Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

14 Haziran 2022 Salı

Giyimde Örfün Belirleyiciliği Var mıdır? El-Elbani

 Soru: Bazı insanların sarık sardığını, şalvar giydiğini veya Pakistan giyimi olarak bilinen kamis giydiklerini görüyoruz. Bu sünnetin gereği midir yoksa giyimde örf ve adete mi uyulur?

El-Elbani dedi ki: İslam’da Müslümanlar için özel bir görünüm veya özel bir libas yoktur. Çünkü bizler biliyoruz ki ilk Müslümanlar arap idiler, İslam beldelerini feth ettiklerinde Rum ve Faris beldelerinde onların kendi görünümleri vardı. Onlara arap ve acem olarak özel bir İslamî arap giyimi farz kılınmadı. Ancak  hikmetli şeriate ters düşmeyen adet ve geleneklerine bırakıldılar. Onların giyim ve görünümlerinde ve her türlü muamelelerinde gözetilmesi zorunlu olan bazı kurallar konuldu. Şu an iki kuralı hatırlıyorum. Bunlardan birincisi giyim ve görünüşlerinde saçıp savurmaktan, israftan ve malı zayi etmekten uzak olmalarıdır. Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

İsraf ve böbürlenme suretiyle haddi aşmadıkça dilediğini ye, dilediğini giy.”

“Haddi aşmadıkça dilediğini ye ve dilediğini giy.” İki mesele; israf, malı zayi etmek ve böbürlenmek zikredilmiştir. Bu birinci şarttır. İkinci şart ise Müslümanın giyiminin kâfirlerin giyimine ve görünümüne benzememesidir. Bu konuda birçok hadisler vardır. Bunlardan bazıları bir asıl ve kural gibidir ve ayrıntılarda bu asla göre uygulama yapılır. Kural Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu hadisidir:

Kıyametin önünde kılıçla gönderildim ki hiçbir şey ortak koşulmadan yalnız Allah’a kulluk edilsin. Rızkım da mızrağımın gölgesinde kılındı. Zillet ve küçüklük emrime muhalefet edenlere tayin edildi. Kim kendisini bir topluluğa benzetirse onlardandır.”

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Kim kendisini bir kavme benzetirse onlardandır” sözü işte Müslümanların giyim ve görünüşte gözetlemeleri gereken ikinci asıldır. Eğer bu iki durumdan uzak olursa, bir açıdan israftan ve böbürlenmeden uzak durarak ve diğer açıdan kafirlere benzeşmekten uzak olursan o takdirde dilediğini giy denilir. İster topukların üzerine ulaşan uzun bir kamis (cellabiye) giy, ister dizlerine kadar uzanan gömlek giy. Bunu ister şalvarla beraber istersen üzerinde abâ olmak şartıyla şalvarsız giy. Yahut bir örtüye sarın. Bu konuda dilediğini giymekte özgürsün. Yine açıklaması geçen sınırlara uyduğunda, bir açıdan israf ve böbürlenmeden uzak, diğer açıdan kâfirlere benzeşmekten de uzak olarak dilediğini yersin.   

الشيخ محمد ناصر الالباني-سلسلة الهدى والنور-جديد-1037-2 (alathar.net)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)