Amellerden ilk sorulacak şeyin namaz olması ve namazdaki eksiklerin nafilelerden tamamlanması:
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve
sellem’in şöyle buyurduğunu işittim:
إِنَّ
أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ صَلَاتُهُ فَيَقُولُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ لِمَلَائِكَتِهِ
انْظُرُوا إِلَى صَلَاةِ عَبْدِي أَتَمَّهَا
أَوْ نَقَصَهَا؟ فَإِنْ أَتَمَّهَا كُتِبَتْ لَهُ تَامَّةً وَإِنْ كَانَ انْتُقِصَ
مِنْهَا شَيْءٌ قَالَ
اللَّهُ انْظُرُوا هَلْ لِعَبْدِي مِنْ
تَطَوُّعٍ
فَإِنْ كَانَ لَهُ تَطَوُّعٌ قَالَ
أَتِمُّوا لِعَبْدِي فَرِيضَتَهُ مِنْ تَطَوُّعِهِ ثُمَّ
تُؤْخَذُ الْأَعْمَالُ عَلَى ذَلِكَ
“Muhakkak ki kulun kıyamet gününde ilk hesaba çekileceği
şey namazıdır. Allah Teâlâ meleklere şöyle buyurur:
“Kulumun
namazına bakın. Tam mı yoksa eksik mi?” Eğer tamamsa tam olarak yazılır. Eğer
ondan bir şey eksik bırakmışsa Allah şöyle buyurur:
“Kulumun
nafileleri var mı bakın. Eğer nafilesi varsa kulum için farzını nafilelerinden
tamamlayın.” Sonra diğer amelleri de bu şekilde hesaba çekilir.”[1]
Temîm
ed-Dârî radiyallahu anh’den: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
أَوَّلُ
مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ الصَّلَاةُ فَإِنْ كَانَ أَكْمَلَهَا
كُتِبَتْ لَهُ كَامِلَةً وَإِنْ لَمْ يُكْمِلْهَا قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى
لِمَلَائِكَتِهِ هَلْ تَجِدُونَ لِعَبْدِي تَطَوُّعًا تُكْمِلُوا بِهِ مَا ضَيَّعَ
مِنْ فَرِيضَتِهِ ثُمَّ الزَّكَاةُ مِثْلُ ذَلِكَ ثُمَّ سَائِرُ الْأَعْمَالِ عَلَى
حَسَبِ ذَلِكَ
“Kulun
ilk hesaba çekileceği şey namazdır. Eğer namazı tam ise tam olarak yazılır.
Eğer tam kılmamışsa Allah Tebarek ve Teâlâ meleklere şöyle buyurur:
“Kulumun
nafile namazını buluyor musunuz? Farzından eksik bıraktığını nafileleriyle
tamamlayın.” Sonra zekât sonra da diğer amelleri aynı şekilde hesaba çekilir.”[2]
Enes b.
Malik radiyallahu anh’den:
إِنَّ أَوَّلَ مَا يُحَاسَبُ بِهِ الْعَبْدُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ
الصَّلَاةُ فَإِنْ تَمَّتْ تَمَّ سَائِرُ عَمَلِهِ وَإِنْ نَقَصَتْ قِيلَ انْظُرُوا
هَلْ لَهُ مِنْ تَطَوُّعٍ؟ فَإِنْ كَانَ لَهُ تَطَوُّعٌ قَالَ أَتِمُّوا بِهِ مَا نَقَصَ
مِنْ صَلَاتِهِ
“Muhakkak
ki kulun kıyamet gününde ilk hesaba çekileceği şey namazdır. Eğer namazı tamsa
diğer amellerine geçilir. Eğer namazında eksiklik varsa şöyle denilir:
“Nafilesi
var mı bakın” eğer nafilesi varsa denilir ki:
“Namazındaki
eksikleri nafilelerden tamamlayın.”[3]
Açıklama: Farz namazları kılmayan kimselerin diğer amellerine hiç bakılmayacağı ifade edilmiştir. Zira farz namazı terk eden kâfir olur. Kafir olanın ise hiçbir iyiliği kabul edilmez.
