Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

4 Haziran 2025 Çarşamba

Uyku Abdesti Bozar mı?

Soru: Es selamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuh. Kıymetli hocam bana çelişkili gibi görünen bir hadis hakkında olacak sorum. Buhari ve Müslimin ibn Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayet ettiği bir hadiste Rasul Aleyhisselamın gece namazını kıldıktan sonra uyuduğu ve tekrar uyandıktan sonra abdest almadan tekrar namaza durduğu rivayet ediliyor. Hadiste bunun abdesti bozmayan hafif uyku olduğuna delâlet eden bir durumda gözükmüyor bilakis ibn Abbas horlayarak uyuduğunu söylüyor. Dolayısıyla bu rivayeti, uyukunun abdesti bozduğu ile ilgili rivayetlerle nasıl cem edebiliriz veya bu hadisi açıklayan başka rivayetler var mıdır? Allah sizleri ve bizleri hayırlı ilimle rızıklandırsın.

Cevap: Aleykum selam ve rahmetullah ve berakatuhu.

Uykunun kendisinin abdesti bozucu olduğunu gösteren bir rivayet sabit olmamıştır. Ancak birçok âlimler, derin uyku halinde kişi kendisinden yellenme gibi abdest bozucu bir halin meydana gelmiş olmasının farkına varmayacağı için derin uykuyu abdest bozucu saymışlardır. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’e gelince, o “Benim gözlerim uyur, kalbim uyumaz” buyurduğu için, O’nun başkalarından farklı bir hale sahip olduğunu ifade etmişlerdir. Bazı ilim ehli de: “Gözler kıçın bağıdır” şeklinde rivayet edilen hadise dayanarak uykuyu abdest bozucu saymışlardır. Ancak bu rivayet sahih bir yoldan sabit olmamıştır.

Uykunun abdesti bozmadığına dair deliller şu şekildedir:

Enes radiyallahu anh’den:

أُقِيمَتِ الصَّلاَةُ وَالنَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُنَاجِي رَجُلًا فِي جَانِبِ المَسْجِدِ فَمَا قَامَ إِلَى الصَّلاَةِ حَتَّى نَامَ القَوْمُ

“Namaz için kâmet okundu. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem mescidin yanında bir adamla fısıldaşıyordu. Cemaat uyuklamadıkça namaza kalkmadı.”[1]

Alkame rahimehullah’tan: “Abdullah b. Mes’ud radiyallahu anh dedi ki:

كَانَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَنَامُ وَهُوَ سَاجِدٌ فَمَا يُعْرَفُ نَوْمُهُ إِلا بِنَفْخِهِ ثُمَّ يَقُومُ وَيَمْضِي فِي صَلاتِهِ

“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem secdede iken uyurdu. Uyuduğu ancak horlamasından anlaşılırdı. Sonra kalkar namazına devam ederdi.”[2]

El-Esved rahimehullah’tan: “Aişe radiyallahu anha dedi ki:

أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَامَ حَتَّى نَفَخَ فِي سُجُودِهِ ثُمَّ قَامَ فَصَلَّى

“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem secdelerinde uyur, hatta horlardı. Sonra kalkıp namaz kılardı.”[3]

Nafi rahimehullah’tan:

أَنَّ ابْنَ عُمَرَ كَانَ يَنَامُ جَالِسًا ثُمَّ يُصَلِّي وَلَا يَتَوَضَّأُ

“İbn Ömer radiyallahu anhuma oturur halde uyurdu, sonra abdest almadan namaz kılardı.”[4]

Kays b. Abbad rahimehullah’tan:

رَأَيْتُ أَبَا مُوسَى صَلَّى الظُّهْرَ ثُمَّ اسْتَلْقَى عَلَى قَفَاهُ فَنَامَ حَتَّى سَمِعْنَا غَطِيطَهُ فَلَمَّا حَضَرَتِ الصَّلَاةُ قَامَ فَقَالَ هَلْ وَجَدْتُمْ رِيحًا أَوْ سَمِعْتُمْ صَوْتًا؟ قَالُوا لَا فَصَلَّى الْعَصْرَ وَلَمْ يَتَوَضَّأْ

“Ebu Musa radiyallahu anh’ın öğle namazını kıldıktan sonra ensesi üzerine yattığını ve uyuduğunu gördüm. Hatta onun horlamasını işittik. Namaz vakti gelince kalktı ve dedi ki:

“Benden yel kokusu veya sesi işittiniz mi?” Oradakiler: “Hayır” dediler. Bunun üzerine yeni bir abdest almadan ikindiyi kıldı.”[5]



[1] Sahih. Buhârî (642) Muslim (376)

[2] Sahih. Begavi Şerhu’s-Sunne (164) Ebû Ya'lâ (9/250) İbn Ebî Şeybe (1/124) İbn Ebî Şeybe Musned (369) Taberânî (10/74) Taberânî Evsat (1/268) el-Elbani es-Sahiha (2925) Mukbil b. Hadi Camiu’s-Sahih (750, 977, 2205)

[3] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. İshak b. Rahuye (1490) Ahmed (6/135) İbn Mâce (474) İbn Ebî Şeybe (1/157) el-Elbani es-Sahiha (6/1027)

[4] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Malik (1/22) Beyhakî (1/120)

[5] Sahih mevkuf. İbnu’l-Munzir el-Evsat (46) İbn Ebî Şeybe (2/115) İbn Hacer Muvafakatu’l-Haber (1/125)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)