Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

8 Temmuz 2014 Salı

"İşittik ve isyan ettik" diyenler gibi olmayın ki Allah kolaylaştırsın

Ebu Hureyre radıyallahu anh'den: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e: “Göklerde ve yerde bulunan her şey Allah'ındır. Siz gönüllerinizdekini açsanız da gizleseniz de Allah onunla sizi hesaba çeker ve dilediğini affeder; dilediğini de azâb. Allah her şeye kâdirdir” (Bakara 284) âyeti nazil olduğu vakit, bu âyet Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'in ashabına şiddetli geldi. Hemen Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e geldiler ve diz çöküp oturarak:

“Ey Allah’ın Rasulü! (Eskiden) bize gücümüzün yeteceği ameller; namaz, oruç, cihâd ve sadaka gibi ibâdetler teklif olunmuştu. Şimdi sana şu âyet indirildi. Biz buna takat getiremeyiz.” dediler. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
Sizden önce geçen iki tane ehl-i kitab kavmin dedikleri gibi işittik ve isyan ettik, demek mi istiyorsunuz? Bilakis, siz: “Dinledik ve itaat ettik, bağışlamanı dileriz ey rabbimiz! Varışımız da ancak sanadır” deyin!” buyurdu. Ashâb:
“Dinledik ve itaat ettik; bağışlamanı dileriz ey rabbimiz! Varışımız da ancak sanadır” dediler. Cemâat bunu okuyunca dilleri ona yatıştı. Hemen arkasından Allah şu âyeti indirdi:
Rasul, rabbinden kendisine indirilene imân etti. Mü'minler de her biri: Allaha, onun meleklerine, kitaplarına, aralarında hiç bir fark gözetmeksizin peygamberlerine imân ettiler. Ve dinledik, itaat ettik. Bağışlamanı dileriz ey rabbimiz! Varışımız da ancak sanadır” (Bakara 285) dediler.
Onlar bunu yapınca Allah Teâlâ da o âyeti nesh ederek: “Allah hiç bir kimseye takat getiremeyeceği bir şey teklif etmez. Herkesin kazandığı kendine, irtikab ettiği de (yine) kendi aleyhinedir. Ey Rabbimiz! Unutur veya hatâ edersek bizi muâhaze buyurma!”
Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem bu duaları okudukça Allah Teâlâ da: “Peki (yaptım)” buyurmuştur.
Ey Rabbimiz, hem bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme!
Allah Teâlâ: “Peki” buyurdu. “Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi de yükleme!
Allah Teâlâ: “Peki” buyurdu. “Bizi affet! Bizi bağışla! Bize merhamet buyur! Çünkü bizim mevlâmız ancak sensin. Binaenaleyh kâfirler güruhuna karşı bize yardım et!
Allah Teâlâ da: “Peki” buyurdu.

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)