İspanyol & COVİD-19 ile 100 yıldır devam ediyor!
Muammer Karabulut
Cola’nın sırrı Cochineal böceğinin larvasını kanı, gribin sırrı
ise elektromanyetik alanlara maruz kalmaktır. Her ikisi de “ticari sır”
olduğu için açıklanmıyor!..
Bu dünyadaki, “ticari sır” kavramını,
iğrençliği ile birlikte Coca Cola’nın 20 Kasım 2006 tarihinde Antalya’da
Tüketici Mahkemesine verdiği 47 sayfa savunmasında öğrendim. Cola’nın özütü 6mm
büyüklükte, yaklaşık 0.6 gram ağırlığın sahip Cochinel (Coccus cacti ve
Dactylopius coccus) böceğinin dişisi ile larvasının ezilerek elde edilen
kanından oluşuyordu. EC (European Community) kodu ise 120’dir. Buna da
Coca-Cola, “ticari sır” diyordu. Burada gizlenen mahkemede açıkladığı formülü
değil, tabii ki Cochinel böceği ve kanıydı.
Coca-Cola’nın mahkemeye verdiği özütüne ilişkin savunmasında, “…100 yılı aşkın
bir süredir saklanmış, dünyanın hiçbir yerinde hiç kimseye açıklanmamıştır… Bu
nitelikte bir ticari bilginin, “Ticari Sır” niteliğinde olduğu dünya kamuoyu
tarafından da TARTIŞILMAZ olarak” kabul edilir diyordu. Bu bilginin
“Ticari Sır” olması çok doğaldı. Çünkü açıklarlarsa, Cochinel böceği
Yahudi ve Müslüman inancına göre yenilmesi günah olan hayvan sınıfındaydı ve
bir de işin için de kan olduğu için büyük bir pazarı kaybedecekti. Şimdi
sanırım cola tüketen ve vejetaryenler de isyan edecektir. Açıkçası bu
şartlarda colayı satamazlar ve dünya içeceği de olmazdı.
İşte gribin de böyle bir, “ticari sırrı” var.
Cola’da Cochinel ile başlayan ticari sır, gripte,
İspanyol gribi ile başladı.“İspanyol Gribi” ilk radyo frekanslarının dünyaya
yayıldığı zaman, “Covid-19 Gribi” ise çok yüksek frekanslı radyo
dalgaları üzerinde çalışan 5G teknolojisi ile ortaya çıkartıldı.
İnsanlar kendilerini sakat bırakacak, hasta edecek ve
öldürecek teknolojik bir ürünü satın almazdı. Hükümetler açıkça ilan
edilen böylesi ürünü satılmasına izin vermezdi. Onun için bir kılıf bulunması
gerekiyordu, o da griple oldu ve ticari sır olarak kaldı.
İspanya Gribinden sonra yeni, “Covid-19 Gribi” yalanı arasındaki fark
yalnızca hızdan kaynaklanıyordu.
Bizlere ise bu üç satırlık yalın gerçek varken, adına
“COVİD-19” koydukları, insanların aklını alan, korku ve yalan dolu dizi
filmi seyrettiriyorlar. Filmde ilk önce Whuan’da yolda ölen insanları
gösterdiler, sonra da İspanyol Gribi’ni örnek verip, o dönemin resimleri eşliğinde,
“milyonlarca kişi ölecek” diyerek, büyük yalanla sarmalanmış korkuyu verdiler.
Anlattıkları İspanyol Grip masalı ise bugün
yaşattıkları Covid-19 operasyonu ile birebir aynıdır.
Şimdi de her seferinde korkutmak adına ölü sayısı hakkında, 20 ile 100 milyon
arasında orantısız rakam verdikleri, nedenlerini ve arkasındaki
gerçekleri sıkıca gizledikleri İspanyol Gribi’ne, Covid-19 ile birlikte
bakalım;
Yüksek frekanslı dalgaların iletişimde kullanılmaya
başlaması bu yüzyılın başında, ilk kablosuz telgraf bağlantısı ise 1916 yılında
uzun dalga alanında gerçekleşti. Frekansları 100kHz ve dalga boyları birkaç km
boyutundaki dalgalara, “uzun dalga” denildi. Uzun menzil ise yerden 250 km
yukarıdaki iyonosfer tabakasının iletken kısımlarından kısa dalgaların yansıyıp
geri dönmesi ile gerçekleşti.
Frekans değerlerinin yükselmesi ile birlikte taşınan
bilginin miktarının yükselmesi nedeniyle haberleşme teknolojisi hep daha yüksek
frekansları talep etti. Radyo yayıncılığının en yüksek değer vericileri 100
MHz’i buldu. Televizyon yayıncılığında hem ses hem görüntü transferi
gerçekleştiği için bu değerler 200 MHz ile 800 MHz arasında
değişmektedir.
HASTALIK ZEHİRLENMEDİR
Son 150 yıldaki her salgın, Dünya'nın
elektrifikasyonunda (*) bir kalite sıçramasına karşılık gelir.
O zaman 1918'de ne oldu?
1917 sonbaharının sonunda, dünya çapında radyo
dalgalarının tanıtımı yapıldı. Tabii ki bu tanıtımda, -radyodan uzak durun siz
öldürür- diyemediler.
Ve 1918'de “sözde İspanyol gribi” oldu…
Böylelikle Amerika Birleşik Devletleri Mart 1918'de
Birinci Dünya Savaşı için seferber olurken, bu salgın, kablosuz bağlantıların
kurulduğu Funston Kampı'nda (Kansas) 1.127 askere hızla yayıldı. Fort
Riley'deki Camp Funston'daki askerler burun kanamsı, ağrılar, solunum
sıkıntısı, titreme, öksürük ve yüksek ateş semptomları bildirmeye başladı.
Sadece bir ay sonra 1100'den fazla erkek bu hastalığa yakalanmıştı; Bunlardan
46'sı öldü.
