Soru:
Selamun aleykum Hocam. Sizin bir sohbetinizde kesen kişinin müslüman olmasının
şart olmadığını söylediğinizi biliyorum fakat şu ayeti getirerek karşı
çıkıyorlar maide 3de "sizin kestikleriniz hariç haram kılınmıştır" sizin hitabı
müminleredir diyorlar. Ayrıca Mürsel bir hadis icma olunca delil olur diyerek
mecusilerin kestiklerini haram sayıyorlar.
Cevap:
aleykum selam ve rahmetullahi ve berakatuhu
وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ
وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّطِيحَةُ وَمَا
أَكَلَ السَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ
“...Allah'tan başkası üzerine
kesilen (hayvan eti), (henüz can vermeden) yetişip kestiğiniz dışındaki
boğulmuş, vurulmuş, yüksekten düşmüş, süsülmüş, yırtıcı hayvanlar tarafından
parçalanmış... hayvan (etlerini yemeniz) haram kılınmıştır.”
Ayette illa ma
zekkeytum ifadesi, boğulmuş, vurulmuş, yüksekten düşmüş, süsülmüş, yırtıcı
hayvanların parçaladığı hayvanlar üzerine getirilen bir istisnadır. Zira şayet
iddia sahiplerinin dediği gibi anlaşılsaydı; yani cümlenin başından beri bu
istisnayı alacak olsaydık, ayetin başında leş, domuz eti ve Allah’tan gayri
adına kesilmişler zikrediliyor. O zaman müslümanlar domuz kesse veya Allah’tan
başkası adına kesse bunun meşru olduğu gibi bir anlam çıkardı.
iddia sahiplerine şunu sorarız:
"illa ma zekkeytum ibaresine kitap ehli dahil
midir, değil midir?"
Eğer dahildir derlerse, kitap ehli olmayanları bu ayetin
kapsamından çıkaran nedir? deriz.
"Dahil değildir" derlerse Allah kitap ehlinin
kestiklerini bize helal kıldığına göre bu ibareyle nasıl haram kılabiliyorsunuz?
deriz.
Netice olarak illa ma zekkeytum ibaresi bütün kulları kapsayan hususen
insan cinsini kapsayan bir muhatap sigasıdır deriz.
İddia edilen icma ise kapalı bir
meseledir. Çünkü daha önce Said b. el-Museyyeb’den mecusi köleme Allah adına
kestirirsem onu yerim dediğine dair nakli zikretmiştim. İcma, müslümanlardan ve
kitap ehlinden başkasının kestiklerinin meşru olmadığı şeklindedir, doğru, lakin
bu bir sebebe binaendir. Kitapsız kafirin şahsından dolayı değildir. Çünkü
âdeten kitapsız kafirler ya Allah adına kesmezler, ya kan akıtma şeklinde meşru
kesimi gözetmezler, yahut her ikisini de yapmazlar. Lakin bize şöyle bir icma
ispat etmeleri gerekir: Kitapsız bir kafir Allah adına kesse ve meşru kesimi
gözetse dahi onun kestiği yenmez. Bu alimlerden çoğunluğuna nispet edilen bir
görüştür lakin çoğunluk hüccet değildir. Bu şekilde bir icma olmadığına da Said
b. Museyyeb’in rivayeti ile En’am 145. ayetinin zahiri delildir.
“De ki: "Bana
vahyolunanlar arasında, yiyen bir kimseye, ölü eti,
yahut akıtılmış kan, yahut zaten bir pislik olan domuz eti, yahut da Allah'tan başkası adına kesilmiş fisk (hayvan eti) dışında yediği bir şeyin haram kıldığını
göremiyorum” (En’am 145)
Şu ayetin mefhumu
muhalifi de delildir:
“Kendi zanlarına göre, "bunlar, dokunulmaz hayvanlar ve
ekinlerdir; onları, bizim dilediğimiz kimselerden başkası yiyemez. Şu hayvanlar
da, sırtları haram edilmiştir (binilmez)" demektedirler. (Bir kısım) hayvanlar
da vardır ki, (keserken) üzerlerine Allah'ın ismini zikretmezler. Bütün bunları
Allah'a iftira olmak üzere uydurmuşlardır.” (En’am 138) Bu ayetin
ikinci cümlesinin mefhumu muhalifine göre, şayet onlar üzerine Allah’ın adını
zikretse idiler haram kapsamında olmayacaktı. Allah katından delil olmaksızın
haram kılmak ayrıca zemmedilmektedir.
Nitekim En’am 118-119. ayetlerinde
şöyle buyrulur: