Soru: “Yanımızda selefi
bir genç var. Lakin vela ve bera konusunda zayıf birisi olup bazı şüpheci
kimselerle beraber bulunuyor. Bazı selefiler de onun hakkında: “O selefi değil”
derken, diğer bazıları: “O selefidir, ama vela ve bera konusunda zayıf. Ona nasihat
etmeye devam edilmeli” diyorlar. Bununla beraber o şüpheci kimseler de bu
gençle bir araya gelip ziyaret ediyorlar. Bu gence karşı nasıl davranmalıyız?
Şeyh Abdulaiz el-Ber’î’nin
cevabı: “Selefi’nin aşmaması gereken sınırları bulunmak zorundadır. Evet, bu
sınırda durduğu zaman bid’at ehlinden hiç kimse ona yaklaşmaz. Sen sünnet
üzeresin, bid’at ve sapıklık ashabına kulaklarını açarsan kalbin kayar veya
kayacak gibi olur. Kendini tehlikeye atma! Bu bid’atçiden bir şey işittiğinde
sana bir zarar vermeyecek olsa dahi nefsine karşı güzel zanda aşırı gitme!
Bid’atçi zehir
gibidir. Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem: “Hastayı sıhhatlinin yanına
sokmayın” buyurmuştur. Yine: “Cüzzam’lıdan, aslandan kaçar gibi kaç”
buyurmuştur. Fikri cüzzamlı olan kimse, bedeni cüzzamlı olan kimseden daha
tehlikelidir. Evet, bid’at ehlinden sakınma üzere olmalısın! O şahıs bid’atçi,
sen ise sünnet ehlisin! “Ben ona nasihat ediyorum, şöyle açıklıyorum” diyorsun!
Bu kelam da nedir!? Büfe’de çay içmeler, Arabada tek başına gitsen bile telefon
mesajları, Whatsapp mesajları vs. bu üslup neyin nesidir?! Sen sünnet ehlisin,
o ise bid’at sahibi! O Allah’a tevbe etmedikçe onu terk et, onunla oturma!
Nefsini bid’at ehliye oturmaya alıştırma! Bu bir tehlikedir!
“Kuduz hastalarının yanına sağlıklı kimseyi
sokmak onlara fayda vermez, lakin sağlıklı kimseler kuduz olur.”
Bir kutudaki tek bir
çürük elma, yanındaki elmaları da çürütür. Sen onun yanında oturursan seni
bozar. Onu terk et! Evet, ona kardeşlerinin doğru şekilde nasihat etmesi
gerektiğini zikrediyorsunuz. Onun
menheci hakkında şüphelenmeleri doğrudur, yerindedir. Bu yüzden akıl sahiplerinden üç veya
dört kişi onunla oturup, olabildiğince yumuşak ve en güzel ibarelerle nasihat
etmelidir. Bundan sonra ya sizi tercih eder, ya da bid’atçi hizipçi
(dernekçi)leri tercih eder.”
Tercüme: Ebu Muaz