1- Bera radıyallahu
anh’den:
خَطَبَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ حَتَّى أَسْمَعَ الْعَوَاتِقَ فِي خُدُورِهِنَّ، فَنَادَى بِأَعْلَى
صَوْتِهِ: «يَا مَعْشَرَ مَنْ آمَنَ بِلِسَانِهِ وَلَمْ يَخْلُصِ الإِيمَانُ إِلَى
قَلْبِهِ، لا تَغْتَابُوا الْمُسْلِمِينَ، وَلا تَتَّبِعُوا عَوَرَاتِهِمْ،
فَإِنَّهُ مَنْ يَتَّبِعْ عَوْرَةَ أَخِيهِ اتَّبَعَ اللَّهُ عَوْرَتَهُ، وَمَنِ
اتَّبَعَ عَوْرَتَهُ فَضَحَهُ فِي جَوْفِ بَيْتِهِ»
“Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve sellem bize hutbe verdi hatta perde arkasında olan kızlar dahi
işitti. Yüksek sesle seslenerek şöyle buyurdu: “Ey diliyle iman etmiş fakat
kalplerine iman ulaşmamış topluluk! Müslümanları gıybet etmeyin! Onların
ayıplarını araştırmayın! Zira kim kardeşinin ayıbını araştırırsa Allah da onun
ayıbını takip eder ve evinin ortasında dahi olsa onu rezil eder.”[1]
Hadiste geçen: “el-avatiku
fi hudûrihinne” ifadesindeki “avatik”, âtik” kelimesinin çoğuludur. Buluğa ermiş
ve evlenmemiş kız demektir. “Hudûr” kelimesi ise “hudr”un çoğuludur. Hudr; evin
bir kenarında bulunan perde olup bakire kızlar bu perdenin gerisinde otururdu.
Yahut hudr ile evin kastedildiği söylenmiştir.[2]
2- Ebu
Berze el-Eslemî radıyallahu anh’den:
نادى رسول
الله صلى الله عليه و سلم حتى أسمع العواتق فقال يا معشر من آمن بلسانه ولم يدخل
الإيمان قلبه لا تغتابوا المسلمين ولا تتبعوا عوراتهم فإنه من يتبع عورة أخيه يتبع
الله عورته حتى يفضحه في بيته
Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve sellem öyle seslendi ki bakire kızlar dahi işitti. Şöyle buyurdu: “Ey
diliyle iman etmiş fakat iman kalbine girmemiş topluluk! Müslümanları gıybet
etmeyin. Onların kusurlarını araştırmayın. Zira kim kardeşinin kusurunun peşine
düşerse Allah da onun kusurunu takip eder ve evinde de olsa onu utandırır.”[3]
Ebu Berze el-Eslemî radıyallahu
anh’den diğer rivayet şu şekildedir:
بلغَ النبيَّ
صلى الله عليه وسلم أنَّ ناساً مِن المُنافقينَ يُؤذونَ ناساً مِن المسلمينَ
ويتَّبعونَ عَوراتِهم، فصعدَ المنبرَ ونَادى بصوتٍ أَسمعَ العواتِقَ في خُدورِها:
«إنَّه بلَغَني أنَّ ناساً مِن المُنافقينَ يُؤذونَ ناساً مِن المسلمينَ
ويتَّبعونَ عَوراتِهم، وإنَّه مَن يتبعْ عَوراتِهم يَتَّبع اللهُ عزَّ وجلَّ
عورتَهُ فيفضَحَهُ في بيتِهِ»
“Nebî sallallâhu
aleyhi ve sellem’e münafıklardan bazı insanların Müslümanlardan bazı kimselere
eza verdikleri ve kusurlarını araştırdıkları ulaştı. Bunun üzerine minbere
çıkarak perde arkasındaki bekar kızların dahi işiteceği yüksek sesle şöyle
buyurdu: “Muhakkak bana ulaştığına göre münafıklardan bazı kimseler, Müslümanlardan
bazı kimselere eziyet veriyor ve onların kusurlarını araştırıyorlarmış. Onların
kusurlarını araştıranların kusurunu Allah Azze ve Celle takip eder ve evlerinde
dahi olsalar rezil eder.”[4]
3- Burayde b. Husayb radıyallahu
anh’den:
صَلَّيْنَا
الظُّهْرَ خَلْفَ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَلَمَّا
انْفَتَلَ مِنْ صَلَاتِهِ أَقْبَلَ عَلَيْنَا غَضْبَانًا، فَنَادَى بِصَوْتٍ
أَسْمَعَ الْعَوَاتِقَ، فِي أَجْوَافِ الْخُدُورِ فَقَالَ: «يَا مَعْشَرَ مَنْ
أَسْلَمَ، وَلَمْ يَدْخُلِ الْإِيمَانُ فِي قَلْبِهِ، لَا تَذُمُّوا
الْمُسْلِمِينَ، لَا تَطْلُبُوا عَوْرَاتِهِمْ، فَإِنَّهُ مَنْ يَطْلُبُ عَوْرَةَ
أَخِيهِ الْمُسْلِمِ، هَتَكَ اللهُ سِتْرَهُ، وأَبْدَا عَوْرَتَهُ، وَلَوْ كَانَ
فِي سِتْرِ بَيْتِهِ»
“Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve sellem’in arkasında öğle namazını kıldık. Namazını bitirdiği zaman
bize öfkeli bir şekilde döndü ve evlerinin içindeki bekar kızların dahi
işiteceği bir yüksek sesle şöyle buyurdu: “Ey Müslüman olan fakat iman
kalbine girmemiş kimseler topluluğu! Müslümanları kötülemeyin! Onların kusurlarını
aramayın. Zira kim Müslüman kardeşinin kusurunu ararsa, Allah onun perdesini
yırtar ve evinin örtüsü içinde dahi olsa onun kusurunu ortaya çıkarır.”[5]
4- İbn
Abbas radıyallahu anhuma’dan:
خَطَبَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ خُطْبَةً أَسْمَعَ الْعَوَاتِقَ
فِي خُدُورِهِنَّ فَقَالَ: «يَا مَعْشَرَ مَنْ أَسْلَمَ بِلِسَانِهِ وَلَمْ
يَدْخُلِ الْإِيمَانُ قَلْبَهُ، لَا تُؤْذُوا الْمُؤْمِنِينَ، وَلَا تَتَّبِعُوا
عَوْرَاتِهِمْ، فَإِنَّهُ مَنْ يَتَّبِعْ عَوْرَةَ أَخِيهِ يَتَّبِعِ اللهُ
عَوْرَتَهُ، وَمَنْ يَتَّبِعِ اللهُ عَوْرَتَهُ يَفْضَحْهُ، وَلَوْ فِي جَوْفِ
بَيْتِهِ»
“Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve sellem perdelerinin arkasında olan bekar kızların işiteceği bir hutbe
verdi ve şöyle buyurdu: “Ey diliyle Müslüman olmuş, iman kalbine girmemiş
kimseler topluluğu! Müminlere eziyet vermeyin! Onların kusurlarının peşine
düşmeyin! Zira kim kardeşinin kusurunu takip ederse Allah da onun kusurunu
takip eder. Allah kimin kusurunu takip ederse evinin ortasında dahi olsa onu
rezil eder.”[6]
5- Cabir
radıyallahu anh’den:
قدم علينا
رسول الله ذات يوم، فنادى بصوت أسمع العواتق في خدورها: يا معشر من أسلم بلسانه،
ولم يخلص الإيمان إلى قلبه، لا تذموا المسلمين، ولا تتبعوا عوراتهم، فإنه من يتتبع
عورة أخيه يتتبع الله عورته فيفضحه في جوف بيته
“Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve sellem bir gün geldi ve perdeleri arkasındaki kızların işiteceği bir
sesle şöyle seslendi: “Ey diliyle Müslüman olmuş, iman kalbine yerleşmemiş
kimseler topluluğu! Müslümanları kötülemeyin! Onların kusurlarını araştırmayın.
Zira kim kardeşinin kusurunu araştırırsa Allah da onun kusurunu takip eder ve
onu evinin ortasında rezil eder.”[7]
6- Abdurrahman b.
Semura radıyallahu anh’den:
نادَى رسولُ اللهِ صلى الله عليه وسلم ذات يومٍ حتى
أسمعَ العواتِقَ في خُدورِهن…
“Rasûlullah sallallâhu
aleyhi ve sellem bir gün öyle seslendi ki perde arkasındaki bekar kızlar da
işittiler…”[8]
[1]
Sahih. Ebu Ya’la (3/237) Ebu Nuaym Sıfatu’n-Nifak (2) Ebu Nuaym Delail
(356) Temmam, Fevaid (242) Şecerî, Emali (2510-2511) Abdulhalık eş-Şehami,
Erbain (39) Ru’yani, Musned (305) İbn Ebi’d-Dunya el-Gıybet (28) İbn Ebi’d-Dunya
es-Samt (167) Ebu’ş-Şeyh, et-Tevbih (87) Beyhakî, Şuab (7/108, 521)
[2]
Mustafa el-Buga, Sahihu Buharî ta’liki
(1/72) Muhammed Fuad Abdulbaki, Sahihu Muslim Ta’liki (2/605)
[3]
Hasen. Ahmed (4/424) Şuayb el-Arnaut: sahih
ligayrihi dedi.
[4]
Hasen. El-Muhallisiyyat (1422) Ebu’ş-Şeyh
et-Tevbih (90)
[5]
Hasen ligayrihi. Taberani (2/20)
Taberani Evsat (3/207) Ebu Nuaym Delail (357) Şecerî, Emali (2509) isnadında
Rumeyh b. Hilal meçhuldür. Geçen rivayetlerin şahit olması sebebiyle hasen
derecesine çıkar.
[6]
Hasen ligayrihi. Taberanî (11/186)
Taberani Evsat (4/125) isnadında İsmail b. Şeybe et-Taifi zayıftır.
[7]
İbn Ma’ruf el-Bağdadi, Fevaidu’l-Muntekati’l-Garaib
(el yazma no: 11) isnadında hal tercemesini bulamadığım kimseler var.
[8]
Hadisu İbni’s-Semmâk el-Huldî (40)
İsnadına Yahya b. Ukbe b. Ebi’l-Ayzar zayıftır.