Soru: Ben mescidin odasında kalıyorum. Bu
odaya her girdiğimde tahiyyetu’l-Mescid namazı kılmam gerekir mi?
Cevap: “Hamd Allah içindir. Bu oda mescide
bitişik olup, mescid olması için hazırlanmışsa, yani mescidi bina eden
burasının namaz kılınan mescidin parçası olmasına niyet etmişse onda mescid
hükümleri geçerlidir. Oraya girince tahiyyetu’l-mescid namazı kılmalıdır.
Hayızlı ve nifaslı kadınların orada kalmaları engellenir.
Ama namaz için değil de, eğitim veya
toplantılar için yahut imam veya müezzinin kalması niyetiyle yapılmışsa o zaman
mescid hükmünü almaz.
Eğer mescidi yapanın niyeti bilinmiyorsa,
mescidin duvarları içinde kalan ve mescide açılan kapısı olan yerlerde aslolan
hüküm onun mescid hükmünde olmasıdır. Mescidlere bağlı olan odalar hakkında
ilim ehlinin sözlerinden çıkan sonuç budur. Bununla beraber şuan önceki
fakihlerin zamanında yaygın olmayan farklı hallerin gözetilmesi gerekir. İlim
ehlinin bu konudaki fetvalarından bazıları şöyledir:
1- Şeyh İbn Baz rahimehullah’a şöyle soruldu:
“Amerika’da bir mescidin üç katı var. En üst katı kadınlar için namazgâh,
altındaki kat asıl namazgâh, en alt katta ise abdesthane, islamî dergi ve
gazeteler var. Kadınlar için derslik ve yine kadınlar için namaz kılma yeri
var. Hayızlı kadınların bu en alt kata girmeleri caiz midir?
Şeyh b. Baz şöyle cevap verdi: “Bahsedilen
bina mescid olarak hazırlanmış ve üst ve alt kattakiler imamın sesini
işitiyorlarsa herkesin namazı sahihtir. Hayızlı kadınların alt katta namaz için
hazırlanmış yerde oturmaları caiz değildir. Çünkü orası mescide tabidir… Ama
vakfeden kişi, alt katı mescin olarak niyet etmemiş de, ancak mahzen olarak ve
soruda zikredilen ihtiyaçlar için yapılmışsa orası mescid hükmünde olmaz.
Hayızlı ve cünübün orada oturması caizdir. Orası abdesthane ve helalar
dışındaki temiz yerler olduktan sonra orada namaz kılmakta da sakınca yoktur.
Dinen burada namaz kılmayı engelleyen bir şey yoktur. Lakin orada namaz kılan,
üzerindeki katta imamı veya cemaatten bazılarını göremediğinden imama uyamaz.
Çünkü âlimlerin görüşlerinden tercih edilenine göre orası mescide tabi
değildir.” Özetle: Fetava’ş-Şeyh İbn Baz (10/221)
2- Şeyh İbn Useymin rahimehullah’a şöyle
soruldu: “Mescide dahil olan odada itikaf caiz midir?
Cevap: Burada şu ihtimal vardır: Bir açıdan
fakihlerin sözlerindeki mutlak ifadeler der ki: Orası mesciddendir. Çünkü
mescid duvarının çevirdiği oda mescidden sayılır. Diğer bir açıdan orasının
mescide dâhil olması niyet edilmemiş olup, imam odası veya Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem’in evleri gibi olabilir. Rasûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem’in evlerinin kapıları mescide açılıyordu, bununla beraber
oralar ev idi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem itikâf için oradan
çıkardı. İhtiyatlı olan, orada itikâf olmayacağıdır. Lakin şuan insanların
örfü, mescidlerde olan odaların mescidden sayılması şeklindedir.” Şerhu’l-Kâfi.
3- Şeyh
İbn Useymin rahimehullah’a şöyle soruldu: “Mescidin kütüphanesine şu durumlarda
giren kimsenin tahiyyetu’l-mescid namazı kılmasının hükmü nedir?
1- Kütüphanenin kapısı mescidin dâhilinde ise
2- Kütüphanenin kapısı mescidin dışında ise
3- Kütüphanenin iki kapısı olup biri mescidin
içinde, diğeri dışında ise?
Şöyle cevap verdi: “Birinci durumda yani
kütüphanenin kapısı mescidin içinde ise, mescidden sayılır ve onun hükmünü
alır. Oraya girenin tahiyyetu’l-mescid namazı kılması meşrudur. Cünüp kimsenin
orada kalması helal olmaz. Orada itikâf caizdir, alışveriş yapmak haramdır.
Bilinen diğer mescid hükümleri de orada geçerlidir.
İkinci durumda yani kapısı mescidin dışında
ise ve mescide açılan kapısı yoksa mescidden değildir. Orada mescid hükümleri
geçerli olmaz, orada tahiyyetu’l-mescid kılınmaz ve itikâf sahih olmaz. Orada
alışveriş de haram değildir. Zira ayrı olduğu için mescidden değildir.
Üçüncü durumda yani biri mescid içinde, diğeri
mescid dışında olmak üzere iki kapısı varsa; eğer mescidin duvarları burayı
kuşatmışsa mesciddendir. Orada mescid hükümleri geçerlidir. Mescidin duvarları
orayı çevrelememişse, duvarları bağımsız ise mescid hükmünde olmaz. Mescid
hükümleri orada geçerli değildir. Çünkü mescidden ayrıldır. Bu yüzden Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem’in evleri mescidinden değildi. Bununla beraber
mescide açılan kapıları vardı ve mescidden ayrı idi.” Fetava’ş-Şeyh İbn Useymin
(14/351)
Allah en iyi bilendir.”
Kaynak linki: http://islamqa.info/ar/118685
Tercüme: Ebu Muaz
Uyarı: Bu fetvada geçen hayızlı ve cünübün
mescidde kalmaktan yasaklanması meselesi, sahih bir delilin sabit olmadığı bir
meseledir. Nitekim daha önce Şeyh Mukbil rahimehullah’ın bu meseleyle ilgili
bir tahkikini tercüme edip yayınlamıştım. Yine itikafın ancak üç mescidde meşru olduğuna dair tahkik de yayınlanmış bulunmaktadır.