Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

8 Nisan 2022 Cuma

Ehli Hadisin Üslubundan Rahatsız Olan Münafık İlahiyatçılara!

 

İshak Emin Aktepe adında zındık bir ilahiyatçı, “Ehl-İ Hadis’in Sünnet Ve Hadis Müdafaalarindaki Üslup Sorunu” adıyla, Hadis Ehli’nin, bid’at ehlini reddetmede ve aşağılamada kullandıkları üslubu eleştiren bir tez yazmış. Hadis ehlinin bu üslûbundan da ancak bir münafık rahatsız olur zaten. İshak Emin Aktepe de tezinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bazı bid’at fırkalarını ismen zikrettiği rivayetleri inkâr etmeyi amaçlamıştır. Bu sayede aklınca, birçok kimsenin içten bağlılıkla tapındığı Ebu Hanife’yi de aklayabilecek ve Allah’ın dininini hiçe saymış olan Cehmî ve Hanefî çoğunluk nezdinde puan kazanacak güyâ!

İshak Aktepe, “Hadis ehli âlimlerimiz” tabirini kullandığı gibi “Mu’tezile’den olan âlimlerimiz” şeklinde de tabirler kullanarak nasıl müzebzeb bir üslup takınarak hak ile bâtılı eşitleme sevdasında olduğunu açıkça ortaya koymuştur!

İshak Emin Aktepe, hevası uğruna ilmî emanete hâinlik ederek aynı zamanda isminde geçen “Emin” kelimesine de ihanet etmiştir! İshak Aktepe, aşağıda sıhhatini ispat edeceğim hadisleri inkar konusunda hocası Yavuz Köktaş’ın adını da referans olarak vermektedir!

Tezinde İbn Ömer radiyallahu anhuma’nın rivayet ettiği Kaderiyye’nin bu ümmetin mecusileri olduğunu ifade eden hadisi zayıf göstermeye çabalamıştır. Tezinde Ebu Davud ve Taberani’nin isnadlarını ele almış, Ebu Hazım Seleme b. Dinar’ın Abdullah b. Ömer radiyallahu anhuma’dan işitmediğini belirten nakillerle bu hadisin isnadının munkatı’ (kopuk) olduğunu iddia etmiştir. Taberanî’nin rivayetinde Zekeriya b. Manzur’un bu hadisi Ebu Hazım – Nafi – İbn Ömer radiyallahu anhuma yoluyla rivayet etmesinin de, Zekeriya hakkındaki eleştiriler sebebiyle kabul edilemeyeceğini söyler!

Cevap: Ebu Hazım ile İbn Ömer radiyallahu anhuma arasındaki bağlantının Nafi rahimehullah olduğu hususunda Zekeriya b. Manzur tek değildir. Bilakis hadis sika ve sebt raviler yoluyla mevsul (kesintisiz) olarak sabit olmuştur.

İbn Batta, el-İbane’de (4/97 no: 1512) şöyle rivayet eder:

حَدَّثَنَا مَخْلَدٌ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ ابْنُ أَبِي مَذْعُورٍ قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي حَازِمٍ قَالَ أَخْبَرَنِي أَبِي عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْقَدَرِيَّةُ مَجُوسُ هَذِهِ الْأُمَّةِ فَإِنْ مَرِضُوا فَلَا تَعُودُوهُمْ وَإِنْ مَاتُوا فَلَا تَشْهَدُوهُمْ

Bize Mahled tahdis etti, dedi ki: bize Muhammed b. Ömer (veya Amr) b Ebi Mez’ûr tahdis etti, dedi ki: bize (Abdulaziz) İbn Ebi Hazım tahdis etti, dedi ki: bana babam (Ebu Hazım Seleme b. Dinar) haber verdi, o Nafi’den, o İbn Ömer’den şöyle dediğini rivayet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

Kaderiyye bu ümmetin mecusileridir. Hastalanırlarsa onları ziyaret etmeyin. Ölürlerse cenazelerine katılmayın.”

Görüldüğü gibi Muhammed b. Ömer b. Ebi Mez’ur bunu mevsul olarak rivayet etmiştir. Bu isnad Buhârî ve Muslim’in şartlarına göre sahihtir.

İbn Ebi Mez’ur hakkında es-Sulemî şöyle nakleder: “ed-Darekutni’ye Muhammed b. Amr b. Suleyman b. Ebi Mez’ur hakkında sordum. Dedi ki: “Sika ve me’mun’dur. Muhammed b. Ömer b. Mez’ur da sikadır. Bu ikisi amcaoğullarıdır.”

