Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

21 Nisan 2015 Salı

Sünnet Ehlinin Cemaatiyle Namaz Kılmak İçin Yolculuk Etmenin Hükmü


Şeyh b. Baz rahimehullah'a şöyle soruldu: Şehrimizde kıraati güzel ve namazında huşu sahibi biri var. İnsanlar Riyad gibi uzak şehirlerden, doğu bölgesinden ve başka yerlerden ona geliyorlar. Bu kimselerin gelmelerinin hükmü nedir? Onların bu fiili, üç mescid; Mescidu’l-Haram, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in mescidi ve mescidi Aksa dışında bir yere yolculuktan yasaklayan hadisin yasağı kapsamına girdiği doğru mudur? Sizden açıklama ve yönlendirme yapmanızı ümit ediyoruz. Allah size hayırlı karşılık versin.

Şeyh Abdulaziz b. Baz rahimehullah’ın cevabı: Bunda bir sakınca bilmiyoruz. Bilakis bu ilim talebi, Kur’an’ı Kerim hususunda tefakkuh ve güzel sesle Kur’an okuyanı dinlemek için yolculuk dahilindedir. Bu hadiste yasaklanan yolculuklardan değildir. Nitekim Musa aleyhi's-selâm Hızır aleyhi's-selâm’a iki denizin birleştiği yerde ilim talep etmek için büyük bir yolculuk yapmıştır. Sahabe ve onlardan sonrakilerden olan ilim ehli, ilim talebi için kıtalar ve ülkeler arasında yolculuk yapmaya devam etmişlerdir. Nitekim Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Kim kendisiyle bir ilim talep edilen bir yolu tutarsa Allah ona cennete götüren bir yolu kolaylaştırır” buyurmuştur. Bunu İmam Muslim rahimehullah Sahih’inde rivayet etmiştir.”

Kaynak: Şeyh Abdulaziz b. Baz, Mecmuatu Fetava ve Makalatun Mutenevvia (5/352)


Not:  Hafız İbn Hacer rahimehullah üç mescid dışında yolculuktan yasaklayan hadis hakkında şöyle demiştir: “Hadisin anlamı; sırf mescitlerden bir mescid için veya sırf mekanlardan bir mekan için yolculuk yapmayı yasaklamaktadır. Ziyaret veya ilim talebi için yolculuk ise o mekan için yolculuk değildir. Allah en iyi bilendir." Fethu'l-Bari (3/66)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)