The Sun ve diğer tüm gazeteler hastalığı ve ölümü
grip olarak duyurdu. Gazeteler Ekim ortasına kadar ABD Ordusu kamplarında 7.000
genç askerin gripten öldüğünü tahmin ederken, tüm yıl boyunca çatışmada
askerlerin savaş ölümlerinin sayısı 9.500'ün biraz üzerindeydi. Haberlere göre
İspanyol Gribi’nde doktorların ilgisini çeken asıl hadiselerden birisi
de, donanmanın % 40'ı, sivil nüfusun% 15'inin burun kanamasından muzdarip
olmasıydı. Yüksek ölüm oranlarının çoğu, haberleşme için yoğun olarak
radyo frekanslarının kullanıldığı askeri kamplar ve kentsel çevrelerdeki
kalabalığın yoğun olduğu yerlerdi.
Felaket ABD'de başlamasına rağmen, İspanyol Gribi olarak anıldı. Avrupa
çapına yayıldıkça 600.000'den fazla Amerikalı dahil olmak üzere, 1918-1919
salgını dünya çapında -kesin olmadığını bildiğim- 21 milyon kişi hayatını
kaybetti. Ama İspanyol gribi, 1918'yılında dünya çapında “radyo trafiğinin”
ortaya çıkmasıyla meydana geldiği bilgisi, salgın tarihinin hiçbir yerinde yer
almadı.
1918 İspanyol Gribi salgını sonrasında Avusturyalı
filozof Rudolf Joseph Lorenz Steiner sormuşlar;
- Tüm bunlar neydi?
Steiner: Evet, virüsler toksik(**) bir hücrenin
boşalımıdır. Virüsler, birkaç protein ile birlikte DNA ve RNA parçalarıdır,
hücreler zehirlenince hücrelerden ayrışırlar. Hiçbir şeyin sebebi değillerdir.
HASTALIKLAR ZEHİRLEYCİDİR
- Peki 1918’de ne oldu?
Son 150 senedeki her global salgında dünyanın
elektriklenmesinde bir kuantum sıçrama olmuştur.
1917 sonbaharında dünyaya, “radyo dalgaları”
tanıtıldı. Ne zaman, “yeni bir elektromanyetik alana herhangi bir biyolojik
sisteme maruz bırakırsanız” onu zehirlersiniz, bazısını yok edersiniz ve kalanı
da ertelenmiş bir şekilde biraz daha uzun ve hastalıklı bir yaşama terk
edersiniz.
Yakın bir zaman olan II. Dünya savaşında, insanlar ilk defa maruz kaldığı, tüm
dünyayı çevreleyen radar ekipmanı tanıtıldı ve hemen yeni bir salgın başladı.
1968 senesinde Hong Kong grip salgını yaşandı. Van
Allen kuşağında koruyucu bir kalkan vardır ki bu bizi güneş, ay, Jupiterden
gelen kozmik alanları toplar ve dünya canlılarına dağıtır. Bizler bu Van
Allen kuşağına radyoaktif frekanslar yayan uydular koyduk, 6 ay içinde yeni bir
virüs salgını yaşadık. Sonra insan sağlığına etkisi değil de statik elektrikli
uydu içindeki aletlerin bozulmasına neden olduğu için tercih edilmemeye
başlandı.
Neden viral?
Çünkü insanlar zehirlendiler, toksin salgıladılar,
virüse benzediler, insanlar grip salgını zannetti.
Boston Sağlık departmanı 1918’de İspanyol Gribi
salgının bulaşıcılığını incelemeye karar verdi. Yüzlerce kişiyi topladılar,
burunlarındaki sümükleri aldılar ve sağlıklı insanlara enjekte ettiler.
Bir kişi bile hastalanmadı…
Üst üste bu deneyi tekrarladılar, ancak bulaşıcılığı
hakkında bir sonuca ulaşamadılar.
Deneyi grip bulaşan atlara da yaptıklarını
söylediler. Ancak hiçbir sağlıklı at hastalanmadı.
Dünya çapında tartışmalı isimi ile İspanya Gribi
tarihe en büyük salgın olarak geçti. “Yaygın aşılama salgını sona erdirdi.”
denildi. Ama bugün bildiğimiz haliyle gribe karşı aşılma hiç uygulanmadı
ve sona ermesinde de dolayısı ile etkisi olmadı.
Sürekli gündeme getirdikleri, İspanyol Gribine neden
olan virüsün asla izole edilmediğini veya tanımlanmadığını da unutmayın!
Göründüğü kadar hızlı bir şekilde ortadan kayboldu. Sonsuza kadar mı kayboldu,
mutasyona mı uğradı yoksa yeraltına mı gitti? Tüm öfkesiyle geri dönebilir mi?
Bilinmiyor!
Bu arada bugünkü gibi gerçeğin üstünü örtmek için, bir denizaltından karaya
çıkarılmış Alman ajanlarının, ABD'ye mikropları yaydığı haberini
dolaştırdılar. Ama gribin kaynağı, o dönemlerde ve hiçbir zaman belirlenemediği
de yazıldı.
Bu konuyu Arthur Firstenberg’in yazmış olduğu, “The
Invisible Rainbow” (Görünmez Gökkuşağı) kitabından da okuyabilirsiniz.
Firstenberg kitabında dünyanın elektriklenmesini ve 6 ay içinde yaşanan yepyeni
grip salgının anlatmaktadır.
İspanyol Gribinin iki haftada tüm dünyada aynı
belirtiler ile Kansas’tan Güney Afrika’ya nasıl yayıldığına dair normal
açıklamaları dinlerseniz. Ama ulaşım şekli bugünkü kadar yaygın ve hızlı
olmaması ve de gizledikleri ticari sırdan dolayı açıklamalar; “Bunun
nasıl olduğunu bilmiyoruz.” olur.
NEDEN YÜKSEK DÜZEYDE RADYASYON
Aslında nasıl olduğu biliniyordu, yerkürenin doğal
elektromanyetik alanına hızla artan şekilde insan yapımı elektromanyetik
alanların eklenmesi ile canlılar geçmişe göre çok daha yüksek düzeyde radyasyon
ile birlikte yaşamaya başlamıştır. Sağlık etkilerinin uzun yıllar sonra
görülmesi beklenen elektromanyetik alanların olumsuz sağlık etkilerine yönelik
kanıtlar her geçen gün artmaktadır. İşte bu artış son 6 ayda dünyanın
elektriklenmesinde dramatik olarak bir kuantum sıçraması yaşatmıştır. Eminim ki
bunun ne olduğunu birçoğumuz biliyoruz; İsmi 5G.
