Aralarından Deccal Çıkıncaya Kadar Hariciler Eksik Olmaz
Abdullah b. Ömer Radıyallahu anhumâ'dan, Rasûlullah
Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: “Öyle genç bir cemâat türeyecek ki Kur'an
okuyacaklar. Fakat okudukları Kur'an onların boğazlarının çemberlerinden öteye
geçmeyecektir. Onlardan bir grup çıktıkça hemen kökleri kazınmalıdır.” İbn
Ömer dedi ki: "Ben Rasûlulah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den: “Onlardan bir grup çıktıkça hemen kökleri
kazınmalıdır” fıkrasını 20 defadan fazla işittim." Râvî İbn Ömer bundan
sonra Rasûlullah'ın buyurduğu hadisin son parçasını şöyle nakletti: “Nihayet bu cemâatin
sürdürdüğü hile ve aldatma esnasında veya onların askerleri arasında Deccal
çıkıverecektir.” (Sahih. İbn Mace (174)
Hariciler Önce Halkı Tekfir Ederler,
Sonra Halifelik İddia Eder, Biat İsterler,
Sonra Hislere Tabi Olarak Delilsiz Söylentilere Uyarlar,
Sonra Deccale Tabi Olurlar
Huzeyfe
radıyallahu anh’den; Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki; “Sizin
için en çok şu kimseden korkarım; Üzerinde güzelliği görünene kadar Kuran’ı
okuyan, İslam üzerinde bir gömlek iken Allah’ın dilediği zaman ondan sıyrılıp
kılıcıyla komşusunun üzerine yürüyen ve onu şirk ile itham eden kişi.”
Dedim ki; “Ey Allah’ın
Rasulü! Hangisi şirke daha layık, itham edilen mi, yoksa itham eden mi?”
buyurdu ki;
“Hayır, bilakis itham
eden şirke layıktır.” (Hasen. Bezzar (7/220) İbni Hibban (1/282)
Tahavi Müşkilul Asar (Tuhfetul Ahyar- 71) Buhari Tarihul Kebir (4/301) İbni
Kesir Tefsir (2/266) İbni Kesir Camiul Mesanid (3/300)
Muaz b. Cebel radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in
şöyle buyurduğunu rivayet ediyor; “Ümmetim için en çok şu üçünden korkarım;
Birincisi; Kur’an’ı, onun
ihtişamını görünceye kadar okuyan kimsedir. Allah onun üzerindeki İslam
gömleğini soyar ve o da kılıcını kaldırıp komşusuna vurarak onu şirk ile itham
eder.” Dediler ki; “Ey Allah’ın Rasulü! Bu şirk ithamına hangisi layıktır?” buyurdu ki; “İtham eden layıktır.
İkincisi; Allah’ın kendisine yetki nasip ettiği
kimsedir. Bu kimse der ki; “Bana itaat eden Allah’a
itaat etmiş olur. Bana isyan eden de Allah’a isyan etmiş olur.” Hâlbuki yalan
söylemektedir. Yaratıcıdan başka sığınılacak halife yoktur.
Üçüncüsü ise
söylentilere dalan kimsedir. Bir söylenti bittiğinde ondan daha uzun sürenine
dalar. Şayet Deccal’e yetişirse hemen ona tabi oluverir.” (Hasen. Taberani (20/88) Taberani Müsnedu Şamiyyin (2/254)
Fesevi Ma’rife (2/358) Mecmau’z-Zevaid (5/228) Cem’ül Fevaid (6057) İbni Kesir
Camiul Mesanid (11/480) İbni Ebi Asım Diyat (s.22) İbni Ebi Asım es-Sunne (1/24)
Deccal Şam-Irak Arasından Çıkar!
Nevvas b. Sem'an radıyallahu anh'den: “Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem bir sabah Deccâl'den o kadar çok bahsetti ki, onun hurmalığın içinde olduğunu sandık. O'na doğru gittiğimizde bizim hâlimizin farkına varmış olacak ki bize sordu: “Neyiniz var?” Dedik ki: “Ey Allah'ın rasulü! Sabahleyin Deccâl'den o kadar çok bahsettin ki hatta biz onu hurmalığın içinde olduğunu sandık.” Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Benim sizin hakkınızda korktuğum Deccal’den başkadır. Zira ben sağ iken Deccâl çıkarsa ona karşı ben sizi savunurum. Eğer çıktığında ben yoksam, o zaman herkes kendisini savunsun. Her bir müslüman hakkında Allah ona karsı müdafaa etmekte vekilimdir. O (Deccâl) kısa kıvırcık saçlı bir gözü olan bir delikanlıdır, tıpkı Abdu'l-Uzzâ b. Katan'a benziyor. Kim ona erişirse ona karşı Kehf sûresinin ilk ayetlerini okusun. O Şam ile Irak arasından çıkacak; sağa sola saldırıp azgınlaşacak. Ey Allah'ın kulları sebat ediniz!” buyurdu..." (Sahih. Muslim 2937)