Suud’dan
soran birisi şöyle diyor: “Hizipçilerden çok defa şöyle dediklerini işitiyoruz:
“Bu asrın sünnet şeyhleri davetçilerin hatalarını gözlüyorlar” Bu söylentiye ne
dersiniz?
Birincisi: Bu onlardan yadırganacak bir şey değildir. Eskiden beri bid’at ehli kurabildikleri her tuzağı kurmuşlardır. Sünnet ehline karşı İftira, yalan ve bâtıl suçlamalar bu tuzaklardandır. Allah biliyor ki, onlar bu iftira ve suçlamalardan beridirler. Sünnet ehli, Şeyhul İslam İbn Teymiyye rahimehullah’ın dediği gibi: “İnsanların mahlukata en merhametlileri ve insanların hakkı en iyi bilenleridir.”
İkincisi:
Sünnet alimleri ve ilim talebeleri onların gizli olarak işledikleri hatalara
kastetmezler. Ancak dinin esaslarına ve fer’î hükümlerine göre hata olduğunu
bildikleri şeyleri kitap ve sünnet üzerine kurulu ilim ile reddederler. Kitap
ve sünnetin naslarını araştırıp salih selefin siyretini örnek alırlar. Bu ise
muhalefet edilen hususlarda hidayete götüren yoldur.
Üçüncüsü:
Ehli sünnet indinde insanların sözlerinin ve fiillerinin arz edileceği iki
terazi vardır. Bunlar nas ve icma’dır. Kim nas veya icmaya uygun ise ondan
kabul edilir. Kim de nas veya icma’ya aykırı ise kendisine reddedilir. Muhalefet
edilen konu eğer bir mecliste ise o mecliste reddedilir. Eğer bir Cuma hutbesinde
ise orada reddedilir. Eğer muhalefet yayılmış ve ulaşacağı heryere ulaşmış, bu
Allah’ın dininden sayılarak kabul edilmeye başlanmışsa bu (reddiye) yolu
tutulur.
Bu konuda
dayanakları şudur:
1- Dinin naslarından burada bazı ayetler ve bazı
hadisler zikredeceğim:
Allah Teâlâ
şöyle buyurmuştur: “Mümin erkek ve mümine kadınlar birbirlerinin
dostlarıdırlar. İyiliği emreder ve kötülükten yasaklarlar.”
“İçinizden
hayra çağırıp iyiliği emreden ve kötülükten yasaklayan bir ümmet bulunsun. İşte
onlar kurtuluşa erenlerdir.”
Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem’in aykırılıkların sahiplerine reddedileceğine dair
hadislerine gelince, bu hadisler lafzen mütevatir olmasa da mânâ olarak
mütevatir ve müstefizdir.
Bunlardan
birisi Buhari ve Muslim’in Aişe radıyallahu anha’dan şu rivayetleridir: Nebî
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim şu emrimizde olmayan bir
yenilik çıkarırsa reddolunur.” Muslim’in rivayetinde şöyledir: “Kim şu
emrimizde olmayan bir amel ile amel ederse o reddolunur.” Buhari rahimehullah, Muslim’in
mevsul olarak rivayet ettiği bu hadisi, Kitabu’l-İ’tisam’da muallak olarak
zikretmiştir.
2- Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurmuştur: “Ümmetimin son zamanlarında sizlerin ve babalarınızın
işitmedikleri şeyler anlatan bazı insanlar olacak. Onlardan sakının ve
sakındırın.”
3- Rasûlullah
sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Bu ilmi – yani Allah’ın dininde
fıkhı – sonradan gelen her asırda adil olanları yüklenecek, aşırı gidenlerin
tahriflerini, bâtıl ehlinin sahiplenmelerini ve cahillerin te’villerini
reddedeceklerdir.”
Sahabe ve
onlardan sonrakilerin sözlerine gelince, bazı ifadelerini seçelim:
1- el-Faruk
(Ömer) radıyallahu anh şöyle demiştir: “Sizleri sünnetlerin düşmanları olan re’y
ehlinden sakındırırım. Onlar Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
hadislerini muhafazadan aciz kalınca re’y (şahsi görüş) söylerler, böylece hem
sapar, hem saptırırlar.”
2- Ali radıyallahu anh şöyle demiştir: “Şayet
din re’y (şahsi görüş) ile olsaydı elbette mestlerin iç tarafını mesh etmek,
üzerini mesh etmekten daha uygun olurdu.” İbn Abbas radıyallahu anhuma şöyle
derdi: “Doğuda veya batıda bid’at çıkar, kişi onu bana taşır, eğer bende son
bulursa sünnet ile onu kendisine reddederim.”
Sahabe’den
sonraki ilim ve iman ehlinin sözlerine gelince, onlar bu nasların ifade ettiği
üzere, ister usul meselesi olsun, ister fürû’ meselesi olsun fark etmeksizin,
dine muhalefet edenleri reddetmek hususunda icma etmişlerdir.
İbn Sirin rahimehullah
şöyle demiştir: “Şüphesiz bu ilim dindir. Dininizi kimden aldığınıza dikkat
edin!”
Şa’bî rahimehullah
şöyle demiştir: “Sizleri kıyaslamaktan sakındırırım. Nefsim elinde olana yemin
ederim ki, şayet kıyası kabul ederseniz mutlaka helali haram, haramı helal
kılarsınız. Size Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’den ezberlenip gelenlerden
ulaşanı alıp kabul ediniz.” Veya: “ona tutununuz” dedi.
Bu sözleri ve
daha fazlasını görmek isteyen İbn Batta el-Ukberî’nin el-İbanetu’l-Kubra
kitabına, el-Lalkâi’nin Şerhu Usuli İtikad İnde Ehli’s-Sunne kitabına ve bunun
gibi ilim ve iman ehli imamların kitaplarına baksın. Binaenaleyh, o hizipçi ve
felsefeci kimselerin; “Ehl-i sünnetin davetçilerin hatalarını gözledikleri”
şeklindeki sözleri yalan ve iftiradır. Bu çirkin ve günah bir sözdür.