Sözlerin en doğrusu Allah'ın kelamı, yolların en hayırlısı Muhammed Aleyhisselam'ın yoludur. Dinde her sonradan çıkarılan şey bidattir.Her bidat sapıklıktır ve her sapıklık da cehennemdedir (Muslim no: 867)

Duâ

Duâ

18 Nisan 2020 Cumartesi

Bilim Adamı Denilen Hurafecilerin Covid 19 İddiaları ve Alınan Tedbirler Doğru mu?

Rasululullah sallallahu aleyhi ve sellem'den mütevatir yollarla sabit olan hadiste hastalığın bulaşması diye bir şeyin olmadığı açıkça ifade edilmiştir. Aşağıda linkini paylaşacağım videoda konunun uzmanı olan birinin Covid 19 pandemisi diye iddia edilen şeyin iç yüzüne dair izahlarını takip edebilirsiniz. Video Türkçe altyazılıdır ve özellikle 35. dakikadan itibaren daha kolay anlaşılır bir özet ve tespitler sunmaktadır.

Burada bir kaç cümle ile özetlemek gerekirse, covid-19 virüsü diye bir şey net olarak ispatlanamamıştır. Vücuda dışarıdan girmesiyle değil, vücudun içinde çeşitli sebeplerle doğal olarak exosomlar oluşmaktadır ve akciğer sıvı örneklerinde tespit edilen şey de covid-19 virüsü değil, bu exosomlardır. Bu exosomlar; zehirlenmeler, vücut direncini kıran herhangi bir hastalık, 5g teknolojisinin vücuda olumsuz etkileri, stres, salgın hastalığa yakalanma korkusu vb. çeşitli sebeplerle oluşabilmektedir. işte videoda bu konu bilim diliyle açıklanmaktadır.




Buna göre, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in hastalığın bulaşmasını kesin bir şekilde reddeden hadislerine iman etmeyip de Eugenist ve Rockefeller'cı sözde modern paganist tıp anlayışının hakim olduğu dünya sağlık örgütünün hurafelerine inanan, bundan dolayı hastalığın kendisine bulaşması endişesine kapılan kimselerin vücutlarında da bu exosomlar oluşabilir ve bu kimseler kendilerinin korona hastalığına yakalandıklarını zannederler! 
Maske takmak, insanlarla teması kesmek ve hatta cami ve cemaatleri iptal etme kâfirliğine cüret etmenin ne kadar saçma ve ahmakça olduğu ortadadır!

Meclislerin Keffareti

Meclislerin Keffareti
"Subhâneka'llâhumme ve bihamdik ve eşhedu en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyk" (Taberani 10/164, el-Elbânî Sahîhu'l-Câmi (4487)