Ali el-Halebi dedi ki: “Velisiz nikâh olmaz” hadisi hakkında bazı kardeşler mesela Avrupa ülkelerindeki durumu soruyorlar. Orada Müslüman kadınlardan biriyle evlenmek istiyor, lakin kadının babası Hristiyan olduğu için onlardan isteyemiyor. Bu konuda çok sıkıntı oluyor. Babasından izin isteyemiyor, istese de izin vermesi beklenen bir durum değil. Böyle bir durumda velisinin iznini istemeden evlenmenin hükmü nasıl olur? Bu evlilik kayıt altına alınıyor.
El-Elbani dedi ki: “Bu
sorudan önce şunu sormak lazım: Bu nikah akdi kilisede mi oluyor?”
Halebi dedi ki: “Hayır
kilisede değil.”
El-Elbani dedi ki: Güzel.
Şuan Amerika’da Kanada’da bulunan Mahmud Murad kardeşimiz İslam hükmü
bulunmayan kâfir ülkelerinde sorulan bu türden çok sorular soruyor. Orada yaşayan
Müslümanların seçkinlerinden bir komisyon veya cemaat bulunmalı, dini yargı
işlerini temsil etmelidirler. O zaman Müslime bir kadın veya kafire bir kadına
talip olan Müslüman erkek, veli izni alma imkanı olmadığı zaman velisi olmayanın
velisi kadı olur. Bu komisyon da kadı mesabesindedir. Yani bu işi fertler üstlenirse
kaos olur. Durum tamamen zina gibi olabilir. Bu yüzden mümkün olan sınırlarda
kayıt altına alınması zorunludur…
Birisi dedi ki: “Orada mescid
imamı varsa?”
El-Elbani dedi ki: Evet,
lakin ben yalnızca mescid imamını kastetmiyorum. Çünkü genellikle mescid imamı
sıradan bir adam olur. Bazen kıraati güzel olur, bazen güzel olmaz, bazen namaz
hükümlerini dahi bilmeyen biri imam olur. Fakat eğer güvenilir Müslümanlardan bir
komisyon kurulursa Müslümanların maslahatlarını gözetirler. O zaman iş daha
kuvvetli olur. Yani şuan bu ülkelerde kızın nikah akdine müsaade etmeyen velisi
ile meydana gelebilecek ihtilafta bu yeterli olmaz. Talip olan kimse iki
şahitle mescid imamına gitse ve akit yapsa, dini yargılama gerektiren bir durum
ortaya çıksa bu dini yargılamayı üstlenecek bir komisyon veya cemaat bulmamız
gerekir. Mescid imamı bir alim dahi olsa bu konuda yeterli olmaz.
Birisi dedi ki: “Bunlar
mevcut olursa, boşanmış bir kadın gelse ve birisi onunla evlense, kadın: “Benim
velim yok” dese kadı onun velisi olsa tamam olur yani?
El-Elbani dedi ki: Onun işini
o üstlenir. Yani bunda ne var?
Soran dedi ki: Kadı tek
başına veli oluyor
El-Elbani dedi ki: bu
yeterlidir.
Soran dedi ki: “Burada din
ile hükmedilmediği söyleniyor şeyhim.”
El-Elbani dedi ki:
Yeterlidir. Lakin burada kanunlar bir yana, dini yargılamayla ilgili meseleler
var. Sizler medenî nikâh denilen nikahı biliyorsunuz. Bu Cemal Abdunnasır’ın getirdiği
kötülüklerdendir. Kanunlar bir yana, dini yargılama yapan ve “Kadın buluğa
erdiğinde özgürdür, velisinin izni olmadan kendisini evlendirebilir” diyen Ebu
Hanife’nin mezhebini benimsemiş bazı kadılar da var. Kadı hakkında bu durumun
da düşünülmesi gerekir! Senin bahsettiğin kadı böyle midir? Hanefi mezhebini
benimsemiş olduğu halde kanuna göre akit yaparsa Rasulullah sallallahu aleyhi
ve sellem’in şu hadisi ne olacak: “Hangi kadın kendisini velisinin izni olmadan
evlendirirse nikâhı batıldır, nikâhı bâtıldır, nikâhı bâtıldır. Eğer
anlaşamazlarsa sultan (yönetici) velisi olmayanın velisidir.” İhtilaf ettikleri
zaman bu kadı hareket noktasıdır. Bu güzel, ama hareket noktası Hanefi mezhebi
olursa velisinin olup olmaması arasında fark olmaz. Bu durumda bu caiz
değildir.
Link:
الشيخ محمد ناصر الالباني-سلسلة الهدى والنور-جديد-0831-2 (alathar.net)