Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

2 Mayıs 2020 Cumartesi

İki Meyveyi Karıştırarak Hoşaf Yapmanın Hükmü

Soru: “Selamun aleykum. Sizin tefsir derslerini dinlerken  2 farklı meyveden meşrubat yapılmaz dediniz. Yanlız ben Nesai’deki hadise  baktım. Hadiste biri diğerine  keskin gelen 2 meyveyi...  diyor. Bu hadisi nasıl anlamalıyız mahiyeti nedir?”
Cevap Aleykum selam. Söz konusu hadislerde yasaklanan şey intibaz/nebiz yapmaktır. Nebiz; meyveye su katarak kaynatmak suretiyle elde edilen, hoşaf veya şıra diye bildiğimiz içeceklerdir. Doğrudan kendi suyu sıkılan, kaynatılmayan meyve sularının karıştırılması ise bu yasağa girmez.
İki meyveyi bir arada kaynatarak hoşaf yapmaktan yasaklayan hadisler mütevatirdir. Bu hadislerden bazılarının lafızları şu şekildedir:
Ebu Said radiyallahu anh’den:
أُتِيَ النَّبِيُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بِرَجُلٍ نَشْوَانَ فَقَالَ إِنِّي لَمْ أَشْرَبْ خَمْرًا إِنَّمَا شَرِبْتُ زَبِيبًا وَتَمْرًا فِي دُبَّاءٍ قَالَ فَبُهِزَ بِالْأَيْدِي وَخُفِقَ بِالنِّعَالِ وَنَهَى عَنِ الزَّبِيبِ وَالتَّمْرِ أَنْ يُخْلَطَا
“Rasululllah sallallahu aleyhi ve sellem’e sarhoş biri getirildi. Adam:
“Ben içki içmedim. Kabakta yapılmış kuru üzüm ile yaş hurma şırası içtim” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in emri üzerine adamı ellerle ve ayakkabılarla dövdüler. Sonra Nebi sallallahu aleyhi ve sellem kuru üzüm ile yaş hurmanın karışımından şıra yapılmasını yasakladı.”[1]
İbn Ebi Leylâ rahimehullah’tan: “Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabından biri dedi ki:
عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ نَهَى عَنِ الْبَلَحِ وَالتَّمْرِ وَالزَّبِيبِ
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem yeni olgunlaşmış yaş hurma ile kuru hurmayı bir araya koyup da ikisinin birden hoşaf yapılmasını ve kuru üzümle kuru hurmayı bir yere koyarak ikisinin birden hoşaf yapılmasını yasakladı.”[2]
El-Muhtar b. Fulful rahimehullah’tan: “Enes b. Malik radıyallahu anh dedi ki:
نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنْ نَجْمَعَ شَيْئَيْنِ نَبِيذًا يَبْغِي أَحَدُهُمَا عَلَى صَاحِبِهِ قَالَ وَسَأَلْتُهُ عَنِ الْفَضِيخِ فَنَهَانِي عَنْهُ قَالَ كَانَ يَكْرَهُ الْمُذَنِّبَ مِنَ الْبُسْرِ مَخَافَةَ أَنْ يَكُونَا شَيْئَيْنِ فَكُنَّا نَقْطَعُهُ
“Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem biri diğerine baskın çıkıp mahiyetini değiştirecek türde olan iki cins meyvenin karışımından nebiz (hoşaf) yapmamızı yasakladı.” Enes radiyallahu anh'e hurmanın koruğu ile kurusunun karışımından nebiz (hoşaf) yapmayı sorduğumda beni bundan nehyetti ve şöyle dedi: “Aynı şekilde karışım gibi olur endişesiyle dip kısmı olgunlaşmaya yüz tutmuş koruk hurmadan da nebiz yapmayı kerih görürdü ki, bundan dolayı hurma koruğundaki o kısımları keser, öyle nebiz yapardık.”[3]
