İshak
Emin Aktepe adında zındık bir ilahiyatçı, “Ehl-İ Hadis’in Sünnet Ve
Hadis Müdafaalarindaki Üslup Sorunu” adıyla, Hadis Ehli’nin, bid’at ehlini reddetmede ve
aşağılamada kullandıkları üslubu eleştiren bir tez yazmış. Hadis ehlinin bu
üslûbundan da ancak bir münafık rahatsız olur zaten. İshak Emin Aktepe de
tezinde Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in bazı bid’at fırkalarını ismen
zikrettiği rivayetleri inkâr etmeyi amaçlamıştır. Bu sayede aklınca, birçok
kimsenin içten bağlılıkla tapındığı Ebu Hanife’yi de aklayabilecek ve Allah’ın
dininini hiçe saymış olan Cehmî ve Hanefî çoğunluk nezdinde puan kazanacak güyâ!
İshak
Aktepe, “Hadis ehli âlimlerimiz” tabirini kullandığı gibi “Mu’tezile’den olan âlimlerimiz”
şeklinde de tabirler kullanarak nasıl müzebzeb bir üslup takınarak hak ile
bâtılı eşitleme sevdasında olduğunu açıkça ortaya koymuştur!
İshak
Emin Aktepe, hevası uğruna ilmî emanete hâinlik ederek aynı zamanda isminde
geçen “Emin” kelimesine de ihanet etmiştir! İshak Aktepe, aşağıda sıhhatini
ispat edeceğim hadisleri inkar konusunda hocası Yavuz Köktaş’ın adını da
referans olarak vermektedir!
Tezinde İbn
Ömer radiyallahu anhuma’nın rivayet ettiği Kaderiyye’nin bu ümmetin mecusileri
olduğunu ifade eden hadisi zayıf göstermeye çabalamıştır. Tezinde Ebu Davud ve
Taberani’nin isnadlarını ele almış, Ebu Hazım Seleme b. Dinar’ın Abdullah b.
Ömer radiyallahu anhuma’dan işitmediğini belirten nakillerle bu hadisin
isnadının munkatı’ (kopuk) olduğunu iddia etmiştir. Taberanî’nin rivayetinde
Zekeriya b. Manzur’un bu hadisi Ebu Hazım – Nafi – İbn Ömer radiyallahu anhuma
yoluyla rivayet etmesinin de, Zekeriya hakkındaki eleştiriler sebebiyle kabul
edilemeyeceğini söyler!
Cevap:
Ebu Hazım ile İbn Ömer radiyallahu anhuma arasındaki bağlantının Nafi rahimehullah
olduğu hususunda Zekeriya b. Manzur tek değildir. Bilakis hadis sika ve sebt
raviler yoluyla mevsul (kesintisiz) olarak sabit olmuştur.
İbn
Batta, el-İbane’de (4/97 no: 1512) şöyle rivayet eder:
حَدَّثَنَا
مَخْلَدٌ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ ابْنُ أَبِي مَذْعُورٍ
قَالَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِي حَازِمٍ قَالَ أَخْبَرَنِي أَبِي عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ
عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ الْقَدَرِيَّةُ
مَجُوسُ هَذِهِ الْأُمَّةِ فَإِنْ مَرِضُوا فَلَا تَعُودُوهُمْ وَإِنْ مَاتُوا فَلَا
تَشْهَدُوهُمْ
Bize Mahled
tahdis etti, dedi ki: bize Muhammed b. Ömer (veya Amr) b Ebi Mez’ûr tahdis
etti, dedi ki: bize (Abdulaziz) İbn Ebi Hazım tahdis etti, dedi ki: bana babam
(Ebu Hazım Seleme b. Dinar) haber verdi, o Nafi’den, o İbn Ömer’den şöyle
dediğini rivayet etti: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Kaderiyye
bu ümmetin mecusileridir. Hastalanırlarsa onları ziyaret etmeyin. Ölürlerse
cenazelerine katılmayın.”
Görüldüğü
gibi Muhammed b. Ömer b. Ebi Mez’ur bunu mevsul olarak rivayet etmiştir. Bu
isnad Buhârî ve Muslim’in şartlarına göre sahihtir.
İbn Ebi
Mez’ur hakkında es-Sulemî şöyle nakleder: “ed-Darekutni’ye Muhammed b. Amr b.
Suleyman b. Ebi Mez’ur hakkında sordum. Dedi ki: “Sika ve me’mun’dur. Muhammed
b. Ömer b. Mez’ur da sikadır. Bu ikisi amcaoğullarıdır.”
El-Hasen
b. Ebi Talib’in Ebu’l-Hasen ed-Darekutni’den rivayetinde: “Muhammed b. Ömer b.