El-Hasen b. Ebi Talib’in Ebu’l-Hasen ed-Darekutni’den rivayetinde: “Muhammed b. Ömer b. Ebi Mez’ur sikadır. Künyesi Ebu Cafer’dir” dedi. Bkz.: Hatib Tarih (3/233)

Faide: İshak Aktepe Ehli Hadis’in Ebu Hanife’yi cerh etmesini üslupsuz buluyor ya hani, Ebu Hanife de Nafi yoluyla İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

«الْقَدَرِيَّةُ مَجُوسُ هَذِهِ الْأُمَّةِ، وَهُمْ شِيعَةُ الدَّجَّالِ

“Kaderiyye bu ümmetin mecusileridir ve onlar Deccal’in şiası (taraftarı)dırlar.” Bunu el-Harisi Musnedu Ebi Hanife’de (147) ve Haskefi Musnedu Ebi Hanife’de (21) zikretmişlerdir. Bkz.: Hevarizmi Camiu’l-Mesanidi Ebi Hanife (1/143)

Böylece İshak Aktepe, Ebu Hanife’yi aklamak adına Hadis ehline yaptığı ilk saldırıda baltayı taşa vuruyor!

Bu babda sahih isnadla diğer bir rivayet şu şekildedir: Beyhakî el-Kada ve’l-Kader’de (no: 40) rivayet ediyor:

أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ فِي التَّارِيخِ أنا أَبُو الْفَضْلِ مُحَمَّدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ أنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ النضر الْحَرَشِيُّ قَالَ: حَدَّثَنِي جَدِّي قَالَ أَبُو الْفَضْلِ وَهُوَ جَدُّهُ مِنْ قِبَلِ أُمِّهِ حُسْنَوَيْهِ بْنُ خَشَامِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْحَرَشِيُّ نا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى نا فُضَيْلُ بْنُ مَرْزُوقٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَكُونُ فِي آخِرِ الزَّمَانِ قَوْمٌ يُكَذِّبُونَ بِالْقَدَرِ أُولَئِكَ مَجُوسُ هَذِهِ الْأُمَّةِ إِنْ مَرِضُوا فَلَا تَعُودُوهُمْ وَإِنْ مَاتُوا فَلَا تَشْهَدُوهُمْ

“Bize Ebu Abdillah el-Hafız et-Tarih’te haber verdi, dedi ki: bize Ebu’l-Fadl Muhammed b. İbrahim haber verdi, dedi ki: bize Muhammed b. Amr b. en-Nadr el-Haraşî haber verdi, dedi ki: bana dedem tahdis etti – Ebu’l-Fadl dedi ki: o annesi tarafından dedesi olan Husneveyh b. Haşşam b. Abdillah el-Haraşi’dir – dedi ki: bize Ubeydullah b. Musa tahdis etti, dedi ki: bize Fudayl b. Merzuk tahdis etti, o Nafi’den, o İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:

Ahir zamanda kaderi yalanlayan bir topluluk olacak. Onlar bu ümmetin mecusileridir. Hastalandıkları zaman onları ziyaret etmeyin. Öldükleri zaman cenazelerine katılmayın.”

Yine İbn Ebi Asım es-Sunne’de (no: 328) şöyle rivayet ediyor:

ثنا ابْنُ مُصَفَّى ثنا بَقِيَّةُ ثنا الْأَوْزَاعِيُّ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ مَجُوسَ هَذِهِ الْأُمَّةِ المُكَذِّبُونَ بِأَقْدَارِ اللَّهِ تَعَالَى إِنْ مَرِضُوا فَلَا تَعُودُوهُمْ وَإِنْ لَقِيتُمُوهُمْ فَلَا تُسَلِّمُوا عَلَيْهِمْ وَإِنْ مَاتُوا فَلَا تُصَلُّوا عَلَيْهِمْ

“Bize İbn Musaffâ tahdis etti, dedi ki: bize Bakiyye tahdis etti, dedi ki: bize el-Evzaî tahdis etti, o İbn Curayc’den, o Ebu’z-Zubeyr’den, o Cabir b. Abdillah radiyallahu anhuma’dan rivayet etti: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Muhakkak ki bu ümmetin Mecusileri Allah Teâlâ’nın kaderlerini yalanlayanlardır. Onlar hastalandıkları zaman ziyaret etmeyin, onlarla karşılaştığınız zaman selam vermeyin. Öldükleri zaman cenaze namazlarını kılmayın.”

Bu isnad Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir. Bakiyye tahdis sigasını tasrih etmiştir. Ayrıca Buhayri’nin Muntehab’ında (el yazma no: 961); el-Hasen b. Yahya – Safvan – İbn Curayc yoluyla buna mutabaat da sabit olmuştur. Bu ve diğer hadislerin geniş kaynak tahricini Sahih Hadisler Kulliyat’ında dipnotlarda vermiş bulunuyorum.

İshak Emin Aktepe’nin inkâr ettiği hadislerden bir diğeri de “Kaderiyye ve Murcie’nin cennete giremeyeceklerini” ifade eden hadistir. İshak Aktepe bu hadisle ilgili olarak da hadisin zayıf tariklerini zikredip eleştirmekle yetinmiş, sabit olan tarikinden bahsetmemiştir.

