Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

Daru's-Sunne Neşidler

14 Haziran 2022 Salı

Mecliste Her Musafaha Edilen Kimseye Selam Vermenin Hükmü

 

El-Elbani rahimehullah dedi ki: “Üçüncü mesele, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Sizleri dinde sonradan çıkarılan işlerden sakındırırım. Zira dinde her sonradan çıkarılan şey ve her bid’at sapıklıktır. Her sapıklık da ateştedir.”, “Kim emrimizde olmayan bir şey çıkarırsa o reddolunur” ve “Her bid’at bir sapıklıktır ve her sapıklık ateştedir” hadisleriyle, İslam’ın genel kapsamlı büyük bir kaidesinde hareket noktamdır. Peki nedir bu mesele? Birisi giriyor ve: “es-Selamu aleykum” diyor, sünnet olduğu gibi musafaha ediyor. İkinci bir kişi geliyor ve her musafaha ettiğine “es-Selamu aleykum” diyor. Mecliste kaç kişi var? Diyelim on kişi, onlarsa selam veriyor. Bu sünnetten değildir. Ancak meclise giren kişi selam verir sonra sünneti tamamlamak isterse orada bulunanlarla musafaha eder. Eğer mümkün olmazsa belli sayıdaki kimseyle musafaha eder. Ama çok sayıda kimse varsa burada bulunan herkesle bu müslümanın musafaha etmesinde zorluk olur. Sünnette delil olan, meclise giren kimsenin: “es-Selamu aleykum” demesi sonra dilerse daha kamil ve daha faziletlisini yaparak mecliste bulunanlarla musafaha etmesidir. Lakin her musafaha ile beraber selam vermesi dinde sonradan çıkarılan işlerdendir. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in: “Sizleri dinde sonradan çıkarılan işlerden sakındırırım. Zira her sonradan çıkarılan bir bid’attir, her bid’at bir sapıklıktır ve her sapıklık ateştedir” hadisini öğrendiniz. Bu mesele hatırlatmam gereken bir konudur. Hatırlatmak mü’minlere fayda verir.”  

Linki:

الشيخ محمد ناصر الالباني-متفرقات-214-2 (alathar.net)

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)