Ebi Mez’ur sikadır. Künyesi Ebu Cafer’dir” dedi. Bkz.: Hatib Tarih (3/233)
Faide: İshak
Aktepe Ehli Hadis’in Ebu Hanife’yi cerh etmesini üslupsuz buluyor ya hani, Ebu
Hanife de Nafi yoluyla İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan şöyle rivayet etmiştir: Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
«الْقَدَرِيَّةُ مَجُوسُ
هَذِهِ الْأُمَّةِ، وَهُمْ شِيعَةُ الدَّجَّالِ
“Kaderiyye
bu ümmetin mecusileridir ve onlar Deccal’in şiası (taraftarı)dırlar.” Bunu el-Harisi
Musnedu Ebi Hanife’de (147) ve Haskefi Musnedu Ebi Hanife’de (21)
zikretmişlerdir. Bkz.: Hevarizmi Camiu’l-Mesanidi Ebi Hanife (1/143)
Böylece
İshak Aktepe, Ebu Hanife’yi aklamak adına Hadis ehline yaptığı ilk saldırıda
baltayı taşa vuruyor!
Bu babda
sahih isnadla diğer bir rivayet şu şekildedir: Beyhakî el-Kada ve’l-Kader’de
(no: 40) rivayet ediyor:
أَخْبَرَنَا
أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ فِي التَّارِيخِ أنا أَبُو الْفَضْلِ مُحَمَّدُ بْنُ
إِبْرَاهِيمَ أنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ النضر الْحَرَشِيُّ قَالَ: حَدَّثَنِي
جَدِّي قَالَ أَبُو الْفَضْلِ وَهُوَ جَدُّهُ مِنْ قِبَلِ أُمِّهِ حُسْنَوَيْهِ بْنُ
خَشَامِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الْحَرَشِيُّ نا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُوسَى نا فُضَيْلُ
بْنُ مَرْزُوقٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَكُونُ فِي آخِرِ الزَّمَانِ قَوْمٌ يُكَذِّبُونَ
بِالْقَدَرِ أُولَئِكَ مَجُوسُ هَذِهِ الْأُمَّةِ إِنْ مَرِضُوا فَلَا تَعُودُوهُمْ
وَإِنْ مَاتُوا فَلَا تَشْهَدُوهُمْ
“Bize
Ebu Abdillah el-Hafız et-Tarih’te haber verdi, dedi ki: bize Ebu’l-Fadl
Muhammed b. İbrahim haber verdi, dedi ki: bize Muhammed b. Amr b. en-Nadr
el-Haraşî haber verdi, dedi ki: bana dedem tahdis etti – Ebu’l-Fadl dedi ki: o
annesi tarafından dedesi olan Husneveyh b. Haşşam b. Abdillah el-Haraşi’dir –
dedi ki: bize Ubeydullah b. Musa tahdis etti, dedi ki: bize Fudayl b. Merzuk
tahdis etti, o Nafi’den, o İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Ahir
zamanda kaderi yalanlayan bir topluluk olacak. Onlar bu ümmetin mecusileridir.
Hastalandıkları zaman onları ziyaret etmeyin. Öldükleri zaman cenazelerine
katılmayın.”
Yine İbn
Ebi Asım es-Sunne’de (no: 328) şöyle rivayet ediyor:
ثنا ابْنُ
مُصَفَّى ثنا بَقِيَّةُ ثنا الْأَوْزَاعِيُّ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ أَبِي الزُّبَيْرِ
عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِنَّ مَجُوسَ
هَذِهِ الْأُمَّةِ المُكَذِّبُونَ بِأَقْدَارِ اللَّهِ تَعَالَى إِنْ مَرِضُوا فَلَا
تَعُودُوهُمْ وَإِنْ لَقِيتُمُوهُمْ فَلَا تُسَلِّمُوا عَلَيْهِمْ وَإِنْ مَاتُوا فَلَا
تُصَلُّوا عَلَيْهِمْ
“Bize
İbn Musaffâ tahdis etti, dedi ki: bize Bakiyye tahdis etti, dedi ki: bize
el-Evzaî tahdis etti, o İbn Curayc’den, o Ebu’z-Zubeyr’den, o Cabir b. Abdillah
radiyallahu anhuma’dan rivayet etti: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:
“Muhakkak
ki bu ümmetin Mecusileri Allah Teâlâ’nın kaderlerini yalanlayanlardır. Onlar
hastalandıkları zaman ziyaret etmeyin, onlarla karşılaştığınız zaman selam
vermeyin. Öldükleri zaman cenaze namazlarını kılmayın.”
Bu isnad
Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahihtir. Bakiyye tahdis sigasını tasrih
etmiştir. Ayrıca Buhayri’nin Muntehab’ında (el yazma no: 961); el-Hasen b.
Yahya – Safvan – İbn Curayc yoluyla buna mutabaat da sabit olmuştur. Bu ve
diğer hadislerin geniş kaynak tahricini Sahih Hadisler Kulliyat’ında
dipnotlarda vermiş bulunuyorum.
İshak
Emin Aktepe’nin inkâr ettiği hadislerden bir diğeri de “Kaderiyye ve Murcie’nin
cennete giremeyeceklerini” ifade eden hadistir. İshak Aktepe bu hadisle ilgili
olarak da hadisin zayıf tariklerini zikredip eleştirmekle yetinmiş, sabit olan
tarikinden bahsetmemiştir.