Taberânî Mu'cemu'l-Evsat’ta (4/281 no: 4204) şöyle rivayet ediyor:

حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْفَرْغَانِيُّ قَالَ نا هَارُونُ بْنُ مُوسَى الْفَرْوِيُّ قَالَ نا أَبُو ضَمْرَةَ أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صِنْفَانِ مِنْ أُمَّتِي لَا يَرِدَانِ عَلَيَّ الْحَوْضَ وَلَا يَدْخُلَانِ الْجَنَّةَ الْقَدَرِيَّةُ وَالْمُرْجِئَةُ

“Bize Ali b. Abdillah el-Ferganî tahdis etti, dedi ki: bize Harun b. Musa el-Feravî tahdis etti, dedi ki: bize Ebu Damra Enes b. Iyad tahdis etti, o Humeyd’den, o Enes radiyallahu anh’den Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:

Ümmetimden iki sınıf havzıma gelemez ve cennete giremezler: Kaderiyye ve Mürcie

Gerçi İshak Aktepe bu hadisin aynı isnadla diğer bir lafızla rivayetinde Humeyd ve Enes b. Iyad’dan bahsetmiş ve şöyle demiştir:

Humeyd et-Tavîl ve Ebû Damre sika râviler arasında sayılmakta ve Sahîhu'l-Buhârî'de rivâyetleri bulunmaktadır. Ancak Hârûn b. Mûsâ ve Ali b. Abdillah hakkında hem sadra şifa bilgi bulunmamakta hem de tam anlamıyla tevsik edilmemektedirler. Örneğin Hârûn b. Mûsâ hakkında Zehebî (ö. 748/1347) sadece "Nesâî'nin hocalarından sadûk bir şeyhtir. Sâcî ve İbn Nâciye ondan Ebû Damre < Humeyd < Enes < Hz. Peygamber isnadıyla "Allah bidat sahiplerinin tevbelerini kabul etmez" hadisini nakletmiştir. Bu hadis münkerdir" değerlendirmesinde bulunur15. Ali b. Abdillah el-Firğânî hakkında ise hiçbir bilgi bulunmamaktadır.”

Cevap: Ali b. Abdillah el-Fergani hakkında hiçbir bilgi olmadığını iddia etmesinin bir anlamı yoktur. Hatib Tarih’te (12/5) Ali b. Abdillah b. Abdilberr Ebu’l-Hasen el-Verrak el-Fergani’nin sika olduğunu nakletmiştir. Yine Zehebi Tarihu’l-İslam’da (7/462) “sika” demiştir. Bkz.: Ebu’t-Tayyib Mansuri İrşadu’l-Kâsî ve’d-Dânî İla Teracumi Şuyuhi’t-Taberani (no:686)

İshak Aktepe’nin Harun b. Musa el-Feravi hakkında söyledikleri de boş sözlerdir. Sanki hali meçhul bir raviden bahseder gibi bahsetmiştir! Halbuki İmam Nesâî, Harun b. Musa hakkında: “la be’se bih/onda bir sakınca yoktur” demiştir. Bunu Mizzi Tehzibu’l-Kemal’de zikreder. Mesleme ve Darekutni: “sika” olduğunu söylemişler ve İbn Hibbân da es-Sikat’ta zikretmiştir. Bkz.: İbn Hacer Tehzibu’t-Tehzib (11/14)

Neticede bu hadis de Buhari ve Muslim’in şartlarına göre sahihtir. Enes b. Iyad ve Humeyd sahihayn ricalindendirler.

Taberânî Mu'cemu'l-Evsat’ta (4/281 no: 4205) aynı isnad ile şu hadisi rivayet etmiştir: Enes radiyallahu anh dedi ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

الْقَدَرِيَّةُ وَالْمُرْجِئَةُ مَجُوسُ هَذِهِ الْأُمَّةِ فَإِنْ مَرِضُوا فَلَا تَعُودُوهُمْ وَإِنْ مَاتُوا فَلَا تَشْهَدُوهُمْ

Kaderiyye ve Murcie bu ümmetin mecusileridir. Hastalandıkları zaman onları ziyaret etmeyin, öldüklerinde cenazelerine katılmayın.”

Bu iki hadisi el-Elbani de es-Sahiha’da ( no: 2748, c.6/ s.574) tahric etmiştir.

Bu hadislere şahitlik eden birçok tarikleri daha vardır ki bunların isnadlarında eleştirilen bazı raviler bulunmaktadır. Bu çömez ilahiyatçılar da yalnızca eleştirilen raviler yoluyla gelen tarikleri ön plana çıkararak sahih yollarla sabit olmuş hadislere leke kondurmaya çalışıyorlar! Kendileri bid’at ehli oldukları için bid’âtlerin ve bid’at ehlinin reddedilmesinden tiksiniyorlar!

Onların beğenmedikleri üslupla Allah Azze ve Celle’nin buyurduğu gibi:

De ki: Kininizden kahrolun!” (Al-i İmran 119)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)