Öncelikli olarak 5G teknolojisi, çevremizdeki
mikrodalga ve milimetrik dalga radyasyonu aşırı derecede artıracak olmasıdır.
5G’nin kullandığı frekanslar 20-60GHz olup milimetrik dalga diye adlandırılır.
Evimizin, okullarımızın, iş yerimizin yanı başında, hatta içinde çok
tehlikeli radyasyon yayıcı olacaktır. Bu konuda ilk bilimsel çalışmalar,
İspanyol Gribini de açığa çıkartacak olan bilimsel çalışmalar Rus Bilim insanı
(Kiev) VRACHEBNOYE DELO’nun 3 Ağustos 1977 tarihinde yayınlanan
“MİLİMETRİK RADYO DALGALARININ BİYOLOJİK ETKİSİ” isimli eserinde yer
almıştır. VRACHEBNOYE DELO’nun deneye dayalı araştırma makalesi ise 10 Mayıs
2012 tarihinde CIA kayıtlarına girmiştir.
VRACHEBNOYE DELO eserinde, radyo dalgalarının, radyo yayıncılığının ve
televizyonun her zaman her yerde olan yayılımı, yeni bir fiziksel faktörün -
radyo frekansı aralığının elektromanyetik dalgalarının - ortaya çıkmasına
katkıda bulunmaktadır. Son yıllarda, farklı aralıklardaki radyo dalgalarının
organizma üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu tespit edildiğini
yazmıştır.
Yine bugün sıkça İspanyol Gribi ve Covi-19 Gribi ile
birlikte konuştuğumuz milimetrik dalgaların 1977 yılında VRACHEBNOYE DELO,
immünobiyolojik reaktivite ve kan sisteminin göstergelerinde bozukluklar tespit
edildiğini söylemiş… ve dolayısıyla yapılan araştırmalar, yüksek biyolojik
aktiviteyi ve milimetrik radyo dalgalarının organizma üzerindeki olumsuz etki
gösterdiği deneyler ile tespit edilmiştir.
Bu bilgiler demek ki Rusya’da var ve bu bilgileri
2012 yılında çevirisini yaparak arşivini koyan CIA’da da var. Ama bizler 2020
yılında 5G teknolojilerinin yaydığı milimetrik dalgaların bırakın zararını,
hala ne olduğunu bilmiyoruz!.. Bu dalgaların İspanyol Gribi’ndeki belirleyici
etkisini ise görmüyoruz.
Şimdi tüm bunların üstüne atmosferimizde yaklaşık
2.700 adet radyasyon yayan uydu bulunurken, bu sayının 30 bini geçeceği
tahmin ediliyor, bu aynı sürekli kullandığınız cebinizde ve kolunuzda radyasyon
yayan şeyler olduğu gibi, gökyüzünden de doğal olmayan radyasyon yağacak..
Bunlar sağlığa uygun değildir!
Bunlar suyu parçalayan cihazlardır. Evet ama biz
elektriksel varlıklar değiliz, fiziksel varlıklarız diyenleriniz için, o zaman
EKG veya EEG veya sinir iletim testi yaptırmaya zahmet etmeyin, çünkü biz
elektriksel varlıklarız ve kimyasallar ise elektriksel dürtülerin yan
ürünleridir.
Dünyadaki ilk 5G ile kaplı şehri neresidir? Sorusunu
sorarsak; “WUHAN” deriz.
Tarihi de göz önüne getirerek, 5G ile Whuan’ı
birlikte düşünmeye başlarsanız burada insanoğlunun var olma konusunda
daha önce görmediği bir krizi yaşadığına tanıklık ederiz. Bu eşi
görülmemiş bir şeydir. Ve bir de dünyanın çevresine on binlerce uydu
yerleştirmek!..
Şimdi tüm bunların vücudumuza etkisinin olmadığını
söylemek, insanın dünyada ki varlığını inkarından başka bir şey değildir.
Örneğin mıknatıslanma vücudunuzda ne kadar metal olduğu ve aynı zamanda
hücrelerinizdeki suyun kalitesi ile ilgilidir. İnsanlara alüminyum enjekte
etmeye başlarsanız elektromanyetik alanları emici bir hale gelir ve türlerin
bozulması için ideal bir fırtına koparır.
Covid-19’un ise 2019 yılında Çin'in 100.000'den fazla
5G kulesine sahip ilk ülke olduğu ve Wuhan'ın ilk zamanlarda,“yeni koronavirüs”
ile ilk ortaya çıktığı yer olarak ilan edildi veya öyle bilinmesi istendi. ABD
Başkanı Trump İspanyol Gribi’nde olduğu gibi, gribin ülke adı ile
anılarak, “Çin Gribi” olarak anılmasını istese de etkili olamadı.
5G'nin tanıtıldığı diğer yerler arasında ise İran,
ABD, Fransa, İtalya ve 5G haberleşme uydularına açık Diamond Princess isimli
kurvazi gemisi ise virüsü bir Hong Konglu’dan değil bir uydudan aldı ve liste
uzayıp gitti. Şimdi acaba uzaydan gelen elektro manyetik dalgalardan korunmak
için nasıl bir maske takmamız gerekecek?
Yeni, güçlü ve yaygın bir elektrik teknolojisi
biyolojik bir şok dalgası meydana getirdiğinden dolayı vücut organizmamız,
farklı stresli bir durum karşısında hemen ne yapacağını bilemiyor. Başta
bağışıklık sistemi zayıf veya kronik hastalıkları olan pek çok insan, hayvan ve
canlı ölüyor. Geri kalanda ise bir hastalık etkisi bırakıyor.
Böylelikle daha önce kapalı kapılar ardında başlayan
veya az bilen, bilenin bir şekilde susturulduğu elektrik teknolojisindeki
gelişmeler, bu sefer 5G teknolojisi ile “yeni koronavirüs” salgını
arasındaki bağlantı olduğuna ilişkin kuvvetli tartışılmaları da başlatmış oldu.
Ama bilim çevreleri 5G ile “yeni koronavirüs” arasında bağlantı kurarken, aynı
olayın İspanyol gribinde de yaşandığını fazlaca gündeme getirmedi. Tam
tersi olayın farkında olan üst akıl, İspanyol Gribi’nde olmayan virüsü,
Covid-19’da peydahlamış, her ikisinin de pandemi olduğu yönünde vazgeçilmezleri
olan korkuyu da İspanyol Gribi üzerinden yaratmıştır.