Ebu Katade radıyallahu anh'den: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
لَا تَنْتَبِذُوا الزَّهْوَ وَالرُّطَبَ جَمِيعًا وَلَا تَنْتَبِذُوا الزَّبِيبَ وَالتَّمْرَ جَمِيعًا وَانْتَبِذُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا عَلَى حِدَتِهِ
Henüz olgunlaşmaya başlayan hurma ile yaş hurmayı veya hurma koruğu ile kuru üzümü karıştırmak suretiyle nebiz (şıra) yapmayın. Her birinin şırasını ayrı ayrı yapın.[4]
Ebu Said radıyallahu anh’den:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ نَهَى عَنِ التَّمْرِ وَالزَّبِيبِ أَنْ يُخْلَطَ بَيْنَهُمَا وَعَنِ التَّمْرِ وَالْبُسْرِ أَنْ يُخْلَطَ بَيْنَهُمَا قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ شَرِبَ النَّبِيذَ مِنْكُمْ فَلْيَشْرَبْهُ زَبِيبًا فَرْدًا أَوْ تَمْرًا فَرْدًا أَوْ بُسْرًا فَرْدًا
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem nebiz yaparken hurma ile üzümü karıştırmaktan ve hurma ile ham hurmayı karıştırmaktan yasakladı ve şöyle buyurdu: “İçecek olan, üzümü tek olarak, hurmayı tek olarak ve ham hurmayı tek olarak içsin.”[5]
İkrime rahimehullah’tan:
أَنَّ ابْنَ عَبَّاسٍ كَانَ يَكْرَهُ الْبُسْرَ وَحْدَهُ وَيَقُولُ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَفْدَ عَبْدِ الْقَيْسِ عَنِ الْمُزَّاءِ فَأَرْهَبُ أَنْ يَكُونَ الْبُسْرَ
“İbn Abbas radiyallahu anhuma tek olarak ham hurmanın hoşafından hoşlanmaz ve şöyle derdi:
“Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Abdilkays heyetini muzâ’dan yasakladı. Ben de ham hurma hoşafının bu kapsamda olmasından sakınıyorum.”[6]
* Muzâ; ham hurma ile kuru hurmanın karışımından yapılan, ekşiliği olan, sarhoş edici özellikteki hurma hoşafıdır.
Muharib b. Disar rahimehullah’tan: “Cabir b. Abdillah radiyallahu anhuma dedi ki:
حُرِّمَتِ الْخَمْرُ وَهِيَ مِنَ الْبُسْرِ والتمر
“Hamr (sarhoş edici içkiler) haram kılındı. O, ham hurmadan ve olgun hurmadan yapılıyordu.”[7]


[1] Muslim'in şartına göre sahih. Nesâî Sunenu'l-Kubrâ (5292) Ahmed (3/34, 46) Hâkim (4/416) Tayalisi (2176) Tahavi Şerhu Muşkili’l-Asar (2451) Tahavi Şerhu Meani’l-Asar (3/156) Beyhakî (8/317) Mukbil b. Hadi Sahihu’l-Musned (399)
[2] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Nesâî el-İgrab (91) Ahmed (4/314) Ebû Dâvûd (3705) Nesâî (5547) Nesâî Sunenu'l-Kubrâ (5056, 6796) Mukbil b. Hadi Sahihu’l-Musned (1479)
[3] Hasen. Nesai (5563) İbn Hazm el-Muhalla (7/513) el-Elbani sahih demiştir.
[4] Sahih. Buhari (5602) Muslim (1988)
[5] Sahih. Ahmed (3/71) Muslim (1987) Nesai Sunenu’l-Kubra (6804) Tirmizi (1877)
[6] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Ahmed el-Eşribe (217) Ahmed Musned (1/310, 334) Taberânî (11/311)
[7] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. İbnu’ş-Şarkî Musnedu’s-Sahih (11)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)