İbn Kayyım rahimehullah İ’lamu’l-Muvakki’in’de
şöyle demiştir: “Her halukarda kıyamet günü Allah katında, kendisine bu gibi
meselelerle ilgili hadis ya da sahabî sözü nakledilir, bu hadis ve sözlerle
çelişecek bir başka hadis ya da söz de bulunmaz ise, bunları arkasına atarak Allah
Teâlâ’nın taklit edilmesini yasakladığı kişileri taklit edenler için hiçbir
mazeret yoktur. Alim şöyle der: “Sünnete aykırı olması halinde benim sözüm ile
hükmetmen sana helal olmaz. Hadis sahih ise benim sözüme aldırış etme.” Alim
kendisine böyle bir şey söylememiş olsa bile, kişiye düşen böyle davranmasıdır.
Bu, onun için zorunluluktur, hiçbir kaçamağı olamaz. Alim bunun aksini
söyleyecek olsa, kişiye düşen alime değil, delile tabi olmaktır…”