Aslında tartışmamız gereken, maske, sosyal mesafe, ev
kapanma ve diğer tedbirler değil, yeni elektrik teknolojileri ve korunma
yöntemleri olması gerekirken, “üst akıl” bizleri geri zekalı gördüğü için
tartışmıyordu.
İlk zamanlarda enfeksiyon yaşlı bireylerde
influenzadan daha agresif görünürken, henüz anlaşılmayan bu virüste gelişmiş
bir virülans (***), yani hastalığa neden olma yeteneği bulunduğundan söz
edildi. Mevcut en güçlü teori ise elektromanyetik alanlarda oluşan frekans ve
dalga boyları, iyonlaşabilen elektromanyetik radyasyonlar ve yeni 5G'nin hızlı
dalgalarının bir etkisi olabileceği yönündedir.
ELEKTRİFİKASYON VE GLOBAL
HASTALIK
Hoyer, Dr. Arthur Firstenberg'in, “Görünmez
Gökkuşağı” kitabından bir alıntı yapıyor; İnternette 5G'ye olası bağlantı
hakkında atıfta bulunulan en büyük şey, İspanyol gribinin dünyada yayıldığı
1918'e dönerseniz, ilk radyo telgraflarının (radyo dalgaları ile telgraf
sinyallerinin iletilmesi) daha yaygın kullanıldığı zamandır.
Bugün olduğu gibi, İspanyol gribi kişiden kişiye
geçmeden radyo dalgalarının hızı ile kişilere geçiyor ve dünyanın her yerinde
çok hızlı görünmeye başlıyor. Şu an muhtemelen insanlık tarihinin en sağlıksız
nüfusuna sahibiz. Kronik hastalıklar ve kısırlık olguları çok daha fazla… Ve bu
gerçeği gören, üst akılın en akıllısı gibi gösterilen Bill Gates’de şu kadar
kişi ölecek gibisinden açıklamalar ve toplantılar yapıyor. Bu kadar basit bir
konu, kocaman paniğe dönüşüyor. İnsanlar, toplumlar ve devletler hiçte hak
etmedikleri bir kriz ile mücadele etmek zorunda kalıyor.
PANDEMİLER EMF MARUZİYETİNDE ARTIŞLARLA
ÇAKIŞIYOR
Dr. Arthur Firstenberg kitabında, EMF ve grip
arasında bir bağlantı olduğu fikrini ortaya koyuyor. Ve bu bağlantı, muhtemelen
18. yüzyılın sonlarında çok küçük miktarlarda meydana gelen insan yapımı
EMF'lerin gelişinden ve tanıtımından çok daha önce de vardı.
Ancak, 1645'den 1715'e kadar süren asgari güneş
lekesi adı verilen bir şeyi de tanımlar. Aslında, bu, güneşin çok sessiz olduğu
ve çok az güneş lekesinin olduğu veya hiç olmadığı bir dönemdi.
Daha sonra 1727'de güneş lekelerinin sayısı bir
yüzyılın üzerinde ilk kez 100'ün üzerine çıktı. Bu çok geride kalan bir tarih
ancak 1728'de influenza'nın tüm gezegene dalgalar halinde geldiğini ve
neredeyse 150 yılda ilk grip salgını olduğunu anlamak daha da önemlidir.
Bu en azından tarihsel olarak, EMF ve viral hastalık
arasında bir bağlantı olabileceğine dair ilk ipucudur. Çünkü güneş patlaması
artan radyasyon sonrasında ortaya çıkmıştır. Bir sonraki büyük salgın ise
1889'daydı. Hoyer'in bahsettiği en ilginç kısım, bu enfeksiyonda hemen hemen
her yere yayılmıştır.
1889 salgını bugün kü ulaşım şartları olmadığından
dolayı, Covid-19 Wuhan’dan yola çıktı, oradan ABD’ya, oradan da İtalya,
yolda geçerken gemiyi de bulaştı gibi bir durum da yoktu. 1889 salgını, çok
hızlı ya da çok uzaklara seyahat etme yeteneğimizin olmadığı bir zamanda
gerçekleşti.
Bununla birlikte, pandemi dünyadaki yaygın dağınık
bölgelerde çok hızlı bir şekilde ortaya çıktı. Tarihe Asya-Rus gribi olarak
geçerken, Buhara, Kanada ve Grönland’da hemen hemen aynı zamanda görüldüğünü
söylendi!.. 1889 yılında ilginç bir şekilde Firstenberg'in, “güç hattı
harmonikleri” (****) olarak adlandırdığı şeyin ortaya çıktığını gördük.
Firstenberg'e göre, bu dünyanın manyetik alanını
değiştirdi ve1889 grip salgınını başlattı.
Daha sonra, 1918'deki İspanyol gribi var; bu da
seyahat yoluyla yayılabileceğini düşünürsek olması gerektiğinden çok daha hızlı
yayıldığını görebiliriz.
1918'de radyo yeni gelişen teknolojiydi. Firstenberg,
bunun revize edilmiş versiyonunun 5G teknolojisi olduğunu söylüyor.
Özetle, doğal (Güneş) veya insan yapımı EMF'lerde
artışların bizi viral hastalıklara karşı daha duyarlı hale getirebileceği
teorisi için bir açıklama ortaya koyuyor. Doğal EMF’ye maruz kalmamızın
biyolojimizi etkileme yeteneği varsa, insan yapımı maruziyetlerin daha da fazla
bir etki yaratabileceğini hayal etmek hiçte zor değildir.
Hoyer ekliyor: Şimdi daha önce hiç olmamış şeyler
oluyor. Elektro-hassas olan birçok insanımız var. Bildirdikleri şeylerden
biri de… şimşekli fırtınalarda kendilerini grip tipi semptomlarla hasta
hissetmeleridir. Şimşek çakmaları radyo frekansı oluşturur. Literatürde buna,
“mikrodalga hastalığı” (*****) denir.
Birçok insan buna elektromanyetik aşırı duyarlılık
veya elektrosensitivite (******) diyor, ancak literatürün çoğunda mikrodalga
hastalığına bakmalısınız… Sonra bu fırtınalar geldiğinde, güneş patlamaları
aktif olduğunda, insanlar daha fazla EMF alıp daha fazla semptom
göstermektedir.
