Soru: Bazıları Şeyh Abdulaziz b. Baz, Şeyh İbn Useymin gibi şeyhlerden şu parlementolara girmeyi iki zarardan hafif olanı gördüklerini, Müslümanların buraları fasıklara ve bidatçilere bırakması halinde onların çoğunluğu oluşturacağı ve böylece Müslümanlar aleyhine büyük zarar geleceğini, bu fetvaya göre bu parlementolara girmenin iki zarardan hafifi babından olduğunu söylediklerini naklediyorlar.
El-Elbani dedi ki: Bu onların zannıdır! Bunun mü’minin zannı
olmasını umardım. Lakin gerçekler maalesef bize gösteriyor ki İhvanu’l-Muslimin
bid’atçileri aynı gerekçeyle parlementoya girme bid’atini çıkardıklarından beri
bu girişlerinin herhangi bir fayda getirdiğini görmedik! Sadece parlementoyu,
kendi gidişatlarını ve dine aykırı hükümlerin uygulanmasını güçlendirdiler! Ben
burada hiçbir faydanın olmadığını söylemiyorum, lakin bu özde bir fayda
değildir. Mesela kalp hastası olan bir kimsenin bedeninde hastalığın bazı
etkileri olur ve ona bazı merhemler ve sakinleştiriciler ile tedavi yapılır.
Bununla beraber bu, hastalığın kendisine ve kökenine yönelik bir tedavi
değildir. Tecrübe en büyük delildir ey cemaat! Ne zamana kadar bu gibi
iddialara devam edeceğiz? Nitekim onlarca senedir İslamî cemaatler bu konuda
nasiplerini tecrübe ettiler. Diyoruz ki: Yazık oldu! Biz şu an yeniden bunu
tecrübe ediyoruz. Halbuki insanın olanlardan ibret alması yeterdi. Bu yüzden
dönüyor ve diyorum ki: ilmin çizgisini gözetmeyi öğütlesinler! Muhakkak ki
senin vesilenle bir kimsenin hidayet bulması kızıl develerinin olmasından daha
sevimlidir.”
الشيخ محمد ناصر الالباني-سلسلة الهدى والنور-جديد-0930-2 (alathar.net)