Şeyhulislam
Muhammed Nasıruddin el-Elbanî rahimehullah şöyle demiştir: “Hasen el-Benna’nın
risalesini tahric ediyordum, lakin hizipçilik açısından bu konuda yol
alınamaz. Zira el-İhvan cemaatine:
“Hasen el-Benna’nın bu risalesinde el-Elbani’nin tahrici var” denilince bu tahricin yok edilmesine hükmediyorlar. Çünkü bu onlara çok ağır ve gerçekten büyük geliyor. Bu el-Benna’nın risalesi, Neden el-Elbani’nin tahriciyle beraber olsun? Çünkü hizipçilikte taassup vardır.”
“Hasen el-Benna’nın bu risalesinde el-Elbani’nin tahrici var” denilince bu tahricin yok edilmesine hükmediyorlar. Çünkü bu onlara çok ağır ve gerçekten büyük geliyor. Bu el-Benna’nın risalesi, Neden el-Elbani’nin tahriciyle beraber olsun? Çünkü hizipçilikte taassup vardır.”
Derim ki: Şeyh el-Elbani rahimehullah’ın
hayatında başından geçenlerin aynısı, İmam Muhammed Nasıruddin el-Elbani’nin
vefatından sonra da Suudi Arabistan’daki dinî sulta tarafından uygulanmıştır.
Nitekim onun bazı kitaplarının Suudî Arabistan’a sokulması yasaklanmıştır.
Çünkü oradaki dinî otoritelerin hevalarına aykırı idi. Oradaki dini otoriteler
Şeyh el-Elbani rahimehullah’ın tahriçlerine dayanan ilmî risalelere izin
vermeyip engellediler.
Aynı şekilde Suudi Arabistan’daki dini
otoriteler şuan Beytu’l-Makdis’te bulunan selefî menhece tabi olmanın da tam anlamıyla
zıddına gidiyorlar. Neden? Cevap:
Şeyh el-Elbani rahimehullah’ın davetinde kendisiyle harp ettiği aynı şey; taassup,
hizipçilik ve hevâ sebebiyle! Az bir zaman sonra inşaallah gelecek günler bunun
kefilidir. Suudi Arabistan’daki dini otoritelerin hizipçiliği ortaya
çıkacaktır. Onlar başarısız olacaklardır. Çünkü taassub, hizipçilik ve hevaya
tabi olma yolunda çalışmaktadırlar.
Maalesef
İmam Muhammed b. Abdilvehhab’ın nida ettiği, İmam Abdulaziz b. Baz ve İmam
Muhammed Salih el-Useymin’in üzerinde oldukları Selefiliğin manası ile şu an
iddia edilen ve şaşkın gençlerin saflığı üzerine çöreklenen sahte selefiliğin
manası arasında derin uçurumlar vardır.
Suudi
Arabistan’daki dini otoritenin ulaştığı durum hakkındaki şikâyetimiz Allah’adır.
Şeyh Hişam el-Arif'in sitesinden tercüme eden: Ebu Muaz