Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

2 Temmuz 2010 Cuma

Suret ve Heykelleri Meşrulaştırmaya Çalışan Fasıkların Bir Şüphesine Cevap

Sureti Meşrulaştırmaya Çalışan Fasıkların Bir Şüphesine Cevap:


Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur: "Ona dilediği şekilde kaleler, timsaller, havuz büyüklüğünde çanaklar ve yerinden sökülmeyen kazanlar yaparlardı." (Sebe 13)

Temasil: Arapçada insan, hayvan, ağaç, çiçek, nehir veya herhangi bir cansız varlık olsun tabii bir varlığın benzerinin taklit edilmesi anlamına gelen timsal kelimesinin çoğuludur. "Timsal, Allah tarafından yaratılan bir şeye benzemesi için yapılan bütün sûni şeylerin ismidir." (Lisanü'l-Arab)

"Timsal; canlı olsun, cansız olsun bir varlığa benzemesi için yapılan bütün resimlerdir." (Tefsir, el-Keşşaf)

Bunlara dayanarak Kur'an'daki bu ifadenin, Süleyman (aleyhisselam) için yapılan "heykeller"in insan ve hayvan heykelleri veya resimleri anlamına gelmediğini söylebiliriz. Bunlar Süleyman aleyhisselam'ın binalarını ve eserlerini süslediği manzara resimleri, çiçekli düzenlemeler veya başka tür dekorasyonlar da olabilir.

Bu yanlış anlamaya Süleyman aleyhisselam'ın kendisi için peygamberlerin ve meleklerin resmini yaptırdığını söyleyen bazı müfessirler sebep olmuştur. Bu müfessirler İsrailî haberlerden yararlanmışlar ve daha önceki şeriatlara göre resim yapmanın haram olmadığı sonucuna varmışlardır.

Fakat bu İsrailî haberleri zikredip rivayet ettikleri halde, Süleyman aleyhisselam'ın Musa aleyhisselam'ın şeriatına tabi olduğu ve onun şeriatında da aynen Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in şeriatında olduğu gibi insan ve hayvan resim ve heykelleri yapmanın haram olduğu gerçeğini gözardı ediyorlar.

Fakat Müslüman müfessirler bu İsraili rivayetleri zikretmelerine rağmen Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in şeriatında bunun haram kılındığını belirtmişlerdir. Bu nedenle hiç kimseye Süleyman aleyhisselam'ı taklit ederek resimler ve heykeller yapması helal olmaz. Fakat günümüzde batıyı taklit ederek fotoğrafı ve heykel yapmayı helal kılmak isteyen bazı kimseler Kur'an'ın bu ayetini delil olarak alırlar ve şöyle bir iddiada bulunurlar:

"Allah'ın Peygamberi böyle yaptığına ve Allah da kitabında Peygamberinin bu davranışını zikrettiğine, bunu kabul etmediğine dair bir ifade de bulunmadığına göre, bu helal olmalı."

Batıyı taklit eden bu kimselerin iddiası iki sebep yüzünden yanlıştır. Birincisi, Kur'an'da kullanılan Temâsil kelimesi sadece insan ve hayvan resmi anlamına gelmez, cansız nesnelerin resimleri için de kullanılır. Bu nedenle sadece bu kelimeye dayanılarak Kur'an'a göre insan ve hayvan resimleri yapmanın helal olduğu sonucuna varılamaz. İkincisi, sahih senetlerle ve birçok kanaldan rivayet edilen hadisler, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in canlıların resimlerini yapmayı ve bunları evde bulundurmayı yasakladığını göstermektedir.

Bunlara karşın resim konusunda bazı istisnalar yapan hadisler de rivayet edilmiştir. Mesela Ebu Talha Ensari radıyallahu anh'den rivayet edilen bir hadise göre üzerinde resimli dokumalar bulunan perdeler asmak caizdir. (Buhari: Kitabü'l-Libas).

Aişe (radıyallahu anha) hadisine göre Aişe radıyallahu anha üzerinde resimler bulunan bir kumaşı yırtıp minder yaptığında Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) bunu yasaklamamıştır. (Müslim: Kitabü'l-Libas)

Salim bin Abdullah bin Ömer hadisine göre, teşhir edilmeyen, göze çarpacak şekilde asılmayan ve halı gibi yere serilerek kullanılan resimli kumaşları kullanmak haram değildir. (Müsned-i Ahmed)

Fakat bu hadislerden hiçbirisi yukarıda zikrettiğimiz hadislere muhafelet etmez. Bunlardan hiçbirisi resim yapmayı ve boyamayı helal kılmaz, sadece bir adamın üzerinde resimler bulunan kumaşı varsa, onu nasıl kullanması gerektiğini açıklığa kavuşturur. Bu konuda Ebu Talha Ensari hadisi kesinlikle kabul edilmez, çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in üzerinde resimler bulunan bir kumaşı perde olarak kullanmayı sadece yasaklamakla kalmayıp parçaladığını bildiren birçok sahih hadise muhaliftir.

Bundan başka bu konuda Ebu Talha Ensari radıyallahu anh'ın kendi uygulaması da, Tirmizi ve Muvatta'da rivayet edildiğine göre, üzerinde resimler bulunan bir kumaşı değil perde olarak asmak, yer yaygısı olarak bile kullanmama şeklindeydi.

Aişe ve Salim bin Abdullah'ın hadislerine gelince onlar da, eğer bir resim önem verilerek ve saygı gösterilerek yükseğe asılmaz ve önemsemeden yere yayılıp halı olarak kullanılırsa bunun caiz olduğunu bildirirler. Buhari’nin rivayetinde bu suretlerin baş kısımlarının kesilmesinin emredildiği açıklanmıştır. Buna göre saygı gösterilmeyen bir yere konulsa dahi suretlerin baş kısımları yok edilmelidir.

Bütün bunlara rağmen bu hadisler nasıl olur da, boyama sanatını, resim ve heykel yapmayı insan medeniyetinin en kıymetli başarısı olarak değerlendiren ve bunu Müslümanlar arasında da yaygınlaştırmak isteyen bir kültüre meşruiyet kazandırmak için kullanılabilir?

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)