Depresyon, daha fazla güneş radyasyonu olduğunda ve
hatta dolunay sırasında bile meydana gelen büyük bir şeydir. Yani, gerçekleşen
birçok doğal elektromanyetik radyasyon var. Bunların çoğu kademelidir, ancak
radyo frekansı (RF) yıldırım darbeleriyle, bunlar kesinlikle kilohertz
aralığında darbeli bir fenomendir.... Değişir ama asla aynı frekansta değildir,
daima farklıdır.
Gerçekten hassas bir ölçüm cihazınız varsa şimşek
çaktığında, ışık anahtarlarını açıp kapadığınızda gerçekten arkları ve bu
arktan kına radyo frekanslarını görebilirsiniz. Güneş patlamaları tüm
elektronik türlerini etkileyebilir ve elektromanyetik parazite neden olabilir.
Bu teknik olarak kilohertz ila megahertz aralığındadır.
5G UYGULAMSI İLE COVİD-19’UN ETKİN NOKTALARI ARASINDAKİ
BAĞLANTI
Aradan 100 yıl geçtikten sonra, kanser, kalp ve
aşılar üzerine 3 kitap yazmış Dr. Thomas Cowan’da koronavirüsü ile 5G
bağlantısını gördü. Ama Cowan’un ilgili bağlantıyı anlattığı
konuşma görüntüleri hemen kaldırıldı. https://www.youtube.com/watch?v=KUw1Rzbde5U
Konuşmaların yayınladığı ilgili metin ise İspanyol Gribi konusunda da
insanları düşünmeye sevk etti. Araştırmaları sosyal medya da hızla yayılmaya
başladı.
Doktor ve antroposofist Thomas Cowan, DSÖ’nün pandemi
ilan ettiği 12 Mart 2020 tarihinde Tucson, Arizona'daki Sağlık ve İnsan Hakları
Zirvesi'nde kaydedilen bir videoda, her seferinde bir salgın hastalık olarak
tanıtılanın temelinde veya tetikleyicisi, yeni bir elektrik teknolojisinin
tanıtıldığına tanıklık ettiğimizi söylüyordu.
Dr.Thomas Cowan, 5G ve COVID-19 arasında potansiyel
bir bağlantı kurarak, daha önce başlatılması gereken tartışmayı da başlattı.
Ama tartışmaya tanıklık edemedik. Çünkü yaygın medya,
üst akılın reklamlarına muhtaç veya onun tekelinde olmasaydı, bugün TV’lerde
göbek atan, her gün başka telden çalan bilim insanları vardı. Gerçeklerin
konuşulduğu ve insanları korkutmak yerine aydınlığa çıkartmaya çalışan bilim
insanları bu tartışma programlarına çıkartılmadığı için de Cowan
başlattığı bu tartışma gündemlerine gelmedi.
Genel olarak, COVID-19 tarafından en çok vurulan
alanların birçoğu yakın zamanda 5G'yi kullanmaya başlamışlardır, bu da en
azından teorik olarak, insanların bağışıklık işlevlerini düşürerek ciddi
enfeksiyonlara daha yatkın hale getirebileceğini düşündürmektedir.
Cowan ayrıca, COVID-19 ve diğer grip salgınlarının
kişiden kişiye bulaşmadığı, bunun yerine EMF'nin neden olduğu hücresel
toksisite sonucu olduğu teorisini ortaya koymaktadır.
Açıkça söylemek gerekirse, 5G'nin enfeksiyonu
yaydığını veya bir enfeksiyon vektörü olduğunu söylemiyoruz. Ancak doğal
bağışıklık savunmamızı azaltarak ve kronik iltihaplanmaya neden olarak,
doğuştan gelen bağışıklık sisteminizin koronavirüs ile savaşma yeteneğini
bozuyor olabileceğini söylüyoruz. Doğal olarak, hastalığa karşı bu artan
duyarlılık hem akut hem de kronik tüm hastalıklar için geçerli olacak ve
“COVID-19” ile sınırlı kalmayacaktır!
Abartılı EMF maruziyeti, birçok insanın belirli
bölgelerde hastalanma nedenine katkıda bulunabilecek gizli bir değişken
olabilir. Yoğun EMF maruziyeti, bağışıklık sistemini kıran en büyük faktördür.
Wuhan 5G'nin Çin'de ilk kez uygulandığı ve 5G'nin
test alanlarından biri olarak görülmektedir. İtalya hakkında ilginç olan ise
Milan'ın - İtalya'nın Lombardi bölgesi - vakaların üçte ikisinin olduğu
bölge - burası büyük 5G sağlayıcısı olan Vodafone'a göre, Avrupa Birliği'nin 5G
başkentididir.
Vodafone'un web sitesine giderseniz, 5G haritasında,
oradaki Milano ve Lombardi’deki durumu görebilirsiniz. Buna bir de uyduları
ekleyelim…
Bu kesinlikle İspanyol Gribi’nin yaşandığı 1918’li
yılardan daha yoğun bir alan. Tüm bu ilaçların etkileşime girme şekli, 5G
stresi ve elektromanyetik stresle birleştiğinde, herkesin bağışıklık sisteminin
baskılanması ve çok hassas olmaları şaşırtıcı değil.
SORUN OLAN ORTAM, ÇEVRESEL STRES
Aslında kendimizi kontrol edebiliyoruz.
Telefonlarımızdan çıkmak ve çevremizi korumak için çaba göstermemiz bağışıklık
sistemimizi güçlendirmeye yardımcı olacaktır. Sonra bazı takviyeleri almak
bağışıklık sisteminizi güçlendirmeye yardımcı olabilir…
Bu yazıyı okuyan bazı insanlar, “Hadi canım boş
versene, EMF her şeyin sebebi mi olacak” diyecektir. Yaptığımız araştırmalar
öyle demiyor. Bedenimizin ne kadar elektriksel araç ve gereçler ile haşır neşir
olursa, o kadar da bağışıklık sistemlerimiz zayıflıyor. Bilim bu gerçeği
kesinlikle tartışmıyor. Ama tüm varını yoğunu teknolojiler yaratan küresel
oyuncular, kiralık bilim adamları ile bu gerçeğin üstünü örtmeye
çalışıyor.
