınlarca âlim varken nasıl icmadan bahsedilebilir?
* Eğer kıyasa dayandıklarını iddia ediyorlarsa – her ne
kadar kıyas hüccet olmasa da – kıyası kabul eden ilim ehli katında tanımı; asıl
ile fer arasındaki câmi illetten dolayı aslın hükmünün fer’e uygulanmasıdır.
Peki, sigaraya haram derken hangi asla kıyasladınız? Yani böyle bir kıyas
yapabilmek için önce hükmü haram olan bir asıl nesne ispat edilmesi, sonra
ortak illetten dolayı aslın hükmünü, fer’e uygulamak gerekir. Peki haramlıktaki
bu asıl nedir? Şayet hamr (sarhoş edici içkiler) denilecek olursa, bununla
sigara arasında câmî bir illet olmadığı ortadadır. Peki sigarayı hangi haram
nesne ile kıyasladınız da, aralarındaki benzerliğin tam örtüşmesiyle o nesnenin
hükmünü sigaraya verdiniz?
Görüldüğü üzere sigaranın haram olduğuna, bâtıl bir metot
olan kıyasla dahi hükmedilememektedir!
* Eğer re’y ve içtihatla sigaranın haram olduğunu söylüyorsanız,
bir içtihadı, diğer bir içtihat nakzeder. Nitekim sigaranın helal olduğuna dair re’y ve içtihatlar da mevcuttur. Üstelik bu re’y ve içtihatlar dinde bir hükme
dayanak kılınamazlar.
Şer’î deliller olan kitap, sünnet, icma ve müsellem olmayan
usuller olan kıyas ve içtihatla sigaranın haram olduğuna asla hükmedilemeyeceği
ortadadır ve bunu çok iyi bilen, ama yine de sigaraya haram deme cüretinde bulunan
usul okumuş bazı kimseler, sigara aleyhindeki kitap ve makalelerini, bu defa
tıbbî konulardan nakillerle doldurmaya başlıyorlar!
Sigaranın tıbben zararı bugüne kadar asla ispatlanamıştır,
bilakis birçok faydaları ispat edilmiştir. Lakin Dünya Sağlık Terör Örgütü bu
konuda da gerçekleri gizleyip, yalan yanlış bilgileri tıp adına yaymaya devam
ediyor. Tıpkı korona düzmecesinde milyonlarca insanları kandırdıkları gibi.
DSÖ’nün ve ona bağlı sağlık kuruluşlarının bu dalavereleri
bir yana, şayet gerçekten sigaranın tıbben herhangi bir zarar olsaydı dahi,
bunun dini hükümlere hiçbir etkisi olmazdı. Çünkü bir şeyin tıbben zararlı ya
da faydalı olması, dinde hüküm kaynaklarından değildir! Sarhoş edici içkilerde
tıbbi faydalar olduğu bilinmektedir ve ayette de bu husus sabittir. Lakin bu
fayda, nasla haram kılınmış, "zararı değil, günahı faydasından çok olmakla nitelenen" içkileri helal kılmada dayanak olamayacağı gibi,
bir şeyde tıbbi zararlar bulunması, o şeyin haram kılınmasına da dayanak
olamaz!
Dinde hükmün delilleri yalnızca Kur’ân, sünnet ve bu iki
asla dayalı olarak akdedilen icmadır. Bunların dışında bir esasa dayanarak
helal ve haram belirlemeye kalkan Allah’a ve rasulüne iftira etmiş olur.