İmam İbn Mace Sunen’inde “Babu’l-Mesacidi Fi’d-duvri” diye başlık açmıştır. Ebû Dâvûd: “Babu İttihazi’l-Mesacidi
Fi’d-duvri” şeklinde ve İbn Huzeyme, Sahih’inde “Babu’l-Emri Binai’l-Mesacidi
Fi’d-Duvr” diye başlık açmıştır.
Bu başlıklar altında Aişe radiyallahu anha’dan şu hadisi
rivayet etmişlerdir:
أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَمَرَ بِبِنَاءِ
الْمَسْجِدِ فِي الدُّورِ
“Nebî sallallahu aleyhi ve sellem duvr’da
(evlerde/mahallelerde) mescidler yapılmasını emretti.” Hadis sahihtir.
Avnu’l-Ma’bud’da (2/125 vd.) şöyle denilmiştir: “el-Begavî
Şehu’s-Sunne’de dedi ki: “Burada “ed-Duvr” kelimesiyle mahalleler
kastedilmiştir. Allah Teâlâ’nın:
سَأُرِيكُمْ دَارَ الْفَاسِقِينَ
“Size fasıkların evlerini (yurtlarını) göstereceğim”
(A’raf 145) ayeti de bu manadadır. (Şerhu’s-Sunne 2/397)
Zira onlar içinde kabileler bir araya geldiği için mahalleyi
“duvr” diye isimlendiriyorlardı.
مَا بَقِيَتْ دَارٌ إلَّا بُنِيَ فِيهَا مَسْجِدٌ
“İçinde mescid yapılmadık bir dâr (mahalle) kalmadı” hadisi
de bu manadadır.
Sufyan dedi ki: “Duvr’de; yani kabilelerde mescidler bina etmek demektir.”
Yani araplar birbirine bağlı idi, onlar; tek bir temsilciye bağlı olan her bir kabile için bir mescid bina etmişlerdi. Bu açıklama, Sufyan’ın “duvr” kelimesine yaptığı izahın zahiridir.
Sufyan dedi ki: “Duvr’de; yani kabilelerde mescidler bina etmek demektir.”
Yani araplar birbirine bağlı idi, onlar; tek bir temsilciye bağlı olan her bir kabile için bir mescid bina etmişlerdi. Bu açıklama, Sufyan’ın “duvr” kelimesine yaptığı izahın zahiridir.
Dilciler duvr kelimesinin kullanımının aslının bölge
olduğunu söylemişlerdir. Nitekim kabileler hakkında mecaz olarak bu kelime
kullanılır. Bunu Şevkânî Neylu’l-Evtar’da (2/178) zikreder.
Aliyyu’l-Kârî ise el-Mirkat’ta şöyle der: “Duvr kelimesi;
dâr’ın çoğuludur. Bu, bina, arsa ve mahalleyi kapsayan bir isimdir. Kastedilen
ise mahallelerdir. Zira onlar, mahalleye; içinde kabilenin evleri bir araya
geldiği için: “duvr” diyorlardı. Yahut bu, evler arasında bir evi, ev halkının
içinde namaz kılması için mescid gibi tayin etmeye yorumlanır. Bunu İbn Melek
söylemiştir. Uygulama ise ilk açıklamaya göredir. Her mahalle halkı için bir
mescid yapılmasının emredilmesinin hikmetine gelince; bunda bir mahalle
halkının diğer mahalleye gitmesinde meşakkat bulunması, mescid ecrinden ve
cemaat faziletinden mahrum kalmalarıdır. Her bir mahallenin halkına kendi
mescidlerinde ibadetin meşakkat olmadan kolaylaştırılması için bu emredilmiştir.”
* Bu bölüm Şeyh el-Elbani’nin Semeru’l-Mustetab (1/450)
kitabında da böylece nakledilmektedir.