Demek istediğimiz, kalp beyinle elektromanyetik bir
nabızla iletişim kurar, bu Heart Math (*******) çalışmaları ile kanıtlanmıştır.
Ünlü antrofozist Rudolf Steiner'e 1918'de İspanyol
gribinin milyonlarca kurbanını sorduklarında, o cevapladı: "Virüslerin
bununla hiçbir ilgisi yoktur. Virüsler, zehirin kendisine karşı savunmada
hücrenin hayatta kalmasını sağlamak için virüsleri salgılayan zehirli hücrenin
reaksiyonlarıdır. Virüsler bu nedenle insan hücrelerinin atık ürünleridir ve bu
nedenle kendileri hiçbir şey yapmazlar. " dedi.
İnsanların çeşitli şekillerde zehirlendiği düşünüldüğünde,
antibiyotikler, radyasyon, böcek öldürücüler, radyoaktivite, ilaçlar, kirli su,
hava ve diğer zararlı maddeler, bağışıklık sistemini ve dolayısı ile hücreleri
yok ediyordu.
İspanyol gribi ilk radyo frekanslarının dünyaya
yayıldığı zamanlarda çıkarken, 5G teknolojisi ise milimetre dalgası
adı verilen bir versiyondan ibaret olup, çok yüksek frekanslı radyo dalgaları
üzerinde çalışıyordu. Aradaki fark yalnızca hızdan kaynaklanıyordu.
5G'nin, 4G mobil ağların mevcut hızından 100 kat daha
hıza erişebilecek.
Onun için sinyallerin daha uzun mesafelere daha
hızlı gitmesi için, 5G kulelerinin birbirine yakın yerleştirilmesi ve
daha fazla yere kurulması zorunluydu.
Ayrıca 5G radyo dalgalarının – karadan olduğu gibi uzaydan da
yayılması endişeleri iyice artırdı. Çünkü manyetik enerji zararlı
radyasyon üreterek beyin kanserine, doğurganlığın azalmasına, baş ağrılarına ve
diğer hastalıklara neden olması da kaçınılmazdı.
Dünyanın hemen hemen her yerinde bir çok bilim adamı
bir birinden habersiz olarak, 5G teknolojileri karşısında, insan
sağlığının birçok düzeyde tehdit altında olacağını söylemeye başladı. Kablosuz
teknolojilerin (mikrodalgalar), sayısız hakemli çalışmalar da örnek olarak
gösterilerek, hücre sağlığı üzerinde küçük, güçten düşürücü veya şiddetli
olumsuz etkileri olduğu gösterildi. 5G şimdi neredeyse her yerde son derece
yüksek frekanslı, kısa menzilli antenlerle daha da zayıf kontrol edilen bir
potansiyel tehdit oluşturuyor. Bu tehdit, 5G’ye geçiş konusunda bu kararlıkla
devam edip, gerçekleri gizlenirse insanlığın sonu dahil olabilir.
Diğer tarafta ise dünya yeni insan sağlığını hiçe
sayarak bir teknolojik devrim yaşıyor, bu yarışta olmayan ülkeler ise sanki
tarihten silinecek havası, estiriliyordu. Diğer tarafta ise yoğun bir şekilde,
“yeni koronavirüs” pandemisi gündemde tutularak, şüpheli bir
aciliyet ile tüm dünyada 5G yaygınlaştırılıyor.
Hükümetler yapılan itirazlar karşısında söz konusu
insan sağlığı olmasına rağmen, şirketlerin yasal dokunulmazlıkları
ve çıkarları ön plana çıkartıyordu. Sanki o karar vericiler Elon Musk’un
robotlar idi.
Açıkçası 5G’nin yeni standartları, gerçek
canlı hücreler üzerinde test ediliyor, yani kobay olarak insan
kullanılıyordu. Önde ki kalkan ise “yeni koronavirüs” ve bu bağlamda gelen
maske, sosyal mesafe ve kapanma tedbirleri ve bu tedbirleri kurala
dönüşecek olan, dijital yaşama hazırlıktı.
Son 20 yılda yapılan tüm araştırmalar, "Şimdiye
kadar birçok kez, iyonlaştırıcı radyasyonun / ısıtmanın hücreler üzerinde kayda
değer bir etkiye sahip olmadığını ama iyonlaştırıcı olmayan radyasyonun ise
birçok etkisinin olduğu gösterilmiştir."
Hout Bay yerel Angie Curtis, "5G Truva Atının şehirlerimize girmesine izin
verirsek, kendimizi 5G ve ötesine eşlik edecek zararlı kablosuz radyasyona
maruz kalmanın sürekli artan bir geleceğine mahkum olacağız." diyordu.
Western Cape Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Bölümü başkanı Profesör Antoine
Bagula, geçen yıl Kasım ayında (2019) şunları söyledi: “5G'nin diğer
teknolojilerden farkı yüksek frekanslar kullanmasıdır. Çok daha güçlü radyasyon
olacak.”
Yayınlanan bir çok makaledeki yüksek düzeydeki sağlık
uyarılarında bağışıklık sistemini zayıflatan 5G'ye maruz kalma semptomlarının
mide bulantısı, saç dökülmesi ve kemik iliği hasarı, nefes darlığı ile
ağrıları, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğaz ağrısı ve ishal olarak yer
alıyordu.
Vücut zararlı bir şey hastalık / saldırı ile savaşmak
için bir virüs oluşturmaya tepki veriyordu. Örneğin ırmağı kirletirseniz, doğal
yaşam zarar görecek ve denizdeki balıklar da ölümler görülecektir.
Bazı canlılar ise hayatta kalıp, evrim geçirerek büyümelerine devam
edecektir.
Kule radyasyonunun etkisi vücutta hastalığa neden
oluyor. Vücut hastalıkla savaşmak için bir virüs yaratır. Eksozom, hücre
üzerindeki etki açısından bir Virüse benzer. Eksozom, zehirli hücreleri
öldürerek iyileşmeyi kolaylaştırır.
Zehirli bir şey ile saldırmak / savaşmak / yok etmek
için vücutta bir virüs yaratılır - işgalcilere saldırmak için kişisel ordunuz -
ordunuzun kötü olduğunu iddia edebilirsiniz - kötü şeyler yapmak zorunda
oldukları için - davetsiz misafirleri öldürürler ve vücudu korumak için enfekte
olmuş hücreleri ayıracaktır. (öldürecek) Solunum sistemine 5G 60mhz zarar verir
- vücudun saldırıya karşı savaşmak için bir virüs oluşturmasına neden olur.
