Sokağa
Çıkma Yasağının Anayasaya Uygunluğu ve Bu Kapsamında Verilen İdari Para
Cezalarının İptali Hakkında Değerlendirme
İçişleri Bakanlığı’nın 16.04.2020 tarihinde
yayınladığı “17-19 Nisan Tarihleri Arasında 30 Büyükşehir ve Zonguldak İl
Sınırları İçerisinde Sokağa Çıkma Yasağı” başlıklı genelge ile 17.04.2020
tarihi saat 24.00 ile 19.04.2020 tarihi saat 24.00 arasında ilgili İllerde
bulunan vatandaşların sokağa çıkmaları yine yasaklanmıştır.
İki
haftadır Genelge ile uygulanan sokağa çıkma yasağının hukuki dayanağının ne
olduğunun aslında araştırılması gerektiği ve uygulanacaksa bile her ne koşulda
olursa olsun salt hukuk kuralları içerisinde uygulanması gerektiği kanaatinde
olduğumdan “Genelge” ile verilen bu nevi temel hak ve özgürlükleri
kısıtlayan kararların -şu aşamada korona virüsü sebebiyle bulaşıyı azaltmak
amaçlı olsa da- maalesef ki Anayasaya aykırı olduğu kanaatindeyim.
Temel
hak ve özgürlüklerden bahsetmek gerekirse; genel anlamda Anayasanın 17.
Maddesinden itibaren düzenlenen seyahat hakkı, kişi hürriyeti ve özgürlüğü
hakkı, haberleşme hakkı, özel hayatın gizliliği hakkı gibi maddelerle koruma
altına alınan haklardır. İşbu yazı açısından özellikle sokağa çıkma yasağı “seyahat
hakkı” açısından değerlendirilecektir.
1.
Genelge İle Yasağa Dayanak Gösterilen Kanunlar Hangileridir?
Bakanlık
tarafından Genelge ile verilen sokağa çıkma yasağının gerekçesi olarak İl
İdaresi Kanunu’nun 11/C maddesi ile Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 27 ve 72.
maddeleri gösterilmektedir.
a.
İl İdaresi Kanunu
Madde
11-C; “İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının,
tasarrufa müteallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk
yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken
karar ve tedbirleri alır.” hükmünü düzenlemektedir.
İl
İdaresi Kanunu açık şekilde valilere bazı konularda karar ve tedbir alma
yetkisi sağlasa da bu kanuna dayanarak sokağa çıkma yasağı verilmesi
Anayasa’nın 2. Maddesi kapsamında düzenlenen “hukuk devletinin belirlilik
ilkesine” aykırılık teşkil edecektir.
Anayasa
Mahkemesi’nin 07.04.2016 tarihli ve 2015/94 E. 2016/27 K. sayılı kararında
belirlilik ilkesi; “…Bu ilkeye göre kanun düzenlemelerinin hem kişiler
hem de idare yönünden herhangi bir tereddüde ve şüpheye yer vermeyecek şekilde
açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması ayrıca kamu otoritelerinin keyfi
uygulamalarına karşı koruyucu tedbirler içermesi de gereklidir. Belirlilik
ilkesi, hukuki güvenlikle bağlantılı olup birey hangi somut eylem ve olguya
hangi hukuki müeyyidenin veya neticenin bağlandığını, bunların idareye hangi
müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Birey ancak bu durumda
kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını belirler.”
şeklinde tanımlanmıştır.
Görüldüğü
üzere İl İdaresi Kanunu’na göre verilecek “sokağa çıkma yasağı” hukuk devleti
ve belirlilik ilkesine aykırı şekilde ve Anayasaca korunan temel hak ve
hürriyetlerin sınırsız olabilecek şekilde kısıtlanmasına sebebiyet
verebilecektir.
Kanaatimce
bu kapsamda verilen “sokağa çıkma yasağı” Anayasa Hukuku anlamında bir
geçerlilik ifade etmeyecektir.
b.
Umumi Hıfzıssıhha Kanunu
1593
sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 27. Maddesi ile 72. Maddesi incelendiğinde
ise; hastalara ve şüpheli vakalara yönelik ev veya hastanelerde belirli
süre karantinaya alınması, seyahat eden kişilere yönelik muayene uygulanması,
belirli bir mahalde bulunan salgınlara ilişkin karantina uygulanması
gibi yetkiler yer almaktadır.
