Şeyh İbn Useymin Fethu
Zi’l-Celali’l-İkram Şerhu Bulugi’l-Meram’da (6/72) şöyle demiştir: “Biz Şeyh
Abdurrahman es-Sa’dî rahimehullah’ın yanında talebe iken ona hareketlerinde
bile uyardık. Hatta ben ondan ders görmeye başlamadan önce yazım güzeldi,
derslere başlayınca onun kötü yazısını da taklid etmeye başladım, kendi yazış
şeklimi terk ettim. Bütün bunlar ona muhabbetimiz sebebiyle idi. Onu yazı
şeklinde, yürüyüş şeklinde bile, herşeyde uyduğumuz bir önder edinmiştik. Zira
insan hocasına bu şekilde itikad beslemezse ondan faydalanamaz. Öğrenci, ilim
öğrenmek için yanında oturduğu hocasına karşı itiraz ederek “Ben de derim ki”
derse ondan faydalanamaz. Faydalansa bile çok az faydalanır.”
Ebu Hamze Muhammed b.
Hasen es-Surî dedi ki: “İbn Useymin rahimehullah’ın bu güzel sözlerini görünce
hemen aklıma davetimize ve alimlerimize düşmanlık eden Beramike ve Sa’âfika
geldi. Kendi kendime dedim ki: “Şayet bu sözleri bizim imamımız Mukbil el-Vadiî
rahimehullah ve Şeyh Yahya el-Hacuri gibi alimlerimiz hakkında kullandığımızı
işitseler elbette bizi Haddadîlik, aşırılık, taassup, akide bozukluğu ve
tevhidde gedik açmakla itham ederlerdi. Onlara göre alimlerimize saygı
göstermemiz, onları övmemiz, onların hayır ve iyiliklerinden bahsetmemiz ve
onları savunmamız; aşırılık ve Haddadîliktir!!
Bununla berbaer bazı
şairler ve başkalarının kullandıkları bazı lafızlara alimlerimiz uyarı yapmakta,
bunları söyleyenlere nasihat ederek bu sözleri çıkarmalarını nasihat etmekte,
bu hatalı sözlerin sahipleri de bundan döndüklerini ilan etmektedirler. Bermekiler
ve Saâfika ise kendi şeyhleri hakkında aşırılık yaparak bunu her yerde
yaymaktadırlar ve şeyhleri de buna karşı çıkmamaktadırlar! Hamd alemlerin
rabbinedir.”
Ebu Muaz der ki: “Şeytan
ve orduları her tarafta tevhid davetinin imamlarına karşı aynı tuzakları
kurmakta, etkileri altına aldıkları kimselerin dilinden: “Şeyhi taklid ve
taassup gösteriyorlar” dedirtmektedir. Böylece âlimlere saygısızlık ile onları
taklidin arasındaki orta yolu bulamıyorlar, “Taklid etmeme” iddiasıyla alimlerden
yüzçeviriyor ve onlara itiraz ediyorlar, sonra da “delille hareket ettikleri”
zannıyla hevalarına uydurdukları cahilleri önder edinerek taklid ediyorlar!