Koronovirüs her zaman var olmuştur ve hem ölümcül hem de olmayan sayısız rutin
viral solunum yolu enfeksiyonu da ortak bir faktördür. Çin'den başlayarak
yaptıkları şey, “COVID19”'u tek başına almışlar ve ona, aslında hiç olmadığı
halde (çok düşük bir ölüm oranına sahip olduğu için) büyük kötü ölümcül virüs
olduğu imajını vermiş olmalarıdır.
TEHLİKELİ OLAN RADYASYON
-5G'nin neden olduğu büyük olasılıkla radyasyon
zehirlenmesidir.
5. Nesil (5G) teknolojisinin tehlikeli olmasının
nedeni, sinyalinin RF Radyasyonu olmasıdır. RF Radyasyonunu DNA hasarına ve
kansere bağlayan yüzlerce bilimsel çalışma vardır.
5 Eylül 2019 (1 Eylül 2020'de güncellendi) Bugün
itibariyle 47 ülkeden 403 bilim insanı ve doktor, beşinci nesil hücresel
teknoloji olan 5G'nin konuşlandırılması için bir moratoryum talep eden 5G
Temyizini imzaladı. Temyiz, "5G'nin halihazırda yürürlükte olan
telekomünikasyon için 2G, 3G, 4G, Wi-Fi, vb. Üzerindeki radyofrekans
elektromanyetik alanlarına (RF-EMF) maruziyeti önemli ölçüde artıracağını iddia
ediyor. RF-EMF'nin olduğu kanıtlanmıştır. insanlara ve çevreye zararlı."
2011'de Dünya Sağlık Örgütü RF Radyasyonunu,
"muhtemelen kanserojen" olarak sınıflandırdı, yani "kansere
neden oluyor" (bkz. IARC ). Ama Antalya Tüketici Mahkmesi’nde 5G’nin insan
sağlığına zararlarına ilişkin açılan davada, Huawei yaptığı savunmada DSÖ’nün
böyle bir zarardan bahsetmediğini söylüyordu.
2G, 3G ve 4G, 1 GHz ile 5 GHz frekansları kullanır.
5G daha da tehlikelidir. Çünkü 20 GHz ila 90 GHz arasında çok daha yüksek
frekanslar kullanır.
100 yıl önce başlayan ve ölen kişi sayında dahi
anlaşamadıkları, daha önce de belirttiğimiz üzere İspanyol Gribi ile Covid-19
Gribi arasında ki fark, yalnızca elektro manyetik dalgaların hızdan
kaynaklanıyor.
“ELEKTROMANYATİK TIP VE BİYOELEKTROMANYATİK TIP”
Tüm bu yaşananlardan sonra biyolojik olarak tamamen
yeni bir bilgi alanı ortaya çıktı. O da elektriğin insanlar, bitkiler ve
hayvanlar üzerindeki etkileriydi. Zamanla elektriğin çok daha fazla hayatımıza
girmesi ile hastalık çeşitleri de arttı. Çağdaş hekimlerimiz, bu
hastalıkları daha kapsamlı ne olduklarını ve genel olarak nasıl oluştuğu
konusunda elektriğin etkilerini fark etmedikleri için habersiz kaldı. Bu
alanda çözümlerden birisi de, elektromanyetik alanlar maruz kalmanın sonucu
oluşacak hastalıkları tedavi etmek ve önlem almak üzere tıbbi çalışmalar yaparak
bilime yeni bir kapı açmaktır. Çünkü insanın sağlığına zararlı etki ve
hücre çoğalmasını engellemek için, elektromanyetik sinyallerden dolayısı ile RF
radyasyonundan mutlaka korunması gerekiyor.
Bilimde yeni gelişen, Elektromanyetik Tıp (EM-TIP)
ile Biyoelektromanyetik Tıp (BEM-TIP) , canlı organizmaların
elektromanyetik (EM) alanlar ile nasıl etkileşime girdiğini bütün detaylar ile
ortaya çıkartacak ve birlikte gelişecektir.
İşte o zaman Bill Gates DSÖ ile kimseyi
kandıramayacak, pandemi ilanları ile insanları ve ülkeleri kilitleyemeyecek,
aşı yalanına da kimse inanmayacaktır. Bu gerçekte, başta susturulan ve
kamuoyunun önüne çıkartılmayan bilim insanları ve “üst akıl” dediğimiz
sapkınlar tarafında bütün ayrıntısı ile biliniyor.
Neden bizleri, böyle yalan ve korku ile idare ediyorlar?
Eğer bu, “üst akılı” taşıyan küresel sapkınlar
gerçekleri anlatırlarsa korku ortadan kalkar, düşman yaratamazlar, insanları,
toplumları, inançları bölemezler, ekonomik büyümeleri duraksar, teknolojik
gelişmeleri yavaşlar, sanayi tesisleri rekabet edemez, kontrollerinde olan ilaç
ve silah sanayii ise kar edemez kapanır, kurdukları uluslararası
kuruluşlara kimse itibar etmez, mali piyasaları karşılığı olmayan para ve
borsadaki kağıtlar ile idare edemezler, atom bombası atamazlar, insanları
öldüremez ve çocukların kanını içemezlerdi.
Bunların hepsini ve dahasını kendi gerçeklerini
göstermemek üzere, sürekli İspanyol Gribi’nde olduğu gibi, uydurdukları
yalanları kalkan yaparak yaşamlarını devam ettiriyorlar.
Not: İlgili çalışmada yüzlerce kaynak taraması
yapılarak özet çıkartıldığından dolayı belirtilmeyen alıntıların kaynakları
belirtilmemiştir.
(*) Elektrifikasyon : Elektrik enerjisini endüstri,
ulaşım ve gündelik yaşama uygulama, elektrik enerjisini her alanda kullanılır
duruma getirme.
(**) Toksik : Hücreler ve yaşayan dokulara kimyasal,
biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zarar veren her türlü maddeye verilen
isim olan toksik, öldürücü etkisi ile biliniyor.
(***) Virülans; Bir mikrobun patojenliği, yani onun
hastalığa neden olma yeteneğidir.