Dolayısıyla
gerek İl İdare Kanunu gerekse de Umumi Hıfzıssıhha Kanunu kapsamında Anayasanın
2. Maddesinde altı çizilen “belirlilik ilkesine” uygun şekilde bir sokağa çıkma
yasağı verilebileceği yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı tarafından ilgili
Valiliklere gönderilerek verilen “Sokağa Çıkma Yasağı’nın” hukuka aykırı olduğu
kanaatindeyim.
2.
Anayasal Anlamda Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması
Nitekim
Anayasa’nın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlandırılması” başlıklı 13.
Maddesi; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca
Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak
kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik
toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı
olamaz.” hükmünü düzenlemektedir.
Peki
Anayasa’da temel hak ve hürriyetlerin sınırlanabileceğine dair sebeplerin
bulunduğu madde hangisidir?
Anayasa’nın
“Temel Hak ve Hürriyetlerin Kullanılmasının Durdurulması” Başlıklı 15. Maddesi;
“Savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan
doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel
hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya
bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.”
Görüldüğü
üzere; Anayasa’nın 15. Maddesi gereğince kişilerin temel hak ve hürriyetlerinin
sınırlandırılması ‘savaş, seferberlik veya olağanüstü hal’ durumunda
öngörülmüştür. Dolayısıyla günümüzde ilan edilen bir “savaş, seferberlik
veya olağanüstü hal” olmadığı gözetildiğinde Genelge ile verilen sokağa çıkma
yasağı kararı Anayasa’nın 13. Maddesine aykırı olacaktır.
Tüm
anlatılanlar ışığında Anayasa’nın 13. Maddesi kapsamında temel hak ve
hürriyetlerin kısıtlanması Anayasanın 15. Maddesi ile 119. Maddesi kapsamında
ve hakkın özüne dokunulmadan yalnızca kanunla sınırlandırılabileceği sabittir. Bu
doğrultuda İl İdare Kanunu ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na dayanılarak “Genelge”
ile sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi Anayasaya aykırılık teşkil etmektedir.
3.
Sokağa Çıkma Yasağı İhlalinin Sonuçları Nedir?
Umumi
Hıfzıssıhha Kanunu Madde 282; “Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı
hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç
oluşturmadığı takdirde, 250-TL’dan 1.000-TL’na kadar idarî para cezası verilir.”
hükmünü düzenlemektedir.
Dolayısıyla
Genelge kapsamında sokağa çıkma yasağına uymayan vatandaşlara idari para cezası
uygulanmaktadır. En son 2008 yılında değişikliğe uğrayan kanun maddesinde her
ne kadar 250-TL ile 1.000-TL idari para cezası verileceği düzenlense de; 2019
yılı itibariyle Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. Maddesinin B fıkrasına göre
uygulanacak %22.58 Yeniden Değerleme Oranına göre bu miktarın alt haddi 789
TL üst haddi ise 3.180-TL olarak güncellenmiştir.
Sokağa
çıkma yasağı kapsamında üst hadden idari para cezası uygulanmakta olup sokağa
çıkma yasağına uymayan vatandaşlara 3.180-TL idari para cezası uygulanmaktadır.
4.
Bu Kapsamda Verilen İdari Para Cezası İptal Ettirilebilir Mi?
Üst
başlıklarda detaylıca anlattığım üzere; Anayasa’nın 13. Maddesine aykırı
şekilde yalnızca bir Genelge ile sokağa çıkma yasağı verilemeyeceği ve temel
hak ve hürriyetlerin bu şekilde kısıtlanamayacağını belirtmiştim.
Dolayısıyla
Anayasa’ya aykırı şekilde Genelge ile sokağa çıkma yasağı kararı verilmesi ve
bu kapsamda da vatandaşlara idari para cezası verilmesinin; suçta ve cezada
kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden “idari para cezasına itiraz
doğrultusunda iptaline” imkân vereceği görüşündeyim.
5.
İdari Para Cezasına Karşı Nasıl İtiraz Etmeliyim?
Vatandaşlar;
idarî para cezası kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden
itibaren en geç 15 Gün içinde, Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurmalıdır.
Aksi
halde bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı
kesinleşir.
Av.
Kerem KÜÇÜKKARA