Cahil bir zındık olan Ebu Hanzala’nın Korona plandemisi zamanında – ki o dönemde fevç fevç dinden irtidat edenler arasında bu dinsiz de vardı - “Korona virüsü Allah’ın ordularından bir ordudur” şeklinde bir videosu paylaşılmış. Belli ki birçok konuşmalarında olduğu gibi bu konuda da bazı Arap zındıkların vaazlarını tercüme edip kendi sohbeti gibi sunmak suretiyle bunu yapmıştır. Çünkü o dönemde Mısır'lı ve Fas'lı bazı sapıklık davetçileri bu türden ifadeler kullanıyorlardı. Taklid kötü bir hastalıktır! Taklidçilerin balıklama daldıkları bu çamurlu bulanık göllerde nice haşeratlar vardır!
Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“Cehennem
bekçilerini yalnız meleklerden yaptık. Sayılarını da inkâr edenler için sadece
bir fitne kıldık ki, kendilerine kitap verilenler kesin bir bilgiyle inansın;
iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler
kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kâfirler de şöyle desin:
“Allah bu misalle ne anlatmak istedi?” İşte Allah, dilediğini böyle saptırır,
dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını O’ndan başka kimse
bilmez. Ve o, insanlar için sadece bir öğüttür.” (Muddessir 31)
Birincisi: Evet Allah Azze ve Celle, “Rabbinin
ordularını O’ndan başka kimse bilmez” buyuruyor, bu zındıklar ise
çıkmışlar, varlığına dair asla bir kanıt ortaya konamamış virüslerin Allah’ın
ordusu olduğunu iddia ederek iftira ediyor, insanları aldatıyorlar!
İkincisi: Allah Teala bir şereflendirme olarak “rabbinin
orduları” diyor, bununla da meleklerin kastedildiği ayetin baş tarafında açıklanmaktadır.
Ayetin tefsiri hakkında İbn Kesir’in açıklamalarına bakılabilir. Bu izafetin
şereflendirme manası taşıması hakkında da İbn Kayyım’ın er-Ruh (s.154) bakılabilir.
Peki ya hurafecilerin uydurdukları ve adına “virüs”
dedikleri, habis vasıflarda niteledikleri şeyleri “Allah’ın ordusu” diye
zikretmek kadar büyük bir iftira olabilir mi?
Üçüncüsü: Virüs denen hurafenin varlığına inananlar,
bu sözde virüslerin aşı, ilaç gibi şeylerle bertaraf edilebileceğini de
söylüyorlar. Ki Ebu Hanzala da bu itkadda olan şirk ve hurafe ehlinden bir
zındıktır! Peki böyle bir şeyi nasıl Allah’ın ordusu diye niteleyebiliyor?
Allah’ın ordusunu ilaçlarla yenebileceklerine mi inanıyor yoksa?
Allah Teâla şöyle buyurmuştur: “Bizim ordumuz şüphesiz üstün gelecektir.” (Saffat 173)
Dördüncüsü: Cunud (ordular) kelimesi Allah’a nispetle
zikredildiğinde bununla melekler kastedilmiştir:
“Sonra
Allah, rasulüne ve mü’minlere güven duygusu ve huzurunu indirmiş; görmediğiniz
ordular da indirmiş ve kâfirleri azaplandırmıştır. Kâfirlerin cezası işte budur.”
(Tevbe 26)
Bu ayetin tefsirinde İbn Abbas radıyallahu anhuma: “Allah’ın
ordusu meleklerdir” demiştir. (Bkz el-Vahidi el-Vesit 2/488, İbn Cevzi Zadu’l-Mesir
2/247)
Allah Teala şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler!
Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; hani size ordular saldırmıştı da, biz
onlara karşı bir rüzgâr ve sizin görmediğiniz ordular göndermiştik. Allah ne
yaptığınızı çok iyi görmekteydi.” (Ahzab 9)
Taberi, İbn Ebi Hatim, İbn Ebi Zemenin, Sa’lebi, el-Vahidi,
Sem’ani ve birçok müfessirler bu ayette “görmediğiniz ordular” ifadesiyle
meleklerin kastedildiğini söylemişlerdir.
“Bizim ordumuz
şüphesiz üstün gelecektir.” (Saffat
173) ayetinde ise mü’minler kastedilmektedir.
Beşincisi: Allah’ın yarattığı bazı mahlukatı dahi Allah’a
nispet etmek bazen edepsizlik ifade ederken, mevcudiyetine dolayısıyla Allah’ın
yarattığına dair asla bir kanıt bulunmayan virüs hurafesini Allah’a nispet
etmek büyük bir terbiyesizlik değil midir?
İbn Teymiyye rahimehullah
şöyle demiştir: “Muhakkak ki Allah her şeyin yaratıcısıdır ve meydana gelen her
şeyi dilemiştir. Bununla beraber insanın mahlukattan bazı pislikleri özel
ifadeyle Allah’a nispet etmesi yasaktır. Mesela “Ey köpeklerin yaratıcısı! Ey
zinayı vb. dileyen!” şeklinde seslenmesi dinin çirkin bulduğu bir ifadedir.
Bunun yerine “Ey her şeyin yaratıcısı! Ey herşeyi dilemesiyle meydana getiren…”
demelidir.” (Mecmuu’l-Fetava 6/504)
Benzer açıklamayı İbn
Adil el-Lubab adlı tefsirinde (1/293) yapmıştır.
Bir şüphe ve cevabı
Rasulullah sallallahu
aleyhi ve sellem’e çekirgeler hakkında sorulunca: “Allah’ın en kalabalık
ordusudur, ne yerim ne de haram kılarım” dediği rivayet edilmiştir.
Alimler bu hadisin
sahih olmadığını açıklamışlardır. (Bkz el-Elbani ed-Daife 4/43)
Bu sebeple bunu delil
getirmek bâtıldır. Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in çekirge
yediği sahih olarak sabit olmuştur. Bunu İbn Ebi Evfa radıyallahu anh rivayet
etmiştir. (Buhari 5495 Muslim 1952) Böylece yukarıda geçen rivayet bu sahih
hadise de aykırı olduğu için münker bir rivayettir. Müslümanlar çekirge yemenin
mübah olduğu hususunda icma etmişlerdir.
Yukarıda geçen rivayetin
metin olarak münker oluşunu gösteren diğer bir husus da Allah’ın yaratıkları
arasında en kalabalık olanların melekler olduğuna dair pekçok nas varid
olmuştur.