Bu
hadislerde kişinin kılmış olduğu namazında yaptığı eksikliklerin nafile
namazlarıyla tamamlanacağı ifade edilmiştir. Nitekim hadisin rivayet
lafızlarında teb’iz edatı olan “min” harfi cerriyle, “namazından eksik olanlar”
diye gelmiştir. Yoksa kişinin kılmadığı namazların yerine nafile namazların
geçeceği ifade edilmemektedir. Bu manayı destekleyen rivayetler de sabit
olmuştur:
Abdullah b. Kurt radiyallahu anh’den, Rasûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurdu:
مَنْ
صَلَّى صَلَاةً لَمْ يُتِمَّهَا زِيدَ عَلَيْهَا مِنْ سَبَحَاتِهِ حَتَّى تَتِمَّ
“Kim tam kılmadığı bir namaz kılarsa, nafile namaz da kılsın ki
onu tamamlasın.”[4]
İbn Ömer radiyallahu anhuma şöyle dedi:
إِنَّ
أُنَاسًا يُدْعَوْنَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ الْمُنْقِصِينَ قَالَ فَقَالَ وَمَا الْمُنْقِصُونَ؟
قَالَ يَنْقُصُ - أَوْ يَنْتَقِصُ - أَحَدُهُمْ صَلَاتَهُ بِالْتِفَاتِهِ وَوُضُوئِهِ
“Muhakkak ki kıyamet gününde bazı insanlar: “eksik bırakanlar” diye
çağırılacaklardır.” Ona:
“Eksik bırakanlar ne demektir?” denilince dedi ki:
“Onlardan biri namazında iltifat etmesi (sağa sola dönmesi) ile ve
abdestinde eksiklik yapmıştır.”[5]
[1] Buhârî ve Muslim'in şartlarına göre sahih. Mervezi
Tazimu Kadri’s-Salat (180-186) Ahmed (4/65, 103, 5/72, 377) İshak b. Rahuye
(506) İbn Ebî Şeybe (7/271) Nesâî (466-67) Tirmizî (413) İbn Mâce (1425) İbn
Bişran Emali (118) Hatib Tarih (6/80) Ebu Nuaym Marife (7310) Taberânî Evsat
(2/350) Taberânî Musnedu’ş-Şamiyyin (151) Tahavi Şerhu Meani’l-Asar (2552,
2554) İbnu’l-Esir Usdu’l-Gabe (6/427) Mukbil b. Hadi Sahihu’l-Musned (1478)
[2] Muslim'in şartına göre sahih. Hâkim (1/394)
Taberânî el-Evail (23) Ahmed (4/103) İbn Ebî Şeybe (2/171, 6/170, 7/262) İbn
Ebî Şeybe el-İman (112) Ebû Dâvûd (866) İbn Mâce (1426) Dârimî (1395) Taberânî
(2/51) Mervezi Tazimu Kadri’s-Salat (190-191) Ebu’l-Hasen el-Hilaî el-Hilaiyyat
(493) Tahavi Şerhu Muşkili’l-Asar (2552) İbn Kani Mu’cemu’s-Sahabe (1/109)
Dineveri el-Mucalese (2758) Beyhakî (2/387) Beyhakî Şuabu’l-İman (3/180) İbn
Abdilberr et-Temhid (24/79)
[3] Muslim'in şartına göre sahih. Ebû Ya'lâ (7/56,
7/154) Ziyau’l-Makdisi el-Muhtare (7/145) Taberânî Evsat (2/240, 4/127) Mervezi
Tazimu Kadri’s-Salat (193) Ebu Abdillah İbn Mende Meclis Min Emali (14)
el-Esbehani et-Tergib (2005) Haris b. Ebi Usame Musned (105) et-Tusi Mustahrac
Ale’t-Tirmizî (398) el-Elbani es-Sahiha (1358)
[4] Buhârî'nin şartına göre sahih. Ziyau’l-Makdisi
el-Muhtare (8/243) Taberânî (18/22) Taberânî Musnedu’ş-Şamiyyin (2549) İbn Ebi
Hayseme Tarih (1522) Ebu Nuaym Marife (5533) İbn Ebî Âsım el-Âhad ve'l-Mesânî
(2409) el-Elbani es-Sahiha (2350, 3186)
[5] Buhârî'nin şartına göre sahih. Ebû Nuaym
Hilyetu'l-Evliyâ (1/311)