Sahih bir isnad ile
Fudayl b. Iyad rahimehullah’ın şöyle dediği rivayet edilmiştir:
لَأَنْ آكُلَ عِنْدَ
الْيَهُودِيِّ وَالنَّصْرَانِيِّ أَحَبُّ إِلَيَّ مِنْ أَنْ آكُلُ عِنْدَ صَاحِبِ
بِدْعَةٍ فَإِنِّي إِذَا أَكَلْتُ عِنْدَهُمَا لَا يُقْتَدَى بِي وَإِذَا أَكَلْتُ
عِنْدَ صَاحِبِ بِدْعَةٍ اقْتَدَى بِي النَّاسُ , أُحِبُ أَنْ يَكُونَ بَيْنِي
وَبَيْنَ صَاحِبِ بِدْعَةٍ حِصْنٌ مِنْ حَدِيدٍ , وَعَمَلٌ قَلِيلٌ فِي سُنَّةٍ
خَيْرٌ مِنْ عَمِلِ صَاحِبِ بِدْعَةٍ وَمَنْ جَلَسَ مَعَ صَاحِبِ بِدْعَةٍ لَمْ
يُعْطَ الْحِكْمَةَ وَمَنْ جَلَسَ إِلَى صَاحِبِ
بِدْعَةٍ فَاحْذَرْهُ , وَصَاحِبُ بِدْعَةٍ لَا تَأْمَنُهُ عَلَى دِينِكَ وَلَا
تُشَاوَرْهُ فِي أَمْرِكَ وَلَا تَجْلِسْ إِلَيْهِ , فَمَنْ جَلَسَ إِلَيْهِ
وَرَّثَهُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ الْعَمَى وَإِذَا عَلِمَ اللهُ مِنْ رَجُلٍ أَنَّهُ
مُبْغِضٌ لِصَاحِبِ بِدْعَةٍ رَجَوْتُ أَنْ يَغْفِرَ اللهُ لَهُ , وَإِنْ قَلَّ
عَمَلُهُ فَإِنِّي أَرْجُو لَهُ , لِأَنَّ صَاحِبَ السُّنَّةِ يَعْرِضُ كُلَّ
خَيْرٍ وَصَاحِبُ الْبِدْعَةِ لَا يَرْتَفِعُ لَهُ إِلَى اللهِ عَمَلٍ , وَإِنْ
كَثُرَ عَمَلُهُ إِنَّ اللهَ عَزَّ وَجَلَّ وَمَلَائِكَتَهُ يَطْلُبُونَ حِلَقَ
الذِّكْرِ فَانْظُرُ مَعَ مَنْ يَكُونُ مَجْلِسُكَ لَا يَكُونُ مَعَ صَاحِبِ
بِدْعَةٍ فَإِنَّ اللهَ تَعَالَى لَا يَنْظُرُ إِلَيْهِمْ , وَعَلَامَةُ
النِّفَاقِ أَنْ يَقُومَ الرَّجُلُ وَيَقْعُدَ مَعَ صَاحِبِ بِدْعَةٍ.
وَأَدْرَكْتُ خِيَارَ النَّاسِ كُلُّهُمْ أَصْحَابُ سُنَّةٍ وَهُمْ يَنْهَوْنَ
عَنْ أَصْحَابِ الْبِدْعَةِ لَا تَجْلِسْ مَعَ صَاحِبِ بِدْعَةٍ أَحْبَطَ اللَّهُ عَمَلَهُ ,
وَأَخْرَجَ نُورَ الْإِسْلَامِ مِنْ قَلْبِهِ , وَإِذَا أَحَبَّ اللَّهُ عَبْدًا
طَيَّبَ لَهُ مَطْعَمَهُ لَا تَجْلِسْ مَعَ صَاحِبِ بِدْعَةٍ؛ فَإِنِّي أَخَافُ
أَنْ يُنَزِّلَ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ مَنْ أَتَاهُ رَجُلٌ فَشَاوَرَهُ فَدَلَّهُ
عَلَى مُبْتَدَعٍ فَقَدْ غَشَّ الْإِسْلَامَ , وَاحْذَرُوا الدُّخُولَ عَلَى
صَاحِبِ الْبِدَعِ؛ فَإِنَّهُمْ يَصُدُّونَ عَنِ الْحَقِّ الْأَرْوَاحُ جُنُودٌ
مُجَنَّدَةٌ , فَمَا تَعَارَفَ مِنْهَا ائْتَلَفَ , وَمَا تَنَاكَرَ مِنْهَا
اخْتَلَفَ , وَلَا يُمْكِنُ أَنْ يَكُونَ صَاحِبُ سُنَّةٍ يُمَالِئُ صَاحِبَ
بِدْعَةٍ إِلَّا مِنَ النِّفَاقِ
“Şüphesiz Yahudi veya
Hristiyanın yanında yemek yemem, bid’at sahibinin yanında yemek yememden daha
iyidir. Zira ben eğer Yahudi veya Hristiyanın yanında yemek yersem kimse bana
uymaz. Eğer bid’at sahibinin yanında yemek yersem insanlar bana uyarlar.
Benimle bid’at sahibi
arasında demirden bir kale olmasını isterdim.
Sünnet ile az amel,
bid’at sahibinin çok amelinden hayırlıdır. Kim bir bid’at sahibiyle oturursa
ona hikmet verilmez.
Kim bir bid’at
sahibiyle oturuyorsa, ondan da sakındırın. Bid’at sahibine dinin hakkında
güvenemezsin. İşin hakkında da onunla istişare etme. Onun yanında oturma. Kim
bid’at sahibiyle oturursa Allah Azze ve Celle ona körlük bulaştırır.
Allah bir kimsenin bid’at
sahibine buğzettiğini bilirse, ameli az da olsa Allah’ın onu bağışlamasını
umarım. Muhakkak ki ben ondan ümitliyim. Çünkü sünnet ehlinin her iyiliği arz
edilir. Bid’at sahibinin ise ameli çok olsa da Allah’a bir ameli yükseltilmez.
Muhakkak ki Allah Azze
ve Celle’nin zikir halkalarını arayan melekleri vardır. Kimin yanında
oturduğuna dikkat et. Yanındaki bid’at sahibi olmasın! Zira Allah onlara
bakmaz. Münafıklığın alameti, kişinin bid’at sahibi ile beraber oturmasıdır.
İnsanların
hayırlılarına yetiştim, hepsi de sünnet ashabı idi ve bid’at ashabından
sakındırıyorlardı.
Bid’at sahibiyle
oturursan Allah amelini iptal eder ve İslam nurunu kalbinden çıkarır. Allah bir
kulu sevdiği zaman yemeğini (yemek arkadaşlarını) güzelleştirir.
Bid’at sahibiyle oturma.
Zira ben üzerine lanet inmesinden korkarım.
Kime bir kimse
danışmak için gelir de, ona bid’atçi birini gösterirse İslam’ı aldatmış olur.
Bid’at sahibinin
yanına girmekten sakının. Zira onlar haktan alıkoyarlar.
Ruhlar derli toplu
askerler gibidir. Tanışan ruhlar anlaşır, tanışmayan ruhlar ise ihtilaf
ederler. Sünnet ehli birinin bid’at sahibine meyletmesi mümkün değildir. Bunun sebebi
ancak münafıklıktır.”
Sahih maktu. Ebu Nuaym
Hilye (8/103-104) İbn Batta el-İbane (437-441) el-Lalekai İtikad (261-267)