(****) Harmonik; Yarı iletken elemanların tabiatı
gereği ve sanayide kullanılan bazı nonlineer yüklerin (transformatör, ark
fırınları v.b.) etkisiyle, akım ve gerilim dalga biçimleri, periyodik olmakla
birlikte sinüsoidal dalga ile frekans ve genliği farklı diğer sinüsoidal
dalgaların toplamından meydana gelmektedir. Temel dalga dışındaki sinüsoidal
dalgalara harmonik denir.
(*****)
https://www.kuvvetvekondisyon.com/mikrodalga-firinlar/2/
Mikrodalga fırınların zararları ile ilgili değişik
araştırmalar yapılmıştır. Dr. Hans Ulnich Hertel ile arkadaşlarının 1991
yılında İsviçre de yaptığı araştırmadan çıkan sonuçlara göre, mikrodalga
fırından çıkan yiyecekleri tüketen insanların kanlarında belirgin değişiklikler
olduğu tespit edilmiştir. Hemoglobin seviyeleri düşmüş. Toplam beyaz hücreler
ile kolesterol seviyeleri yükselmiştir. Ayrıca lenfositler de düşmüştür. Ayrıca
kandaki enerji ile ilgili değişimleri tespit edebilmek için ışık yayan
bakteriler kullanılmıştır. Mikrodalgada işlem görmüş yiyecek tüketiminden sonra
ki deneklerden elde edilen kan serumuyla karşılaşan bakterilerin yaydığı
ışınlarda belirgin artış gözlemlenmiştir.
Rusya da yapılan mikrodalga araştırmaları sonucu
mikrodalga hastalığı tespit edilmiştir. Araştırma sonuçları doğrultusunda 1976
yılında mikrodalga fırınların kullanımı devlet tarafından yasaklanmıştır.
Mikrodalga hastalığının ilk belirtileri düşük kan basıncı ve düşük nabızdır.
Daha sonra sempatik sinir sisteminin kronik olarak uyarılmasıyla beraber yüksek
kan basıncı ortaya çıkar. Bunu takip eden süreçte baş ağrısı, baş dönmesi,
huzursuzluk, endişe, uykusuzluk, mide ağrısı, göz ağrısı, sinirsel gerilim,
konsantrasyon bozukluğu ve ayrıca apandisit, katarakt, üreme organlarıyla
ilgili sorunlar ve de kanser türleri görülür.
Bunların yanı sıra; kronik semptonlardan sonra
adrenalin fazlalığı, koroner damarların bloke olması ve kalp krizleri ortaya
çıkar. Ayrıca lenfatik sorunlar yaratarak, bedenin ihtiyacı olan gücün
azalmasına yol açmaktadır. Bunlarla beraber sindirim sisteminde daha fazla
sorun, idrar ve dışkılama sisteminde bozulmalar meydana gelmektedir.
Mikrodalga fırınlar o kadar yüksek radyasyon yayar
ki, bırakın pişen yemeği yemeyi; çalışırken mutfakta bulunmanız bile çok çok
zararlıdır. Mikrodalga fırının çok çalıştığı mutfakta bulunmak da yukarıda
yazılan zararlara maruz kalma riskinizi arttırır.
Bunların hiç biri kulağa hoş gelmiyor öyle değil mi?
Ayrıca insanı fazlasıyla ürkütüyor. Hepimizin bildiği gibi, sağlık paha
biçilmez bir hazinedir. lütfen mikrodalga fırınları almayın, varsa da eliniz
titremeden atın, kimseye de vermeyin.
(******) Elektromanyetik aşırı duyarlılık: Wi-Fi olan
alanlarda baş ağrısı, mide bulantısı, uykusuzluk, yorgunluk.
(*******) Heart Math; Optimum stres direnci ve
zihinsel performans için beyninizi ve kalbinizi senkronize etmenize yardımcı
olan bir stres yönetimi sistemidir. Kalp atışınızı normalde yalnızca belirli
meditasyon veya yoga ile mümkün olan seviyelere optimize etmeniz için sizi
eğitir.
Kaynaklar
Prof. Dr. Selim ŞEKER, 5G Nesnlerin İnterneti ve
Sağlığımız.
Yrd. Doç. Dr. Alpaslan TÜRKKAN (Editör), Yazarlar
Prof. Dr. Osman ÇEREZCİ, Zerrin KARTAL Çevre Mühendisi, Prof. Dr. Kayıhan
PALA, Mayıs 2012 ELEKTROMANYETİK ALAN VE SAĞLIK ETKİLERİ,
Arthur Firstenberg, The Invisible Rainbow, A History
of Elektricity and Life
https://www.cia.gov/library/readingroom/document/cia-rdp88b01125r000300120005-6
https://www.baltimoresun.com/news/bs-xpm-1993-12-13-1993347167-story.html
https://www.gatesnotes.com/Books/The-Great-Influenza
https://www.nytimes.com/2020/03/09/health/coronavirus-is-very-different-from-the-spanish-flu-of-1918-heres-how.html?searchResultPosition=15
https://www.nytimes.com/1997/03/21/us/genetic-material-of-virus-from-1918-flu-is-found.html?searchResultPosition=27
https://www.nytimes.com/2020/03/17/opinion/coronavirus-1918-spanish-flu.html?searchResultPosition=2
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52473039
https://tr.euronews.com/2020/03/19/netfilx-ve-bill-gates-de-ongormustu-covid-19-salgini-kimi-sasirtti
https://www.cdc.gov/flu/pandemic-resources/reconstruction-1918-virus.htm
http://www.wabiz.org/Home/news/pressneedstobeheldaccountableforhurtingpeople/conspire-corona-or-5g/rf/other/on-corona-the-media-and-propaganda/rampant-lies-fake-cures-of-spanish-flu
https://kikasworld.com/2020/03/20/dr-thomas-cowan-corona-virusu-ve-5g-baglantisi/
https://www.radiationhealthrisks.com/scientific-studies/
https://www.saferemr.com/2017/09/5G-moratorium12.html
https://www.saferemr.com/2017/09/
https://www.theeducationmagazine.com/education-now/severe-connection-5g-coronavirus/
https://curiosity.lib.harvard.edu/contagion/feature/spanish-influenza-in-north-america-1918-1919