Son günlerde kendilerini "Ehl-i Hadis" gibi takdim etmeye çalışan bazı sünnet inkarcısı ve Harici köpeği zındıklar türemiş, güya hadis isnad kritiği yapıyormuş gibi, hak ile beraber hakikatle alakası olmayan birçok bâtılları karıştırmaktadırlar. Fetret ehlinin kıyamet gününde imtihanı, hariciler hakkındaki hadisler, şevvalden altı gün orucu, fırkalar hakkındaki hadisler gibi mütevatir hadislerle beraber daha birçok hadisleri sözde illetler uydurarak inkar etmeye çalışmaktadırlar.
Bunların başında "Ebu Abdullah Huzai" takma adını kullanan şahıs gelmektedir. Kulağı delinmiş hayvanın kurban olamayacağına dair hadisi de inkar için de bir risale yazmış ve internet ortamında yayınlamaktadır. Tamamen heva üzere giriştiği bu risalede, tıpkı diğer hadisleri inkar için yaptığı dalavelerde olduğu gibi, birçok ilmi çarpıtma ve tedlislerle hakikatin üzerini örtmeyi amaçlamıştır.
Muhaddis imamlar bir ravi hakkında "saduk" tabirini kullanmışsa bu yazar "sika değildir" diye nakletmekte, sikalığı meşhur bazı ravilerin zayıf, bazılarının meçhul olduğunu iddia etmiştir. Mesela Buhari ve Muslim ricalinden sikalığıyla meşhur Zekeriya b. Ebi Zaide'nin zayıf olduğunu, yine Buhari ve Muslim ricalinden sika ravi Abde b. Suleyman'ın ve sika oluşunda ittifak bulunan diğer bir ravi Ali b. Salih b. Hay''in meçhul olduğunu iddia etmekten hiç çekinmemiştir!
Kulağı delik hayvanın kurban olamayacağına dair İbn Ebi Hatim, el-İlel'de Cerrah b. Dahhak - Ebu İshak - İbnu'l-Eşva - Şurayh b. Nu'man - Ali b. Ebi Talib yoluyla merfu olarak gelen rivayeti, en sahih tarik olarak tercih etmiş olmasına rağmen, adı geçen Huzai takma adlı şahıs İbn Ebi Hatim ve diğer muhaddislerin bu hadisi sabit bulmadıkları gibi bir intiba oluşturmaya çalışmıştır.
Cerrah b. Dahhak hakkında Ebu Hatim: "Salihu'l-hadis, onda sakınca yok" demiştir. Tirmizi, Buharinin Cerrah hakkında: "Mukaribul hadis" dediğini rivayet emiştir. yani hadisi ceyyiddir. Ebu Nuaym Fadl b. Dukeyn de Cerrah b. Dahhak'ı övgüyle anmıştır. İbn Hacer bu ravinin saduk olduğunu belirtmiştir.
Konuyla ilgili yazılarımda Şurayh b. Nu'man hakkında birçok yoldan tevsikin sabit olduğunu zikretmiş olmama rağmen yazar hala Şurayh'ın meçhul olduğunu iddia etmekte ısrar etmektedir!
Şurayh b. Nu'man hakkında: Ebu İshak es-Sebii ve Ebu Davud es-Sicistani: "Saduk" demişlerdir. Müteşeddidlerden olan Abdurrahman b. Yusuf b. Hıraş'ın bu ravi hakkında "saduk" demesi başlı başına bir tevsiktir. Yine İbn Halfun Şurayh hakkında "sika" demiştir. Bunu Hatib rivayet etmiştir. İbn Hacer ve Mizz: "Saduk" dediler. Zehebi: "Sika görüldü" dedi.
Şurayh'e mutabaat eden diğer raviler bulunmasına rağmen, o ravilerin de yalnızca aleyhinde varit olanlar nakletmiş, bu ravilerin ta'dili hakkında gelenleri görmezden gelmiştir! Mesela Huceyye b. Adiy, Curey b. Kuleyb, Hubeyre b. Yerim gibi raviler hakkında meçhullük ve zayıflığı hakkında söylenenleri naklediyor, lakin bu ravileri tevsik edenleri gizliyor!
Huceyye b. Adiy hakkında: Muhammed b. İbrahim el-Buşenci: "Sika, me'mun" demiştir. el-İclî: sika demiştir. Diğer münekkidlerin de değerlendirmelerinden sonra İbn Hacer ve Zehebi bu ravinin saduk olduğu hükmüne varmışlardır.
Curey b. Kuleyb hakkında: Katade b. Diame övgüyle zikretmiştir. mutesahillerden olan el-İclî: sika demiştir. İbn Hacer "makbul" demiştir. Yani bu ravinin rivayeti şahit ve mutabaata elverişlidir.
Hubeyre b. Yerim hakkında Ahmed b. Hanbel: "Salih bir kimse, hadisinde sakınca yok" demiştir. İbn Adiy: "Onda bir sakınca olmadığını umarım" demiştir. İbn Hibban, el-İclî, İbn Hacer el-Askalani ve Zehebi de bu ravinin sika olması yönündeki değerlendirmeleri tercih etmişlerdir.
Görüldüğü gibi Şurayh b. Nu'man sika olmasına rağmen bu rivayette tek kalmamış yukarıda isimleri ve değerlendirmeleri aktarılan, hadisleri hasen mertebesinden aşağı kalmayacak üç ravi de Şurayh'e mutabaat etmişlerdir. Dolayısıyla Ali radıyallahu anhden gelen, kulağına müdahalede bulunulmuş hayvanın kurban edilmesini yasaklayan hadis hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde sabittir. Lakin meseleye heva ve sünnet düşmanlığı ile tasallut etmeye çalışan iblis askerleri düzmece illetler ile şüphe uyandırmaya çalışarak hadis ve sünnet inkarcılığına yeni bir boyut getirmeye çalışmaktadırlar!