Şeyh Mukbil’in öğrencilerinden olan ve şu an Şeyh Yahya b. Ali el-Hacuri ile birlikte bulunan Şeyh Abdulhamid b. Yahya el-Hacuri hafazahullah’a şöyle sordum:
“Değerli şeyh! Abdullah b. Abdurrahim el-Buhari’nin Türkiye’de
davete başladığını işittim. Türkiye’deki kardeşlerimiz bu adamı tanımıyorlar.
Bu şahsın durumunu Türkiye’deki kardeşleriniz için özet olarak açıklar mısınız?
Sizin onun hakkında yazdığınız risaleden de haberdarım, ancak sizden kısaca bir
şahitlikte bulunmanızı rica ediyorum. Allah size bereket versin.”
Şeyh Abdulhamid, bu talebime ses kaydı yaparak cevap verdi,
linkini aşağıda vereceğim inşaallah. Şeyhin cevabının tercümesi şu şekildedir:
“Hamd Allah’adır. Salat ve selam Allah’ın rasulünedir.
Şehadet ederim ki Allah’tan başka ibadete layık hak ilah yoktur, yine şehadet
ederim ki Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın kulu ve rasulüdür.
Bundan sonra:
Abdullah b. Abdurrahim el-Buhari denilen şahıs, Şeyhimiz
Mukbil b. Hadi rahimehullah hakkında eleştirileri vardı ve O’nun düzgün bir
menhec üzerinde olmadığı, tekfircilerin menheci üzerinde olduğu ve ancak son günlerinde
bundan tevbe ettiği şeklinde suçlaması vardı. Ona "Avnu’l-Bari Fi Beyani
Teharrusati Abdullah b. Abdurrahim el-Buhari" adlı kitabımda reddiye verdim.
Yine onun Yemen’deki selefi davete hakaretleri, Damac’daki Daru’l-hadisten
çıkan, insanları tevhid ve sünnete çağıran davetçilere karşı harbi ve bu
davetçilerden sakındırması vardır. Bu şahısa aldırıp da ondan sakındırma
yapmaya bile gerek yoktur. Sakındırma ancak hayrı umulan kimse hakkında yapılır. Bu
şahsın ise hayrı umulmaz. Çünkü o selefiler ve davetçilerine karşı çokça harp
eden birisidir.”
Ses kaydının linki:
Şeyh Abdulhamid el-Hacuri'nin Abdullah el-Buhari Hakkındaki ŞahitliğiSes kaydının linki: