Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

22 Mart 2020 Pazar

Alimlerin Hakkını Tanımak İle Taklid ve Taassubun Arasında!

Şeyh İbn Useymin Fethu Zi’l-Celali’l-İkram Şerhu Bulugi’l-Meram’da (6/72) şöyle demiştir: “Biz Şeyh Abdurrahman es-Sa’dî rahimehullah’ın yanında talebe iken ona hareketlerinde bile uyardık. Hatta ben ondan ders görmeye başlamadan önce yazım güzeldi, derslere başlayınca onun kötü yazısını da taklid etmeye başladım, kendi yazış şeklimi terk ettim. Bütün bunlar ona muhabbetimiz sebebiyle idi. Onu yazı şeklinde, yürüyüş şeklinde bile, herşeyde uyduğumuz bir önder edinmiştik. Zira insan hocasına bu şekilde itikad beslemezse ondan faydalanamaz. Öğrenci, ilim öğrenmek için yanında oturduğu hocasına karşı itiraz ederek “Ben de derim ki” derse ondan faydalanamaz. Faydalansa bile çok az faydalanır.”
Ebu Hamze Muhammed b. Hasen es-Surî dedi ki: “İbn Useymin rahimehullah’ın bu güzel sözlerini görünce hemen aklıma davetimize ve alimlerimize düşmanlık eden Beramike ve Sa’âfika geldi. Kendi kendime dedim ki: “Şayet bu sözleri bizim imamımız Mukbil el-Vadiî rahimehullah ve Şeyh Yahya el-Hacuri gibi alimlerimiz hakkında kullandığımızı işitseler elbette bizi Haddadîlik, aşırılık, taassup, akide bozukluğu ve tevhidde gedik açmakla itham ederlerdi. Onlara göre alimlerimize saygı göstermemiz, onları övmemiz, onların hayır ve iyiliklerinden bahsetmemiz ve onları savunmamız; aşırılık ve Haddadîliktir!!
Bununla berbaer bazı şairler ve başkalarının kullandıkları bazı lafızlara alimlerimiz uyarı yapmakta, bunları söyleyenlere nasihat ederek bu sözleri çıkarmalarını nasihat etmekte, bu hatalı sözlerin sahipleri de bundan döndüklerini ilan etmektedirler. Bermekiler ve Saâfika ise kendi şeyhleri hakkında aşırılık yaparak bunu her yerde yaymaktadırlar ve şeyhleri de buna karşı çıkmamaktadırlar! Hamd alemlerin rabbinedir.”
Ebu Muaz der ki: “Şeytan ve orduları her tarafta tevhid davetinin imamlarına karşı aynı tuzakları kurmakta, etkileri altına aldıkları kimselerin dilinden: “Şeyhi taklid ve taassup gösteriyorlar” dedirtmektedir. Böylece âlimlere saygısızlık ile onları taklidin arasındaki orta yolu bulamıyorlar, “Taklid etmeme” iddiasıyla alimlerden yüzçeviriyor ve onlara itiraz ediyorlar, sonra da “delille hareket ettikleri” zannıyla hevalarına uydurdukları cahilleri önder edinerek taklid ediyorlar!

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)