İbnu’l-Kayyım rahimehullah
şöyle demiştir:
“Haramlar dört
mertebededir:
Allah Subhanehu fetva
ve hükümde kendisi hakkında ilimsiz konuşmayı haram kılmış ve bunu en büyük
haramlardan saymıştır. Hatta bu haramların en üst mertebesindendir. Allah Teâlâ
şöyle buyurmuştur:
قُلْ إِنَّمَا حَرَّمَ رَبِّيَ الْفَوَاحِشَ
مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَالْإِثْمَ وَالْبَغْيَ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَأَنْ
تُشْرِكُوا بِاللَّهِ مَا لَمْ يُنَزِّلْ بِهِ سُلْطَانًا وَأَنْ تَقُولُوا عَلَى اللَّهِ
مَا لَا تَعْلَمُونَ
“De ki: “Rabbim ancak hayâsızlıkları, onlardan
hem açık olanı, hem de gizli olanı, her türlü günahı, haksız yere isyanı,
hakkında hiçbir delil indirmediği bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah
hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” (A’raf 33)
Bu ayette haramları
dört mertebede zikretmiş, bunların en hafifi olan hayasızlıkları zikretmekle
başlamış, sonra ikinci mertebede daha şiddetli bir haram olan günah ve zulmü
zikretmiş, sonra bunlardan daha büyük haram olan kendisine şirk koşulmasını
zikretmiş, sonra dördüncü olarak bunlardan daha şiddetli bir haram olan kendisi
adına ilimsizce konuşmayı zikretmiştir!
Allah Subhanehu adına
ilimsizce konuşmak; isimleri, sıfatları, fiilleri, dini ve kuralları hakkında
genel bir ifadedir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
وَلا تَقُولُوا لِمَا
تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هَذَا حَلالٌ وَهَذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى
اللَّهِ الْكَذِبَ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللَّهِ الْكَذِبَ لا
يُفْلِحُونَ
“Dillerinizin
uydurduğu yalana dayanarak: “Bu helâldir, şu da haramdır” demeyin, çünkü
Allah'a karşı yalan iftirada bulunmuş olursunuz. Şüphesiz ki Allah'a karşı
yalan iftirada bulunanlar kurtuluşa eremezler.” (Nahl 116)
مَتَاعٌ قَلِيلٌ وَلَهُمْ
عَذَابٌ أَلِيمٌ
“Pek az bir menfaat! Hâlbuki onlar
için elem verici bir azap vardır.” (Nahl 117)
Allah Subhanehu onlara kendisi adına hükümlerinde yalan söylemelerinden, kendisi
haram kılmadığı halde “Şu haramdır” demelerinden ve helal kılmadığı şey
hakkında: “Şu helaldir” demelerinden dolayı tehdit sunmaktadır. Bu Allah
Subhanehu’dan, kulun ilimsiz olarak “şu helaldir”, “şu haramdır” demesinin caiz
olmadığına dair açık bir beyandir. Helal ve haram kılan Allah Subhanehu’dur.
Seleften birisi şöyle demiştir: “Her biriniz “Allah şunu helal kıldı, şunu
haram kıldı” demekten sakınsın. Allah da ona: “Yalan söyledin, şunu helal
kılmadım, şunu da haram kılmadım” der. Kişinin vahiyde açıkça helal veya haram
olduğuna dair delil bilmediği şey hakkında taklid veya te’vil ile konuşmaması
gerekir.” (İ’lamu’l-Muvakki’in 1/31)
* Kur'ân ve sünnetten delil olmadığını itiraf ettikleri halde, bu konuda kıyas ve re'y ile haramlık fetvası uyduran alimleri rab edinerek sigaranın haram olduğunu söyleyenler, Dernekler açmanın helal olduğunu, demokratik sistemde oy kullanmanın helal olduğunu, video ve fotoğraf kayıtlarıyla suretlerin çekilmesinin helal olduğunu vb. söyleyenler şirkten de büyük bir haramı işlemektedirler!