Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

24 Nisan 2022 Pazar

İmam Buhârî İndinde “Fihi Nazar”ın Manası:

 Hafız el-Iraki’nin iddiasının aksine, İmam Buhârî katında “fihi nazar” terimi “seketû anh” menzilesinde değildir. El-Irakî İmam Buhârî’nin “seketû anh” ve “fihi nazar” sözlerini hadisi terk edilen raviler hakkında kullandığını iddia etmiştir.[1] Yine es-Suyutî de aynısını söylemiştir.[2]

Buhârî, ed-Duafau’s-Sagir kitabında üç yerde; Abdurrahman b. Selman el-Hacrî er-Ruaynî, Amr b. Dinar el-Basrî ve Kutbe b. el-A’lâ b. el-Minhal el-Kufî hakkında “fihi nazar” tabirini kullanmıştır. Muhammed b. Abdillah b. İnsan es-Sekafî hakkında: “Fi hadisihi nazar” demiştir.

Abdurrahman b. Selman el-Hacrî er-Ruaynî’ye gelince, Muslim ve Nesâî ondan rivayet etmişler, İbn Hacer onun hakkında: “Sakınca yok” demiştir.[3]

Amr b. Dinar el-Basrî’ye gelince Tirmizî ve İbn Mâce ondan rivayet etmişlerdir.

Tirmizî dedi ki: “Amr b. Dinar Kahrumani Âli’z-Zubeyr basralı bir şeyhtir. Hadiste kuvvetli değildir. Salim b. Abdillah b. Ömer’den tek kaldığı hadisler rivayet etmiştir.”[4]

Bezzar dedi ki: “O leyyindir. Rivayetlerine başkası iştirak etmemiştir. Nitekim bir topluluk ondan rivayet etmiştir.”[5]

Kutbe b. el-A’lâ b. el-Minhal el-Kûfî’ye gelince el-Iclî onun hakkında dedi ki: “Babasından deve kıssasına dair uzun bir hadis rivayet etti. Gönül ondan hadis yazmaya yatışmaz..”[6]

Görüldüğü gibi bu üç raviden hiçbirisi metruk değildir. Buhârî’nin haklarında “fihi nazar” dediği diğer bazı raviler de şu şekildedir:

1- İshak b. İbrahim b. Nestas: Buhârî bunun hakkında: “fihi nazar”, “fî hadisihi nazar” ve yine “munkeru’l-hadis” dedi.

2- İshak b. el-Haris el-Kûfî: Buhârî bunun hakkında: “fihi nazar” ve “hakkında konuştular” dedi.

3- el-Huseyn b. el-Hasen el-Eşkar el-Fezarî el-Kûfî: Buhârî bunun hakkında: “fihi nazar”, “münker rivayetleri var” ve “mukaribu’l-hadis” dedi.

4- Huyey b. Abdillah b. Şureyh el-Muafiri: Buhârî bunun hakkında: “fihi nazar” ve “fi hadisihi nazar” dedi.

5- Ruşdeyn b. Kurayb b. Ebi Muslim: Buhârî dedi ki: “Muhammed b. Kurayb, Ruşdeyn’in kardeşidir. Fihima nazar.” Yine: “Münker rivayetleri var” ve: “İkisinden de kitaplar yazdım ve onların durumlarını araştırıyorum. (ene nâzirun fi emrihima)” dedi.

6- Zerbiyyu b. Abdillah el-Ezdî: Buhârî bunun hakkında: “fihi nazar” ve “mukaribu’l-hadis” dedi.

7- Seleme b. el-Fadl el-Ebraş el-Ensarî: Buhârî bunun hakkında: “fihi nazar”, “münker rivayetleri var”, “bana zayıf gibi geliyor” dedi. Yine dedi ki: “Bu Seleme’yi bilmiyorum. İshak onu eleştirirdi. Ondan rivayet etmedim.”

Görüldüğü gibi Buhârî bu ravilerden bazısı hakkında hadisi itibar için yazılanlar hakkında söylediği “mukaribu’l-hadis” hükmünü vermiş, bazısı hakkında da hadisi takviye olmayan şiddetli zayıf olduğuna işaret etmiştir. Böylece el-Irakî ve es-Suyuti’nin “Buhârî “fihi nazar” tabirini hadisi terk edilen kimseler hakkında kullanmıştır” şeklindeki iddialarının isabetli olmadığı ortaya çıkmıştır.

Hafız ez-Zehebî, Abdullah b. Davud el-Vasitî et-Temmar’ın hal tercemesinde dedi ki: “Buhârî onun hakkında: “fihi nazar” dedi. O bunu genellikle itham ettiği kimseler hakkında söyler.”[7]

Zehebi’nin “gâliben (genellikle)” sözü, Buhârî’nin bu terimi mutlak olarak yalnızca metruk raviler hakkında kullanmadığını gösteriyor. Demek ki Buhârî bir ravi hakkında: “fihi nazar” demişse bunun anlamı, el-Irakî ve Suyuti’nin iddia ettikleri gibi o ravinin metruk olduğu demek değildir. Nitekim bizzat Buhârî Tarihu’l-Kebir’de (2/318) “Habib b. Salim” hakkında “fihi nazar” dediği halde onun hadisini sahihlemiştir.

Tirmizî dedi ki: “Bize Kuteybe tahdis etti, dedi ki: bize Ebu Avane tahdis etti, o İbrahim b. Muhammed b. el-Munteşir’den, o babasından, o Habib b. Salim’den, o en-Nu’man b. Beşir radiyallahu anh’den şöyle dediğini rivayet etti:

“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem iki bayram namazında ve Cuma namazında A’lâ ve Gaşiye surelerini okurdu. Bazen bayram ile Cuma aynı güne geldiğinde bu iki sureyi okurdu.” Muhammed’e (yani İmam el-Buhârî’ye) bu hadisi sorduğumda dedi ki: “Bu sahih bir hadistir.”[8]



[1] Bkz.: et-Takyid ve’l-İzah (s.163)

[2] Bkz.: Tedribu’r-Ravi (1/349)

[3] Takribu’t-Tehzib (s.341)

[4] Camiu’t-Tirmizî (3431)

[5] Keşfu’l-Estar (2/52)

[6] Tarihu’s-Sikat (1389)

[7] Mizanu’l-İtidal (2/416)

[8] Tirmizî İlelu’l-Kebir (1/285, 286)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)