Taberânî
Mu'cemu'l-Evsat’ta (4/281 no: 4204) şöyle rivayet ediyor:
حَدَّثَنَا عَلِيُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْفَرْغَانِيُّ قَالَ نا هَارُونُ
بْنُ مُوسَى الْفَرْوِيُّ قَالَ نا أَبُو
ضَمْرَةَ أَنَسُ بْنُ عِيَاضٍ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ
صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ صِنْفَانِ مِنْ أُمَّتِي لَا يَرِدَانِ عَلَيَّ الْحَوْضَ
وَلَا يَدْخُلَانِ الْجَنَّةَ الْقَدَرِيَّةُ وَالْمُرْجِئَةُ
“Bize
Ali b. Abdillah el-Ferganî tahdis etti, dedi ki: bize Harun b. Musa el-Feravî
tahdis etti, dedi ki: bize Ebu Damra Enes b. Iyad tahdis etti, o Humeyd’den, o
Enes radiyallahu anh’den Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle
buyurduğunu rivayet etti:
“Ümmetimden
iki sınıf havzıma gelemez ve cennete giremezler: Kaderiyye ve Mürcie”
Gerçi
İshak Aktepe bu hadisin aynı isnadla diğer bir lafızla rivayetinde Humeyd ve
Enes b. Iyad’dan bahsetmiş ve şöyle demiştir:
“Humeyd et-Tavîl ve Ebû Damre sika râviler arasında
sayılmakta ve Sahîhu'l-Buhârî'de rivâyetleri bulunmaktadır. Ancak
Hârûn b. Mûsâ ve Ali b. Abdillah hakkında hem sadra şifa bilgi bulunmamakta hem
de tam anlamıyla tevsik edilmemektedirler. Örneğin Hârûn b. Mûsâ hakkında
Zehebî (ö. 748/1347) sadece "Nesâî'nin hocalarından sadûk bir şeyhtir.
Sâcî ve İbn Nâciye ondan Ebû Damre < Humeyd < Enes < Hz. Peygamber
isnadıyla "Allah bidat sahiplerinin tevbelerini kabul etmez"
hadisini nakletmiştir. Bu hadis münkerdir" değerlendirmesinde bulunur15.
Ali b. Abdillah el-Firğânî hakkında ise hiçbir bilgi bulunmamaktadır.”
Cevap:
Ali b. Abdillah el-Fergani hakkında hiçbir bilgi olmadığını iddia etmesinin bir
anlamı yoktur. Hatib Tarih’te (12/5) Ali b. Abdillah b. Abdilberr Ebu’l-Hasen
el-Verrak el-Fergani’nin sika olduğunu nakletmiştir. Yine Zehebi Tarihu’l-İslam’da
(7/462) “sika” demiştir. Bkz.: Ebu’t-Tayyib Mansuri İrşadu’l-Kâsî ve’d-Dânî İla
Teracumi Şuyuhi’t-Taberani (no:686)
İshak
Aktepe’nin Harun b. Musa el-Feravi hakkında söyledikleri de boş sözlerdir. Sanki
hali meçhul bir raviden bahseder gibi bahsetmiştir! Halbuki İmam Nesâî, Harun
b. Musa hakkında: “la be’se bih/onda bir sakınca yoktur” demiştir. Bunu Mizzi
Tehzibu’l-Kemal’de zikreder. Mesleme ve Darekutni: “sika” olduğunu söylemişler
ve İbn Hibbân da es-Sikat’ta zikretmiştir. Bkz.: İbn Hacer Tehzibu’t-Tehzib
(11/14)
Neticede
bu hadis de Buhari ve Muslim’in şartlarına göre sahihtir. Enes b. Iyad ve
Humeyd sahihayn ricalindendirler.
Taberânî
Mu'cemu'l-Evsat’ta (4/281 no: 4205) aynı isnad ile şu hadisi rivayet etmiştir: Enes
radiyallahu anh dedi ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
الْقَدَرِيَّةُ
وَالْمُرْجِئَةُ مَجُوسُ هَذِهِ الْأُمَّةِ فَإِنْ مَرِضُوا فَلَا تَعُودُوهُمْ وَإِنْ
مَاتُوا فَلَا تَشْهَدُوهُمْ
“Kaderiyye
ve Murcie bu ümmetin mecusileridir. Hastalandıkları zaman onları ziyaret
etmeyin, öldüklerinde cenazelerine katılmayın.”
Bu iki
hadisi el-Elbani de es-Sahiha’da ( no: 2748, c.6/ s.574) tahric etmiştir.
Bu hadislere şahitlik eden birçok tarikleri daha vardır ki bunların
isnadlarında eleştirilen bazı raviler bulunmaktadır. Bu çömez ilahiyatçılar da
yalnızca eleştirilen raviler yoluyla gelen tarikleri ön plana çıkararak sahih
yollarla sabit olmuş hadislere leke kondurmaya çalışıyorlar! Kendileri bid’at
ehli oldukları için bid’âtlerin ve bid’at ehlinin reddedilmesinden
tiksiniyorlar!
Onların beğenmedikleri üslupla Allah Azze ve Celle’nin buyurduğu gibi:
“De ki: Kininizden kahrolun!” (Al-i İmran 119)